Yanağıma bir şeyler mi batıyor benim?
Yavaşça gözlerimi açtım ve kalemlerime göz göze geldim,
evet yine masada uyuyakalmışım.
Yavaşça doğruldum, belim fena tutulmuştu
"Ayyy belimmm uff, uykun gelince geç işte yatağa"
Biraz gerneştikten sonra gözümle telefonu aradım, şarjda görünce uzanıp aldım saate baktım ve saat 7.28'di
"Ohooo bu iş nasıl olucak böyle Soo ji hanım dükkan senin diye işe her gün geç mi gidiceksin"
Masadaki notlarımı toparlamaya başladım, ve kendime söylenmeye de devam ediyordum
"Üstelik dükkan benim bile değil kira ödüyorum ben oraya"
Laptop çantamın yanındaki göze kağıtların hepsini sıkıştırdıktan sonra hemen bileğimdeki tokayla saçımı topuz yaptım ve küçük mutfağıma yöneldim
Katılın düğmesine bastım ve aklıma dün dükkana gelen çocuk geldi
Kimdi, o saatte, o halde, veterinerde ne işi vardı, acaba gerçekten köpeği için çok mu endişelenmişti
Yinede bana bakışı garipti
Başka bir şeyler var gibiydi bakışlarında
Sanki beni tanıyor gibi ama utanıyor gibiydi de
Kettle'ın düğmesi attığında düşüncelerimden sıyrıldım
"Saçmalıyorsun cidden"
"Oldu olacak dükkana her gelene beyaz atlı prensim gözüyle bak"
"Yok yalnızlık vurdu bana iyice"
Hemen termosa kahvemi koyup sıcak suyu üstüne ekledim ve koşarak banyoya girdim
Duştan çıkınca saçlarımı kurutup iki yandan ördüm, dükkana sabah saatlerinde kimse gelmezdi birileri gelene kadar saçım şekil almış olur ben de örgüyü açardım
Bu yöntem benim gibi üşengeç birisi için hayat kurtaracak nitelikteydi
Apar topar giyinip tüm eşyaları elime kolumun altına sıkıştırıp evden çıktım
"İyiki dükkan aşşağıda yoksa dokuzdan önce açamazdım"
İçeri girip ortalığı düzenlemeye başladım, laptopdan müzik açtım ve mırıldanmaya başladım
bir yandan da sınava kadar nelere baksam diye düşünüyordum.
En son tezgahın köşesine koyduğum kargo poşetini gördüm
internetten dükkanın camını süslemek için led ip ışıklardan almıştım, bugün erken gelirsem süsleyecektim sözde
Sonra çalışacağım konuları bitirmiş olmanın vicdan rahatlığıyla süslemeye karar verdim
Paketinden çıkardım ve dükkanın camındaki yazının etrafından bantla yapıştırarak gittim, köşeye daha önce çektiğim üçlü prize taktım
Açma düğmesine bastığımda yanan ledlerle içimde garip bir heyecan oluştu
Ledler mavi mavi yanıyorlardı
Her biri bir yıldız gibiydi
"Mavi renk mi seçmiştim"
Neden bu kadar hoşuma gitmişti, resmen beni heyecanlandırmıştı
Yoğun duygularım biraz durulunca dükkandan dışarı çıktım ve dışardan baktım
"Çok güzel"
Mükemmel görünüyordu, her yanıp sönüşlerinde içimde bir yeri aydınlatıyorlardı sanki
Sonra dükkanın adına takıldı aklım
"Jiji"
Neden bu ismi vermiştim
Evet adım Soo ji ama ben ismimi ön plana çıkarmayı pek sevmem ki
Veteriner dükkanına çok uygun bir isimdi aslında ve sevimli duruyordu
Bu renkle de çok uymuştu, sanki hep bu rengi bekliyor gibi duruyordu hatta.
Daha öncesinde hep yarım gibi
Bir anda aklıma dünkü çocuk geldi
"O da maviydi"
Bu nasıl bir histi böyle, birisini nasıl bir renge benzetebilirdiniz ki
Ama gözlerini görünce aklıma gelen tek şey mavi olmuştu
İşin garibi gözleri mavi bile değildi, siyahtı
Hiçbir yerinde mavi renk de yoktu
"Heyy kızım nerelere daldın yine"
hafif sıçradım
"Heh.. ne, yani efendim"
kafamı sesten tarafa çevirdim, bu çapraz kafede çalışan jhope'du
"Işık diyorum, çok güzel olmuş diyorum, sana diyorum, orda mısın?"
Kocaman gülümsedim
"Kusura bakma jhope fena dalmışım cidden yeni duydum"
"Farketmemek ne mümkün, elinden cüzdanını çalsalar ruhun duymaz gibiydi, neye daldın bu kadar"
"Hiçç, sadece mavi renk sence de tabelaya çok uyumlu olmamış mı? Yani fazla güzel duruyor"
"Bu ne şimdi ego tatmini mi"
Suratımı buruşturarak ona döndüm
"Hayır ne egosu ya, ciddi bir şey soruyorum burada"
"Bu kadar az mola verirsen böyle olur işte, azıcık bedenini de düşün, ne çekti senden"
"Bak seen, ne çekmiş benden"
"Ben senin bedenin olsaydım çoktan istifamı vermiştim, hiç dinlendirmiyosun zavallıyı"
"İyiki bedenim değilsin jhope"
"İyiki"
Şakalaşırcasına elimi omzuna vurdum
"Hadi git işine sen bak koca dükkan seni bekliyor"
"Aman seninle de konuşmaya gelmiyo, işkolik şey"
dudaklarını yukarı kaldırıp gözlerini kısarak dil çıkardı
bende aynı şekilde gülümsedim ve el salladım
Jhope kafeye gittikten sonra tekrar dükkanın camına bakıp iç çektim ve içeriye girdim
Sağlıkla kal '-'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
lignin | Jimin•°
FantasiBoğazım yırtılırcasına bağırdım ; "Ne olursun gitme jimin " Duraksadı, Sesim bu sefer bir öncekine tamamen zıt, cılız çıkmıştı ; "Gitme" "Seni affedememekten korkuyorum" "Gitme..." Bana dönmedi, yürümeye devam etti.