Beni Güzel Hatırla (GAY)

"Kalbine hata şansı ver."

''Yakışmış.'' üzerime bakarak dudak büktüm. Bahadır'ın cüssesi yüzünden tişörtü üzerimde babamınmış gibi duruyordu. ''Sanki seninki olmuş. Baksana, kardeşinin üstünü giymiş gibisin.'' hıhlayarak üzerindeki tişörtü çıkartıp bir başkasını denemek için Bahadır'ın dolabında doğru yöneldi. ''Ben en azından babamın tişörtünü giymiş gibi gözükmüyorum Behlül, başıma ne geliyorsa şu pazılardan.'' çıplak bedeninde ilgimi en çok çeken pazılarını göstererek sırıttı. ''Dokunmak ister misin?'' gözlerimi devirerek çıkartıp yatağa gelişi güzel fırlattığı tişörtü, suratına fırlattım. ''Kaldır şunu da kızmasın.'' Bahadır her ne kadar ders konusunda tembel gözükse de oldukça düzenli ve titiz herifin tekiydi.

Semih siyah tişörtü katlayarak dolaptaki yerine koyduktan sonra gövde gösterisi yapmaya başladı. ''Bak bak, şu kaslara hangi kız dayanabilir?'' yüksek sesle güldüm. ''Kimin ilgisini çekmediği açıkça belli diye düşünmüştüm oysa ki.'' suratı düşse de oyuncu bir tavırla üstüme atladı.

Beni yatağa devirir devirmez gıdıklamaya başlamasıyla istemsiz kahkaha krizine girmiştim. ''Semih, siktir git! kusucam şim-'' o gıdılamaya devam ederken kapının duvara vuruşuyla yerimizde sıçradık. ''Siz napıyorsunuz lan?'' Bahadır'ın kükremesi bütün odayı doldurdu. Semih'in ellerini ittirerek açılan üstümü düzeltip doğruldum yattığım yerde. Semih'te hemen toparlanmış, üzerine dolaptan aldığı ilk şeyi geçirmişti. ''Hiçbir şey.'' diye cevapladı Bahadır'ın sorusunu.

Beni sorarsanız.. donup kalmıştım. Daha yeni beni uyarmıştı ve Bahadır'ın gözünden bakınca Semih'le onun yatağında cilveleşiyor gibi gözüküyorduk. Sıçmıştım. ''Ne demek hiçbir şey Semih! Hiçbir şey yapmayan insan kahkahalarla güler mi orospu evladı? iki dakika yalnız bıraktım ikinizi, iki dakika.'' sesi öfkeyle dolup taşmıştı.

"Hiçbir şey dediyse hiçbir şeydir Bahadır. Semih'e laf sokunca kaldıramadı, gıdıklamaya başladı. Gıdıklanmayı sevmediğimi biliyorsun-'' elini alnında gezdirerek derin derin nefesler aldı. ''Ben biliyorum Behlül, bunu Semih'in bilmesine gerek yoktu!''

Kendimi itekleyerek yattığım yerden doğrulup, ayaklarımı yüksek yataktan parkeye kadar indirdim. ''Kızma amacını anlamadım, anlayamıyorum da. Sakinleş artık Bahadır. Çekilmez oluyorsun.'' kaşlarım onunkiler gibi çatık bir halde odasını terk ettim. Derin derin solurken bir yandan da elimle sol tarafıma baskı uyguluyordum. Hareketleri o kadar çelişkili ve dengesizdi ki. Bir an beni kıskandığını bile düşünecek raddeye gelmiştim. Yüksek ihtimalle bizi cilveleşiyor sanıp homofobik tarafını ayaklandırmıştı bu kez de. Bahadır kadar dengesiz bir piç hayatımda görmemiştim ve bu gidişle de göremeyecektim.

Ben deli gibi az önceki olayı sorgulayıp koridorda turlarken misafir odasından Ecem çıktı. ''Yatak hazır Behlül, hemen şimdi yatağa. Birkaç saat sonra sınava gideceğiz.'' kafamı aşağı yukarı sallayarak onayladım onu. ''İyi geceler Ecem'im.'' yanağımı öperek koridorun sonundaki odasına doğru yürümeye başladı. ''İyi geceler Behlül'üm.''

-

Semih'ten;

''Ayıp ediyorsun, neden bilmiyorum ama kendini bir an önce düzelt.'' Bahadır'ın bakışları daha da korkunç bir hal aldığında derin bir nefes alarak odadan ayrılmak üzere kapıya yöneldim. ''Dur.'' kapıya varamadan kolumdan çekilerek durduruldum. ''Behlül'le aranızda ne var?'' gözlerimi devirerek kolumu kurtardım kolundan. Behlül'le ne gibi bir şey olabilir aramızda aptal, ben senin kardeşine aşığım! demek istesem de tuttum kendimi. Elbet bir gün söylemek zorunda kalacaktım. Şimdilik bilmesine gerek yoktu.

Hem en yakınımı hem de en sevdiğimi kaybetmek için çok erkendi. Bahadır'la Ecem'i kaybedersem biterdim ben. Hayatta kimim kimsem kalmazdı. ''Hiçbir şey yok. Kuruntulu zihnine söyle, böyle davranmaya devam ederse Behlül'ü kaybedeceksin.'' sivri çenesi keskinleşti. ''Peki sen, seni de kaybetmez miyim?'' kafamı iki yana salladım usulca. ''O kadar kolay değil. Ben senin en yakın arkadaşınım, Behlül ise senin hiçbir şeyin değil. Bu davranışlarına katlanmak zorunda değil.'' işaret parmağını göğsüme doğru vurarak itekledi hafifçe.