Luhan bacaklarını, Sehun'un çıplak bedeninin iki tarafına doğru açmış onun çıplak boynuna sarılmıştı. Sehun'un içinde gelgitleri ile kesik kesik nefes alıyor, küçülen iniltiler çıkarıyordu.
Sehun içinde hızlanmaya başladı, son bir kez kendini ona ittirdi ve içine boşaldı. Luhan ondan önce kendi karnıma boşalmıştı.
Sehun nefes nefese kalmıştı, Luhan'ın içinden çıkarak onun üzerine uzandı. Luhan ona sarıldı ve elini çıplak sırtında yavaşça gezdirmeye başladı.
"Yarın benim tek dersim var o da saat üçte."
"Biliyorum." dedi Luhan. "Yarın otobüsle gideceğim."
"Biliyorum, özür dilerim sevgilim. Yarın dersin kaçtan kaça kadar?" dedi Sehun. "On buçukta başlıyor ikiye kadar."
"Doğru." dedi Sehun. "Ben dörtte çıkacağım. Yarın beraber sinemaya gidelim mi?"
"Tamam, olur." dedi Luhan.
"Beni bekleyebilir misin?" dedi Sehun. "İki saar kampüste ne yapacağım Sehun?" dedi Luhan. "Senin çıkış saatinde yanında girerim dersime kadar yanında olurum." dedi Sehun. "Sadece bir saatçik, olmaz mı sevgilim?"
Sehun kafasını kaldırıp ona baktı ve onu ikna etmek için burnunu onun burnuna sürttü. "Hı? Olmaz mı? Olmaz mı?"
Luhan gülerek "Tamam, tamam" dedi. "Beklerim."
Sehun güldü ve onun dudağına bir öpücük kondurdu. Geri çekildikten sonra ona bir bakış attıktan sonra dudağına eğildi ve öpüşmeye başladılar.
Luhan'ın evleri tek katlı müstakil bahçeli bir evdi ve onun odası arka bahçeye bakıyordu. Sık sık bahçeye kedi girerdi.
Öpüşürlerken bahçeden bir ses geldi, küçük bir çıtırtı. Hep duyduğu ve alışık olduğu bir sesti.
Öpüşürlerken aniden camdan bir tıkırtı sesi gelince Luhan geri çekildi, Sehun da sesi duymuş ve kafasını pencereye doğru kaldırmıştı. "Duydun mu sesi?" dedi Luhan. Sehun kafasını salladı. Bahçedeki dal kırılma sesleri fazlalaşıyordu. Öne doğru gidiyordu sanki. Sehun, Luhan'ın üzerinden kalktı, yavaşça pencereye yaklaştı ve perdeyi iki yana doğru açıp dışarı baktı. Ama kimse yoktu.
"Bekle," dedi Sehun ve yerden iç çamaşarını alıp üzerine hızla geçirdi. Tişörtünü de aldı ve ön kapıya doğru giyerken üzerine geçirdi. Luhan yatakta doğrulup oturmuş ve endişeyle sevgilisini bekliyordu.
Sehun yavaşça ön kapıyı açtı ve etrafa baktı sonra da dışarı doğru bir iki adım atıp tekrardan çevresini gözledi.
Kimse yoktu.
Luhan'ın yanına geri döndüğünde "Kimse yok." dedi. "Belki de kediydi. Pencere pervazına atlamış olabilir." dedi Luhan. Sehun tek kaşını kaldırdı ve onun yanına oturdu. Luhan onun beline sarılıp çenesini omzuna koydu. "Kediler psikopat sevgilim, yaparlar böyle şeyler." Uzanıp yanağına öpücük kondurdu.
Fakat bahçede gerçekten biri, bir şey vardı ve Sehun pencereden bakarken onu izlemiş sonra da gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Wee Small Hours // HunHan texting
FanfictionBir kış günü bir adam hasta oldu ve öldü. Ölüm sebebi ilk kez görülen bir virüstü. Virüs bulaşıcıydı. Aynı gece başka ülkede başka bir adam daha öldü ve aynı bilinmeyen virüsün teşhisi kondu. Luhan endişeleniyordu sevgilisi Sehun ise ilk başta ciddi...