1.3

55 5 3
                                    

epey bir acıkmıştım. karnımın guruldamasından korkuyordum. masalara oturmuştuk ve ben bir tost ve portakal suyu istemiştim. normal bir kahvaltı yapmayı sevmezdim. ama önümdeki iki öküz, 3 kişilik kahvaltı servisi istemişlerdi. ayılardı yemin ediyorum. mekanda çok insan olmadığı için 15 dk ya hepsi gelmişti. benim tostumu elime alınca bir ısırık almıştım. tam damak tadıma göre. ımmmmmmm. lezizz. karşımdakilerld ben de başladım. ama karşımda bir amca. bakın amca diyorum. bana pis bir şekilde bakıyordu. o an aklıma babam geldi. o kadar benziyorlardı ki. anlatamam. babamın beni sevmesini de o kadar isterdim ki. bu dünyada her şeyimi verirdim. ama olmuyor işte. bilinçaltımda oluşan o olaylar bir türlü gitmek istemiyor. ben çok yoruldum. ama beni kimse anlayamıyor. içime atmamalıydım. hem de hiçbir şeyi. atınca geri dönüşü olmuyor. tıpkı başka şeyler gibi.

acaba gerçek babam bana o ilgiyi ufacıkta olsa gösterebildi mi? bir yanımı ufacıkta olsa doldurabildi mi? ya da annem? onlar şuan yanımda olsun o kadar isterdim ki. onların dizlerine başımı koymak. saçlarımı okşasınlar o kadar isterdim ki. bu yorgunluk. geçmiyor. bana kimse yardım edemiyor.

bakışlarım karşımdaki adama kaydı. o adam yine geldi aklıma. o da başka kadınlars böyle pis bakardı. yan taraftaki koltuğa geçtim. mert vardı ve beni göremiyordu. o be. bu sırada bi el gözümün altını sildi.

"derim iki saattir sesleniyorum iyi misin? ağladın ama sen kesin bunun bile farkında değilsindir."

değildim. hissetmiyordum çünkü. mutlu olmak, ağlamak, bağırmak, kahkaha atmak... anlamsızdı.

+hissetmemek bu duyguları acınacak bir durum.

"derin sen iyi değilsin."

+evet değilim. çünkü yoruldum.

"neden?"

+bu hayatta yaşadıklarım beni hissiz birine dönüştürdü. ve bu hayattaki çoğu duyguyu tatmamaya başladım. mutluluk, sinirlilik, kırgınlık, özlem... daha çoğu şey. hissiz olmak kötü bir şey. gözyaşlarını hissetmemek. o kadar koyuyor ki. modunun bir anda düşmesi ya da yükselmesi. sevgisizlik beni bu duruma getirdi. ama sen böyle olma. çünkü yaşamanın bir tadı kalmıyor.

"sen çok dolusun. gerçekten. cümlelerin oldukça olgun. senden böyle cümlelerin çıkmasını asla beklemezdim."

+rolümü iyi oynuyorum desem.

"iyi oynuyorsun. hemde belli etmeden. ama taşmak üzeresin farkında mısın?"

+evet ama içimdeki sıkıntı boşalmıyor. anlatamıyorum kimseye derdimi.

"sorun ne?"

+anne ve baba sevgisizliği. bak emir bu oldukça saçma gelebilir senin için ama kızlar babalarına ayrı bir düşkündür. hep ilk aşkın o olur. babanı kimseyle paylaşamazsın. ben babamı paylaşmak istemedim. ama o bunu aksine mutluluğu ben de değil başka kadınlarda buldu. bu aileden biri değil. dışarıdan bir sürtük. ben düzgün bir aile ilişkim olsun diye çok uğraştım. o duyguyu tatmak. ama olmadı. üvey olduğum için sanırım. b-bir k-kere b-bile saçımı o-ok-okşamadı.

"kader ortağıyız desem."

+nasıl yani?

"ben de zafer hoca tarafından evlatlık edindim. tamam bi aile ortamında yaşamış olabilirim ama öz veya üvey olmak çok farklı şeyler."

+ben bilmiyordum.

"mert biliyor sadece."

benim gözyaşlarım akıyor olmalıydı ki emir silmeye başladı.

"hadi ağlama artık."

+hissetmiyorum ki.

"hissetmeye çalış."

NO BOYFRİEND-NO PROBLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin