Bölüm 3

399 191 177
                                    

Not: Gözyaşları içinde yazdım bu bölümü medyadaki şarkıyla okuyun.😥😭.

Hüzün endişeliydi. İçinden "annemin nakil işlemleri için bütün hazırlıkları yaptık. Ben de ambulanstayım, annemle birlikte gidiyorum. Diğerleri de özel araçlarla gelecekler artık.

Annem o kadar büyük bir sıkıntı yaşadı ki bir ay içinde saçları bembeyaz oldu. Sürekli yatmaktan bütün vücudu şişti. Onu böyle görmek, içimi öyle bir acıtıyor ki anlatamam. Göz altlarında morluklar oluşmuş. Öylesine değişti ki son yaşadıklarından sonra,onu tanımakta zorluk çekmeye başladım. Bu gerçekten benim annem mi ? demekten alamadım kendimi. Ne hale geldi? Annemin bu duruma gelmesi beni kahrediyor. Duygularım öylesine uyuştu ki istesem de ağlayamıyorum artık.  Umutlarım tükeniyor günden güne. Sanki anneme böyle yaparak azap çektiriyormuşuz gibi hissetmeye başladım. Dikkat ettim de annemin yüzünde sanki hala bir gülümseme var. Gözleri kapalı da olsa hissediyorum o güzel kalbi benimle. Kim bilir nasıl görüyor rüyasında bizleri şimdi? En azından yüzündeki tebessüm, en azından rüyasında da olsa mutlu olduğunu hissettirdi bana. Off!..Rabbim bana sabırlar ver,anneme de acil şifalar nasip eyle yalvarırım. Dile kolay koskoca bir ay geçti gözleri hala kapalı. Onsuz geçirdiğimiz günlerin hepsi cehennem azabı oldu bizler için " diye geçirdi.

İçinde yaşadığı bu sorgulamalarla boğuştuğu ve dua ettiği esnada, ambulans hastaneye ulaştı.

Hüzün,kocaman bir ohh çektikten sonra :
" Bana ölüm gibi gelen şu yol bitti nihayet" dedi.

Sedyeyle yoğun bakıma doğru götürdüler anneyi ambulanstan indirir indirmez. Her beklenen saniye aleyhineydi hastanın. Doktorlar, içeriye girip güzelce muayene ettiler. Birbirlerinin fikirlerini alıyorlardı. Pencereden sadece konuştuklarını anlayabiliyordu Hüzün.  Duyamadıkça yerimde duramaz hale geliyordu.

Hüzün'ün heyecanı doruk noktaya ulaştığında,amcaları Hasan ve ailesi arkadan gelip, onun yanında destek için beklemeye başladılar merak içinde.

Doktorlar yavaş yavaş çıkmaya başladılar içeriden. Heyecanı iki katına çıkmıştı Hüzün'ün. Eli ayağı titredi. Bayılacak gibi oldu. Ambulansta annesine öyle dikkatli bakmıştı ki onun o görüntüsü gözünün önünden gitmiyordu. Ona bir şey olmasından çok korkuyordu. Gördükleri işlerin yolunda gitmediğini göstermişti ona.

Doktorlardan biri söze girdi:
"Öncelikle çok geçmiş olsun. Biz Doktorlar olarak size her şeyi tüm açıklığıyla anlatmaya mecburuz. İşimizin en zor yanı da bu. Birkaç tedavi yöntemi var elimizde. Ama inşaAllah hastamızda bu yöntemlerden bir cevap alma imkanımız olur. Her hastada farklı etkileri oluyor. Hastamız bünye olarak çok yorgun düşmüş. Hareketsizliğe bağlı şişlikler var vücudunda.Bağışıklık sisteminde sorunlar var. Öncelikle bunu toparlamak için çalışacağız. Allah'tan ümidinizi kesmeyin. Biz elimizden gelenin fazlasını yapacağız. Aklınızda şüphe kalmasın. Takdir Allah'tan sonrasında. Allah yardımcınız olsun " dedi.

Hüzün, karmaşık bir ruh haline girdi. Doktorun söyledikleri tamamen umutsuz değildi. Umutlansa mıydı? Yoksa her şeye hazırlıklı mı olmalıydı ? Bunu düşünmüş olmak bile yaralamıştı narin yüreğini. Düşündükçe kalbinin sıkıştığını hissediyordu. Annesi çok kötü durumdaydı. Eli kolu bağlı kalınca ne kadar da kötü hissediyormuş insan kendisini. En aciz ruh halinin içinde boğulmuş gibi hissediyordu şu anda. Tansiyonu düştü. Bayılacak gibi oldu. Amcası bir anlık hamleyle koluna girdi. Düşmesini engelledi. Doktorlar hemşireleri çağırdı. Serum takılması talimatını verdi onlara. Hiçbir şey yiyemiyordu Hüzün. Bu yüzden kötü olmuştu.

Onca acı dolu bekleyiş seansının etkisiyle, gözleri şişmiş ve bedeni yorgun düşmüştü. Ağlamak isteyip de ağlayamamak çok yakıyordu canını şimdi.

Başı Bozuk Hayatlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin