aynadakine.sorun değil,
bu savaştan sağ çıkmanın bir yolu hep vardı.
ben o yolu görmemek için gözlerimi kapatmıştım.
şimdi o kadar şey yaşandı ki boş yere,
aynadakine dönüp bir özür borçlusun diyorum,
ama yüzün yok bakmaya.
sorun değil,
biliyordum bir dağ nasıl aşılır,
bu yolun sonunda ne var,
yanmaya değer mi,
ne uğruna biliyordum.
görmemeye yemin etmiş gözlerle bakıyordum dünyaya.
şimdi o kadar şey yaşandı ki boş yere,
bir özür borçluyum,
tek kelime çıkmıyor ağzımdan.
bütün kelimeleri sarfetmişim,
ne kaldıysa benden bırakmışım bir masaya.
kartları kendi ellerimle dağıtmışım,
çok açık oynamışım.
şimdi dağıtacak bir kartın yok elinde diyorum,
ama yüzüm yok bakmaya.
son kez heyecanlanmış,
son kez gülmüşüm,
son kez sinirlenmiş,
son kez ne var ne yoksa dökmüşüm.
dedim ya, bir özür borçluyum.
ama gerek kalmamış.
bir önemi kalmamış belki.
hissedecek bir şey kalmamış.
oyun bitmiş.
seni kaybettim şah,
kendimi kaybettim mat.
işte şimdi herkes evine dönebilir.174-