BİLİNMEYEN

H

Sabah kalktığımda evdeki sessizlik sinir bozucu olsa da bunu bi kenara savruşturup ayağı kalkıp banyoya girdim.Ordaki işlerimi hallettikten sonra balkona çıkıp bir sigara yaktım.Bu beni sinir ederdi ama bunu sürekli yapıyordum.Sabah sigara içmeden kendimi rahatsız hissedip ayılamadığımı düşünüyorum ama aynı zamanda bundan nefret ediyorum.Ayrıca bunu ikizler görse büyük ihtimalle kızarlardı.Sabah kahvaltı yapmadan sigara içmeme çok kızıyorlardı ama işin kötü tarafı kahvaltı yapmaktan hoşlanmazdım.Genelde kahvaltı edersem de zorla ederdim.

Sigaramı içip odaya girdiğimde altıma siyah mom pantolonumu ve üstüne siyah askılı cropu giyip onunda üstüne siyah kapüşonlu hırkamı geçirdim.Siyah giyinmeyi gerçekten çok seviyordum.Siyah sırt çantamı da alınca tamamdım. Aşağı hızlıca inip spor ayakkabılarımı gyince anahtarı alıp evden çıktım.Bugün ikizlerle buluşup bir şeyler yapacaktık.Ne yapacağımızı söylmeselerde tahmin edebiliyordum.Öncelikle zorla kahvaltı yaptıracaklardı kesinlikle.Sonrasında ise bir yerlere falan otururduk.

Bugün telefonuma bakmadığım aklıma gelince telefonumu çıkarttım.Anonimden mesaj var mı merak etmiştim doğrusu.Vardı.

Bilinmeyen:Günaydın canımcımcımcım bugünde seni seviyorum.

Balın yazıyor...

Balın çevrimiçi

Bilinmeyen:tamam tamam yazmana gerek yok seni utandırmak için söylmeiştim ve amacıma da ulaştım.Ayrıca hepsi gerçek.

Balın:Teşekkürler ama sana hala pek inanmıyorum.

Bilinmeyen:inanıcaksın kızım rahat ol o iş bende.

Balın:Alla alla

Bilinmeyen:eee nerdesin benim minik meleğim?

Balın:Dışarda.

Bilinmeyen:Onu biliyorum zaten nerdesin?

Balın:bu seni hiç alakadar etmez.

Bilinmeyen:Üzdün zalım.

Balın:Hayat böyledir.

Bilinmeyen:Bu sözden asla bıkmıyorsun.

Balın:Bıkmam.Neyse ben kaçtım dikkat et.

Bilinmeyen:Sendeee güzelim sende.

Güzelim diyince sırıttım.İkizler genelde bana güzelim dediklerinde hep 'Gerçekten güzeliniz miyim?' derdim.

İkizler görüş açıma girince hemen yanlarına koşup ikisine de sarıldım.

"oooo Balın hanım günümüzü şenlendirdiniz." dedi Savaş sırıtarak.

"biliyorum cınım."

"hadi bakalım kahvaltı yapmaya."dedi Barış.

"ya bi nefes alsaydık bu kadar belli etmeyin bana kahvaltı yaptırmaya çalıştığınızı."

"sus be çiroz."dedi Rüzgar ve koluma girip ilerlemeye başladı.Resmen bu uzunluğun yanında sürükleniyordum.

"Balın'ımı bir daha sürüklersen seni öldürürüm."diyen Savaş'la şımarmıştım açıkçası.

"duydun mu Barışçım."

"duydum Balıncım."

"o zaman sal beni gideyim ömründe bi kara meleğim Barış."

"o kadar haklısın ki kara melek konusunda.Simsiyahsın şuna bak.Sana o kadar t-shirt almıştım giysene onu."

"Barış o fosforlu pembe sence giyer miyim ben onu avel."