⋆ 21

955 139 22
                                    

Geçmişe dair bir kesit

"Bu da nereden çıktı ki şimdi?" Luhan merak içinde Baekhyun'a bakarken Baekhyun gözleri kısılana kadar gülümsedi.

"Bu bir sürpriz! Hadi kaçtım ben!" Luhan'ın hiçbir şey anlamadığını açıkça belirten bakışları eşliğinde toprak yolun ucundaki merdivenlerden birbir indi.

Çok heyecanlıydı, evet yapacağı şey onun için bir ilkti. Yani tam olarak ilk sayılmasa bile kendi bedeni için bir ilkti bu. Yüzündeki gülüşü solmadan koşmaya başladı patikada. Geç kalmayı asla istemezdi, bu anı dört gözle beklemişti çünkü.

Acaba şehirde yolunu bulabilecek miydi? Kasabada yol bulması çok kolaydı çünkü kasaba küçücük bir yerdi, herkes birbirini tanırdı. Ama ya şehir? Şehir kocamandı ve Baekhyun orada kaybolmaktan korkuyordu.

Adımları yavaşlamaya başladığında varmıştı tren istasyonuna, etrafına bakınırken kendi bineceği treni gördü ve oraya doğru adımladı. Kaçırmadığı için sevinmişti çünkü bunu kaçırsaydı bir sonraki baya uzun süre sonra gelecekti ve Baekhyun o zaman şehire giderse orada sabahlaması gerekirdi. Eh maddi durumu da bunu karşılamaya pek de yönelik değildi.

Düşünceleri arasında boğuşurken çoktan biletini uzatmış ve cam kenarına kurulmuştu. Bundan sonra yapacağı tek şey beklemekti. Hem iki saat ne kadar zor geçebilirdi ki?

Başını hareketlenmeye başlayan trenin camına yaslayıp çiçek tarlalarını izlemeye koyuldu. Baekhyun. Bu yapabileceği en iyi ve tek aktiviteydi.

...

Tren yavaşlayıp durduğu zaman Baekhyun dalgınlığından kurtulup ayaklandı. Az daha uyuyacaktı ama iyi ki uyumamıştı. Şimdi önünde koskoca bir gün vardı, ancak ufak bir de sıkıntı vardı.

Baekhyun bu kadar insan içinde Chanyeol'u nasıl bulacaktı?

Trenin basamaklarından inip gözleri ile etrafı incelemeye başladı. İnsanların hepsi kendi hâlinde ve meşguldü. Baekhyun kalabalığı görmesiyle yutkundu, bu bir hayli zor olacaktı.

Yine de ilk adım olarak kalabalığa daldı, inanıyordu ki bugün çoğu şeyi çözüme kavuşturacaktı.

İlk yapması gereken Chanyeol'un evini bulmaktı ama bunu şehrin hiçbir yerini gram bilmezken nasıl yapacaktı? İşte orası biraz sıkıntıydı.

Derin bir iç çekip etrafına bakınmaya başladı, böylece ne yöne gitmesi gerektiğine karar verecekti.

Hatırladığı kadarıyla sahile yakın bir yerdi ama ne yazıkki Chanyeol'un evinden sahil görünmüyordu. Belki sahili bulabilirse oradan çevreyi aramaya başlardı. Bu planı beğendikten sonra yola koyuldu.

Şehir kocamandı ve Baekhyun her bir binaya gözlerini büyüterek bakıyordu. Gökyüzüne kadar uzanan gökdelenler çok hoşuna gidiyordu ve hepsine ayrı bir ilgiyle bakıyordu.

Ve tabii gökdelenlerden çok ilgisini çeken bir şey daha vardı..

"Kafe!" Gördüğü dev tabeladan sonra kafeye doğru koştu, dikkatinin bu kadar çabuk dağılabilmesi de ilginçti doğrusu.

Yüzünü kafenin camlarına yaklaştırıp içeri baktı. İçeride tatlı yiyen ve kahve içen insanları görünce çok imrendi.

"Bir gün ben de şehire taşınacağım!" Bakışlarını camdan çekip emin adımlarla yoluna devam etti.

Kasabayı oldu olası sevmezdi o yüzden şehir ona o kadar cazip geliyordu ki..

Chanyeol'a sürprizini yaptıktan ve onu bir hâyli şaşırttıktan sonra ona bu fikrini açmayı düşündü. Belki o bu konuda yardımcı olabilirdi çünkü şehri iyi biliyordu.

Hey Sen! | ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin