Beni Güzel Hatırla (GAY)

"Rotasını kaybeden yanlış düşünceler."

Yattığım yerde dönmeye çalışırken yüzümü buruşturarak homurdandım. Boğazımda su kaynatıyorlarmış gibi nefes alamıyordum. ''İyi misin?'' kulaklarımda yankılanan ses tonuyla beraber, en son neler olduğuna dair anılarımı kaplayan buğu, yavaş yavaş geri çekildi. Geri gelsin istedim. Hatırlamamak daha kolaydı.

"Bahadır?'' dedim biraz yüksek bir ses tonuyla. Yüksek sesle konuştuğumu fark edemeden Bahadır'ın ince uzun parmakları ağzımın üstüne kapandı. ''Şş.'' gözlerimi kocaman açarak onayladım onu. Elini çek. Lütfen elini çek. ''İyi misin demiştim.'' dedi cevap alamadığını belirtmek istercesine.

Kafamı hızlı hızlı sallayıp elimi başıma götürdüm. Akşamdan kalma gibiydim. ''İyiyim.'' diye fısıldadım ister istemez. Meraklansın istemiyordum. ''İyiysen bana neler olduğunu anlat, yoksa hemen şimdi gidip babanı öldürürüm.'' fısıltısına karşılık gülümseyerek iki saniyeliğine kapattığım gözlerimi açmaya çalıştım. "Tamam, sakin ol önce." Hala avına odaklanmış vahşi hayvan gibi suratıma baktığını görünce boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım. Şu bakışlar karşısında hele bir konuşma!

''Sabah yıllardır görmediğim birisi geldi okula. Annem. Benimle konuşmak istemiş.'' derin bir nefes alarak devamını anlatacak cesareti toplamaya çalıştım kendimde. ''Yıllar sonra.. bir insan gittiyse neden geri döner?'' inanamıyormuş gibi kaşlarımı çattım. Gözlerim Bahadırların salonunun parkesine dalmıştı. ''Bana her şeyi anlatmak istediğini söyledi. Neden gittiğini, evladını neden yarı yolda bıraktığını. Ne dese yeterli değil, anlıyor musun Bahadır? ne dese yeterli değil çünkü beni hiç sevmedi, sevseydi bırakmazdı.'' yutkunarak ellerimi birleştirdim kucağımda, gözlerimi odaklandığım yerden ayıramıyordum bir türlü. ''Babam olacak o pezevenk bana yalan söylemiş. Ben küçükken başkalarının dediği her kelimeden sonra onlara sığınmaya çalışırken, babam bunu bana karşı silah olarak kullanmış. Annem siktiğimin çük tutan muhabbetini hatırlamıyormuş bile. Duyunca o da şok oldu. Bir baba.. oğlunu neden böyle bir yalanla uyutmaya çalışır ki?'' ağlamak üzere olduğumu belli eden ses tonumu, Bahadır'ın daha fazla duymaması için sustum. 

O ise ellerini kucağımdaki ellerime getirerek sıkmakla yetindi. Ne tutuyor, ne de tutmuyordu. Sadece ben yanındayım der gibi dokunuyordu. Yanındayım, yanında olacağım.

''Annemi seviyormuş fakat alkol almaktan da vazgeçmiyormuş. İşini, maaşını hatta annemi bile kaybetse de vazgeçmemiş. İçtikçe rahatlamaya, rahatladıkça içmeye, içtikçe almaya, aldıkça beş kuruşsuz kalmaya devam ediyormuş. Anneme şiddet uygulamasından bahsetmiyorum bile.'' ellerimin üstündeki elini sıktım. Gözlerine bakmaktan ısrarla kaçınıyordum.

"Beni almak istemiş Bahadır. Annem beni almak için çok uğraşmış ama vermemişler.'' gözlerime dolan yaşlarla oldukça rahatsız hissediyordum şimdi. ''Beni bırakıp annesine gitmesinin tabi ki affedilecek bir yanı yok ama o kadar zamandan sonra bunu denemiş olmasını duymak ne demek, biliyor musun?'' gözümden ilk yaş düştüğünde Bahadır ensemi yakalayarak koltuğun dibinde oturan bedeninin en sıcak yerine, göğsüne çekti kafamı.

''Biliyorum.'' dedi hala fısıltıyla konuşmamız gerektiğini belirtircesine. ''Biliyorum.'' ben cevap vermek istemeyince biraz oturduk birbirimizde dinlenir gibi. Çıt çıkmadan. Böyle bir olayı yaşamayan anlamazdı, o nereden bilebilirdi ki?

"Bu rezalet nasıl oldu? seni ürkütmek istemiyorum ama..'' işaret parmağını muhtemelen morarmış olan boynumda gezdirerek burnuma kadar sürükledi. Yüzümü gördüğünden emin bile değildim çünkü yan bir şekilde göğsünde saklanıyordum. Oysa eliyle koymuş gibi bulmuştu acıyan yerlerimi. Görmeden, hissederek.

"Bunun bir cezası olacak.'' gülümsedim elimin tersiyle yüzümü silerek. ''Bu sefer ben de vurdum.'' dedim böbürlenircesine. ''Hep sana özenmişimdir böyle olaylarda, bu sefer ilk yumruğu atan ben oldum.'' kendine neden zarar veriyorsun tarzı bir nutuk beklesem de güldüğünü hissettim hafifçe sarsılan göğsünden. Başımı hızla kaldırarak gülen suratına baktım. Hayatımda gördüğüm en güzel şeydi. Ben ona hayran olmaktan başka bir şey olamazdım. Ben ona sahip olamazdım.