-Şırınga-
Yazar : Luskitty
4.BÖLÜM
Rutubet kokusu burun deliklerimden ciğerlerime yayılırken,yanma hissiyle gözlerimi araladım.O kadar keskin ve acı tadı vardı ki gözlerim bile ortamda ki boğucu havadan sulanmaştı.Öksürük krizinden bahsetmiyorum bile.Peki,dahası...ben neredeydim?
Tabi ki unutkan bir insan değilim.Sadece yavaş yavaş hatırlıyorum.Fare,şırıngalar,Chanyeol,ondan kaçmam ve beni yakaladığın da boynuma yediğim bir iğne...Bu yüzden halsizdim heralde.Beynim pelte pelteyken doğru düzgün düşünememek bir yana yatak sandığım ama hiç de rahat olmayan yerden kalkamıyordum bile.Hafif hafif öksürüklerim devam ederken elimi havaya kaldırdığım da tekrar yerine düşmesini izledim.O kadar yorgun hissediyordum ki göz kapaklarımı hareket ettirmek bile zor geliyordu bana.Ve ben yine vücudumun gazabına uğruyordum.Gözlerim tekrar kapanırken rutubetin ciğerlerim de bıraktığı his daha da artmıştı sanki.Boyası dökülmüş tavana elveda derken bir kez daha belirdi o yüz karşımda.Asla uyanamayacağım kabus,beni bekliyordu...
...
Kaç saattir uyuyorum?Kaç saattir uyuyorum da bu şekilde uyandırılıyorum!Saç diplerimden ayaklarıma kadar ürpermeme sebep olan soğuk su uyanmamı sağlarken karşımda sırıtan gözlere baktım.Hala şaşkın ve uyku sersemi olsam da o gözlere bakmam kendime gelmemi sağlamıştı.Ve nerede olduğumu hatırlamamı...
"Daha ne kadar uyuyacaktın bücür?Çok bile izin verdim!Hemen benimle gel!"
Soğuk sesi.Cidden,nasıl başarıyor?Nasıl başarıyor bu kadar korkunç ve soğuk olmayı?Tanrım,ondan ve buradan acilen kurtulmam gerekiyor.
Yorganı üzerimden çekmemle ne zaman giydiğimi bilmediğim ince kıyafetler soğuğu hemen kabul edip vücudumu üşütmüştü.O kadar soğuktu ki çenemi sabit tutmaya çalışıyordum.Ayaklarımı yere sarkıtıp beton zemine baktım.Yer de duvarlar gibi alçısız ve boyasızdı.Tanrım!Beni inşaatamı getirmişti?
"Sana acele etmeni söyledim!"
Etrafı incelemeye daldığımdan onu tamamen unutmuştum.Ve bir anda gelip çenemi tutarak sıkması gerçekten canımı çok yakmıştı.Bağırdım.Ama umrunda bile değildim.
Ateş saçan gözleri ve eli bedenimden ayrılırken kapıyı açıp çıkmasını izledim.Daha çok onu değil de kapının ardında ki evi izledim.Şoktan öylece kalakalmıştım.Ağzım açık kaybolan devin ardından bıraktığı beyaz renge boyanmış ve duvarları tablolarla süslenmiş koridora bakıyordum.Açık kapıdan vuran sıcaklık yüzüme değerken beynim yeni çalışmaya başlamış gibiydi sanki.İçinde olduğum oda bir inşaatı andırırken koridor ve gözüken odalar özenle dizilmiş gibiydi.Ve bu durum onun nasıl bir manyak olduğunu ortaya çıkarırken kendime bir kez daha hatırlattım.Buradan acilen kurtulmam gerekiyordu...
Rutubet kokusu daha da rahatsız ederken bacaklarımı zorlukla hareket ettirip sonunda ayağa kalkabilmiştim.Ellerim soğuktan kıpkırmızı olmuşken yavaş adımlarla beni davet eden sıcaklığa doğru yürüdüm.Her adımda şaşkınlığım giderek artıyordu.Burası vanilya kokarken içinde olduğum oda rutubet ve küf kokuyordu.Orası çok soğuktu burası ise çok sıcak.Öyle ki kemiklerimin bile ısındığını hissedebiliyordum.Ama beynim hala pelte pelteydi.Her zaman yerinden hiç ayrılmayan korkum bile gün yüzüne çıkmamıştı.Çok sakindim.Vücudumda çok sakindi.Sakinleştirici yemiştim herhalde.Bu halimle kaçmaya çalışsam bile kesin yakalanırdım.Çünkü şu an kaplumbağa bile benden daha kuvvetliydi bana göre.Lanet olsun!
Yine de şansımı denemek istedim.Ortalarda görünmeyen dev sayesinde rahat rahat merdivenlerden inerken sallanan vücudumu kontrol etmeye çalışıyordum.Bana çabuk ol demişti.Onu bile takmayacak kadar sakindim.Bir iğne neler yapabiliyor?Güldüm.Korkmamak ne kadar güzel bir şeydi böyle.Ve ben,kesinlikle deliriyordum.
Merdivenlerin sonuna geldiğim de beni selamlayan dış kapıya gülümseyerek baktım.Ama bu kadar kolay olması çok saçmaydı.Kolay da olmadı zaten.
"Cidden bu kadar salak olamazsın değil mi?Benden kurtulmak kolay mı sanıyorsun?"
Gülümseyerek baktığım kapıyla arama giren bir adet dev beni hayal dünyasından çıkarıp gerçeğe döndürmüştü.Tamam,ondan korkuyorum ama beni böyle aşağılaması...sinirlerimi bozuyordu.
"Göz devirme!"
Saçlarımı kopararak çekmese göz devirdiğmi bile anlamazdım.Tanrım!Sadece bir alışkanlıktı!Hala çekmeye devam ediyordu ve canım yanmaya devam ederken bağırdığım için ağzıma yediğim tokat daha çok acıtmıştı canımı.Demir tat ağzım da yayılırken içimden bir küfür savurdum.Lanet olsun!Buradan cidden kurtulmalıydım..
"Şimdi beni iyi dinle kısa ve çirkin Kyungsoo~"
Etrafımda dönerken tekrar alayla konuşması sinirlerimi daha çok germişti.Onun benden üstün olduğunu bilmek canımı sıkıyordu.Tanrım!Burada azılı bir katilden bahsediyoruz ve ben kendimle onu bir tutuyorum.Kesinlikle,delirdim.
"Sana ne yapacağımı düşünmek için çok firsatım oldu bücür"
Yavaş yavaş kendime gelmeye başlarken söylediklerine dikkat kesildim.Sesi öylesine korkunç ve eğleniyormuş gibi çıkıyordu ki bu içimde bir yerler de uyuyan korkunun uyanmasına sebep oluyordu.
"Uyandığın oda hapishanede ki hücreme o kadar çok benziyor ki tamamen senin için tasarladım.Beğedin mi?"
Titrek bir nefes vererek başımın dönmesine aldırmadan onu izledim.Tehditkar bir şekilde etrafım da dönmeye devam ediyordu.
"Hapiste geçirdiğim ilk sene seni yakaladığım da derini yüzmeyi,bağırsaklarını dışarı çıkarıp o küçük penisini ağzına dikmeyi düşündüm.Ama sonra bunun çok basit olduğuna karar verdim.Hemen ölecektin,bu güzel değildi."
Kanım yüzümden çekilirken cesaret gösterip yüzüne baktım.Hayır,şaka falan yapmıyordu.Aksine,çok ciddiydi.
"İkinci sene seni bir kuyuya atıp aç bırakmayı ya da köpekbalığına yem etmeyi düşündüm.Ama bunun da çok basit olduğuna karar verdim.Kuyuya atarsam acı çektiğini görüp zevk alamazdım ve köpekbalığına da atarsam yine hemen ölürdün."
İşte,korkum tekrar yerine gelmişti.Bunları yapmaya karar verseydi,eminim yapardı.Bir o kadar da psikopat ve sadist herifin tekiydi.Ben ise zayıftım.O konuşurken ben sadece,düşünüyordm...bunu hakedecek ne yaptım?
"Üçüncü senede iki sene boyunca düşündüğüm fikirlerin tatmin etmeyeceğini daha iyi anladım.Çünkü öyle can alıcı bir şey bulmuştum ki ölmek için yalvaracaktın.Evet,ölmek için yalvaracaksın bücür!Sana öyle şeyler yapacağım ki yalvaracaksın!Her günü sana zindan edeceğim ve keyifle acı çekişini izleyeceğim.Haa...seninle işim bitince istediğin şeyi yerine getirip seni tabi ki öldüreceğim.O günü,sabırsızlıkla bekliyorum!"
Bunları söylemek bu kadar kolay mı?Ne bileyim böyle korkunç olmak falan?Ya da birinden bu kadar nefret etmek?Göz bebeklerinin içinden bile görebiliyorum o nefreti.Belki de o nefret daha korkunç kılıyor o gözleri.Sadece baktım.Diyecek bir şeyim yoktu.Bağırsam da kurtuluşum yoktu.Kaçsam da yine beni bulurdu.Teslim mi olacaktım?Ama korkuyordum.Kendimden de korkuyordum.Eminim dediğini yapacaktım ve eminim oda dediğini yapacaktı...
"Şimdi git ve yemek yap!"
BÖLÜM SONU
![](https://img.wattpad.com/cover/219616661-288-k10166.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Şırınga- [BİTTİ]
Teen Fiction-Şırınga- TANITIM Yazar : Luskitty 4 OCAK 2015. Ocak ayı girmiş,kış kendini daha çok göstermişken soğuğa inat kafamda olmayan beremle,sessizce,bilmediğim bir sokakta yürüyordum.Nerede olduğumu bırakın,nasıl burada olduğumu bile bilmiyorum.En son ne...