20.BÖLÜ[M]

362 19 3
                                    

Şırınga-

Yazar : Luskitty

20.BÖLÜ[M]

*UYARI BÖLÜM SMUT İÇERMEKTEDİR!*

#Kyungsoo

"Çilekler geldi."

Hala öpücüğünün etkisinden ve kendime sorduğum hesabın içinden çıkamazken, tüm bunlara sebep olan adam dikiliyordu şimdi karşımda.Oluruna bırakacağım demiştim ama, fazla mı oluruna bırakmıştım?Gülümserken bile beynimi kemiren düşünceler çıkmıyordu aklımdan.Nasıl böyle oldu?Buna nasıl izin verirsin?Diyordu.Ama o gülümseyince siliniyordu tüm sorular.Tuhaf olanda buydu işte.Umursadığım şeyin sadece çilek olması oldukça tuhaftı.Nereden bakılırsa bakılsın aptaldım galiba.Çünkü başka açıklaması yoktu.

"İlk önce ilaçlar."

Çilek poşetine uzandığım da gülümseyip benden kaçırmış, diğer poşeti hava da sallamıştı.Ne de güzel rol yapıyordu.Tanrım!Sanki hiç bir şey olmamış da sevgiliymişiz gibi davranıyordu.O da tuhaf ve anlamsızdı.Zaten ne düzgündü ki?İçinde olduğumuz duruma da bak!Hamileyim.Ve bir aptal gibi davranıyorum.Şaka gibi!

Konuşmuyorum çünkü binlerce şey dönüyor kafamda.O adamın söyledikleri aklıma geldikçe beynime kramp giriyordu sanki.Ne yapacağımı bilmiyordum.Yatağımın altında bir telefon ve içinde kaçmama yetecek kadar para ve kaçmama yardım edecek şey bulanan bir cüzdan var.Karşımda ise gülümsemesiyle tüm dengemi alt üst eden, nefret ettiğimi sandığım, hayatımı mahveden bir adam.Dahası içimde ise onun çocuğu.Bu kadar karışık olmak zorunda mıydı her şey?Resmen dünyaya mutsuz olmak ve acı çekmek için gönderilmiş gibi hissediyorum.

İlaçları içebilmem için su almaya giden bedenin arkasından bakıyordum şimdi de.Hava yeni yeni kararmış odanın içi tatlı bir karanlığa bürünmüştü.Düşünmekten de kafam patlamak üzereydi.Bir çıkış yolu yoktu.Düşünsemde ne yapacağıma bir türlü karar veremiyordum.Sanırım, tamamen oluruna bırakmak en iyiysiydi.Yeni bir günle yeni şeyler doğardı belki.Bu akşam için düşünmek yeterliydi.Şu dakikadan itibaren ne olursa olsun düşünmeyecektim.Sadece yaşayacağım ve göreceğim.Evet, Kyungsoo yaşa, gör ve kararını ver!

"Birileri hırsızlık yapmış sanırım."

Daha önce de zeki olduğunu söylemiştim değil mi?Çilekleri mi saydı?O gelmeden gizli bir tane yediğimi de nasıl anladı o halde?
Oh,Tanrım!Tamamen bu adama çalışmışsın.

"Nasıl anladın?"

Gözlerimin şaşkınlıktan dolayı kocaman olduğunu ve bu yüzden güldüğünü biliyorum ama bu beni hem sinir ediyor hem de mutlu ediyordu.Ne kadar da değişik değil mi?Bir gün bana böyle bir günün geleceğini söyleseler asla inanmazdım sanırım.Düşünsenize, 3 yılımı ondan korkarak geçiren ben, şimdi gülüşüyle mutlu oluyorum.Saçma ve bir o kadar da imkansızdı.
Ama, oluyordu işte.

İlaçlarla birlikte yine gülümseyerek suyu uzatırken eliyle ağzımı işaret etmişti.İstemsizce elim ağzıma gidince parmaklarıma bulaşan kırmızılıkla bir küfür savurdum kendime.Tamam, o zeki falan değil, ben en düşük seviyede bir aptaldım.

"Artık çilekleri veeeer."

Bozulduğumu belli etmeden ilaçları hızlıca içmiştim.Artık istiyordum şu çilekleri yoksa dayanamayıp zorla alacaktım elinden.Ahh, ne güzel de kokuyorlar.Hemen yemeliyim!

"Buraya gel."

Artık tamamen karanlık olan odada, perdesi olmayan camın dışarıdan gelen ışığıyla görüyordum onu.Camın hemen yanında ki koltuğa oturmuş ve bacaklarını uzatmıştı.Nereye oturacağım konusunda tereddüt yaşarken elleriyle bacaklarını patpatlamıştı.Oraya mı oturacaktım yani?Pekala, düşünmek yoktu.

-Şırınga- [BİTTİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin