1.Bölüm: Çocukluğun Mirası

196K 4.7K 1.2K
                                    


Başlama tarihi: 10 Haziran 2020✨

"Herkesin kalbi çöldür, içinden leyla geçene kadar."

🍃

Multimedya: Leyla

Mayıs,2004

Ilık esen ilkbahar rüzgarı sokağın başındaki evin perdesini bir içeri bir dışarı savunuyordu, her estiğinde sokağı boydan boya kaplayan hanımeli kokusu orada oynayan çocukların ciğerlerine doluyordu, güneş tam tepe de parıl parıl parlarken kuşlar, rengarenk meyve veren ağaçların tepelerinde tünemiş ötüyordu.
Tam anlamıyla huzur dolu güne bir çığlık karıştı.

"Leyla koş!"
Avuçlarından taşan erikleri cebine dolduran küçük çocuk, telaşla koşmaya başladı.

"Mahir abi benim bacaklarım küçük ama ya." Mızmızlanan küçük kızı elinden tuttuğu gibi çekiştirmeye başladı.
"Seyfettin amcanın ayakları büyük, koş!"

"O yaşlı hızlı koşamaz ki." Kıkır kıkır gülen kızın kara saçları koşmanın etkisiyle omuzlarına çarpıp geri savruluyordu.

"Ulan Mahir, bu defa yakalayacağım sizi." Yaşlı adam nefes nefese koşan ikiliye baktı.

"Söz bu sondu, Seyfettin amca." Mahir sokağın başında durup arkasındaki adama seslendi.

"Akşam babana anlatırsın derdini haylaz seni!"
Leyla kaşlarını kaldırıp dudağını ısırdı.
Salih amcadan azar yememek mi yoksa erik yememek mi diye sorsalar erikten anında vazgeçerdi.

"Seyfettin amca ben sana getireyim erikleri, söyleme mahir abimi."
Avucundaki erikleri adama doğru uzattı, aralarında metreler olmasına rağmen.
"Bu defa söylemem ama o da senin hatırına kara kız. Bir daha olursa Salih'e bırakmam ben çekerim kulaklarınızı."
Mahallenin aksi amcası bile dayanamazdı Leyla'ya, arkasına dönüp evine ilerleyen adamla Leyla hızla Mahir'e döndü.

"Şimdi kahramanın mı oldum ben senin?"

Mahir kocaman gülümsedi, ömrü boyunca bir Leyla'ya öyle gülümseyecekti.

***

Günümüz

Elimdeki tarakla gür saçlarımı tararken içeriden durmadan bana seslenen annemin hiç enerjisi bitmiyordu, Allah ses tellerine zeval vermesin.
Odamı havalandırmak için perdeyi çekip pencereyi açtım, gözlerim karşı binaya değdiğinde göz göze geldik.

Elindeki sigaranın külünü işaret parmağının ucuyla vurarak düşürdükten sonra bana dil çıkaran adama gözlerimi belerttim, tabi dilimi çıkartmaktan da geri kalmadım.

Arkamı dönüp odadan çıktım, koridorda bana doğru gelen annemin surat ifadesi şükreder gibiydi.

"Sabah şerifleriniz hayrolsun sultanım. Sonunda kalkabildiniz." Eğilip tombul yanağına sıkı bir öpücük kondurdum.

"Sana da günaydın anacım."
Bileğimdeki lastik tokayla siyah saçlarımı tepeden topladım.

"Mutfaktan böreği al da ahiretliğime gidelim." Çoktan kapıya ulaşmış ayağına ayakkabılarını geçirmeye başlamıştı.

Leyla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin