Hey Sen! | ChanBaek

⋆ 25 + Final

Mağara tavanından damlayan suyun çıkarttığı ses eşliğinde yavaşça gözlerini aralamıştı Baekhyun. Birkaç saniye gözlerini kırpıştırmış hemen ardından da doğrulmuştu.

Dalgın gözlerle etrafına bakındığında nerede olduğunu anlamıştı. Ama o buraya nasıl gelmişti? Bakışlarını ellerine indirdiğinde gözlerini şaşkınca açtı.

"Tekrar Chanyeol olmuşum.." Yerden destek alarak yavaşça ayağa kalkmış ve mağaranın dışına, gün ışığına doğru adımlamıştı.

"Chanyoel neden buraya gelmiş ki?" Kafası yeterince karışmışken mağaradan çıktı ve gölü geçerek tepeye adımlamaya başladı.

Chanyeol'un neden buraya geldiğine bir türlü anlam veremiyordu. Ya da neden tekrar zihinlerini değiştirdiklerine.

Bunları düşünürken yavaş adımlarla yokuşa çıkmış ve karşısındaki manzaraya bakmıştı. Baekhyun karşıya baktığında gördükleri ile şok geçirdi. Kasaba..? Kasaba neredeydi?

Kasabanın yerinde devasa bir çukur vardı ve yağmur yüzünden orası bir göl olmuştu. Şaşkınlığından dizleri titrerken bakışlarını gökyüzüne çevirdi.

"Ben o gece.." gözlerinin önünde kuyruklu yıldızın üstlerine geldiği an canlanırken dizleri bedenini daha fazla taşıyamadı ve yere çöktü. ".. o gece öldüm mü?"

...

Chanyeol tepeye bir an önce ulaşabilmek için bisikletin pedallarını daha hızlı sürüyordu. Sürerken de Baekhyun'u düşünüyordu. Orada olmasını umuyordu.

Bisiklet önüne çıkan dal parçası yüzünden dengesini kaybederken yere kapaklanmıştı. Kendisi ucuz kurtulmuştu ancak bisiklet yuvarlanıp aşağı düşmüştü. Dizleri çizilmişken ayağa kalktı ve koşmaya başladı.

"Üç yıl önce.. üç yıl önce biz daha tanışmamışken.." Baekhyun'un adı zihninde yankılanmaya başlarken hatırlamıştı, otobüsteyken onun yanına geldiğini ve onunla konuşmaya çalıştığını.

'Şey, beni tanımıyor musun?'

"Şimdi hatırlıyorum! Üç yıl önce sen beni ziyarete geldin!"

...

Baekhyun dizlerini kendine çekmiş bir şekilde tepeden aşağı bakıyordu. Zihni çok karışıktı ve olup biteni bir türlü anlayamıyordu. Ancak o sırada duyduğu ses bakışlarını kaldırmasına sebep olmuştu.

"Chanyeol?" Kendi kendine mırıldanırken yavaşça ayağa kalktı ve etrafına bakındı.

"Baekhyun!" Kendi ismi tepede yankılanırken sesin Chanyeol'dan geldiğinde emindi.

Chanyeol tepeye çıkmayı başarmış etrafına bakarken Baekhyun'un adını bağırıyordu.

"Chanyeol!" Kendi adını duyduğunda bunun Baekhyun olduğunu anlamıştı.

"Baekhyun neredesin!" Bir yandan tepede koşuyor bir yandan da seslenmeye devam ediyordu.

Baekhyun'un da ondan bir farkı yoktu. Sesin geldiği yöne doğru koşuyor ve Chanyeol'un ismini bağırıyordu.

İkisi de koşmaya devam ederlerken birbirlerinin yanından geçmişlerdi. Ancak biri geçmişte biri de gelecekteydi. Birbirlerinin yanlarından geçtikten sonra ikisi de durmuş ve geçtikleri yere bakmışları. Birbirlerini göremiyorlerdi ama aynı yerde olduklarını hissediyorlardı.

Chanyeol elini o yöne doğru uzatırken Baekhyun da ürkek bir şekilde elini uzatıyordu. İkisinin de eli havadayken gökyüzü birden kararmaya başlamıştı.