-11-

680 102 62
                                    

İyi okumalar. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Medyadaki çizimde kızın saçları Bridgette'i anımsattı bu yüzden kullanmak istedim.


Paris'te uzun süre sonra tekrar güneş açmıştı. Güneşi gören ve hafta sonu olduğunu fırsat bilen herkes sokaklara çıkmıştı. Diğer günlere kıyasla daha sıcak olan havanın ve güneşin tadını son son çıkarmak istemişti Paris halkı. Bridgette ise sokağa çıkmak yerine elindeki bitki çayıyla balkonuna yerleşmişti.

Düşünceli olduğunu yüzünün her noktasından anlamak mümkündü. Genç kızın kafasını Mayura'yla konuştuğundan beri çok karışıktı. Tahta çıkacağını, tam anlamıyla olmasa da, söylemişti. Mayura'yı durdurabileceği tek şeyin bu olduğunu son anda Mayura'nın gözlerine bakınca anlamıştı. Planlarının ters tepeceği hakkında endişelendiğini anlamak mümkündü. Bu yüzden iki gündür hükümdar olup olmaması konusunda düşünüyordu Bridgette.

Ama bu kadar az bilgiyle nasıl olacaktı? Mucize Kitabı'nın yarısından fazlasını okumuştu. Kitap Mucize Evreni'nin tarihini, şu anki yönetimini, halkı hakkında bilgilerle doluydu ama hükümdar hakkında ilk tuttuğu notlar hariç hiçbir şey öğrenememişti.

Koruyucuya ihtiyacı vardı. Koruyucunun daha fazla bilgiye sahip olduğunu biliyordu. Ama Usta Fu'nun bile kim olduğunu bilmediği koruyucuyu nasıl bulacaktı? Daha önemlisi onu nasıl kendi tarafına çekecekti? Belki de Mayura çoktan koruyucuyu bulmuştu...

İç çekip etrafa bakındı. Yola bakarken elinde iki tane poşet taşıyan kardeşini gördüğünde kaşları çatılmıştı. Ne ara kardeşi evden çıkmıştı? Ayağa kalkıp balkonun demirlerine ilerledi. O sırada kardeşi karşıdan karşıya geçmişti. "Hey, Mari!"

Ablasının sesini duyan küçük kız durup kafasını kaldırdı. "Efendim?" diye sordu.

"Nereye gittin ve neden bana haber vermedin?" diye sinirli şekilde sordu ablası. Marinette sersemledi. Gözlerini kırpıştırdı. İçeriye girince anlatmanın mantıklı bir karar olduğunu düşündü. Elindeki poşetler fazlasıyla ağırdı ve onlarda daha fazla dikilmek istemiyordu. "İçeriye geliyorum, kapıyı açar mısın?"

Kapıya ilerleyen kardeşini çatık kaşlarla izledi Bridgette. Daha sonra açıklamasını duymak için odasından çıkıp kapıya ilerledi. Kapının otomatına basıp binanın kapısı açtı ardından evin de kapısını açıp kollarını birleştirdi.

Marinette merdivenlerde görününce Bridgette'in kaşları daha da çatıldı. "Evet küçük hanım, açıklamanızı duymak istiyorum."

"Sen kendine çay hazırlarken sana kumaş ve ip almak için dışarıya çıkıp çıkamayacağımı sordum, sen de izin verdin." Bridgette kardeşinin dediği şeyi hatırlamaya çalıştı. Kardeşinin yanına geldiğini hatırlıyordu ama sorusunun hatırlamıyordu. Sonra göz devirdi. Tabi ki farkında olmadan izin vermişti. Çünkü tüm günü Mucize Evreni'ni düşünerek geçirmişti.

"Evet, evet! Hatırladım gel." dedi kapıdan çekilip. Yorgun kardeşinin elindeki poşetleri alıp Marinette'in odasına ilerledi. "Ne kadar çok şey almışsın..." derken odanın ortasına bıraktığı poşetlere bakındı.

"Bay Perrin'in tuhafiyesine harika şeyler gelmiş. Kumaş ve ip diye girdim, tüm harçlığımı harcadım. Bir ay boyunca okula evden yemek götürmek zorundayım." deyip kıkırdadı. Marinette'in en büyük hayali moda tasarımcısı olmaktı. Çok küçük yaşlardan beri kıyafetler çiziyordu. El işine de çok yatkındı. Daha 12 yaşında olmasına rağmen odasındaki çoğu şeyi kendi tasarlayıp yapmıştı. Bridgette onun yeteneğine ciddi bir hayranlık duyuyordu.

q u e e n [miraculous pv] •Yenilenen Bölümler•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin