4.bölüm

697 56 13
                                    

~~~~~~~~~~ Harry ~~~~~~~~~~~
Harry,Ron'a inanamıyordu. Keşke en baştan Sirena'nın "kan hainlerine güven olmaz" sözünü dinleseydi ama olan olmuştu. Neyse en azından basiliski bilmiyordu. Artık slytherin binasından birinin Ron'la arkadaşlık kuracağından şüpheliydi. Zaten kursalarda Harry Potter'ı başlarında bulacaklardı.

Odasından ortak salona indi. Tuhaftı ama salon bomboştu. Şöminenin önüne oturdu.
Alevleri izlemek her zaman hoşuna gitmişti.
Saate baktı daha 6.30'du. Yani anlaştıkları zamana daha 1.30 saat vardı. Kütüphaneye  gitmeye karar verdi.

Ortak salondan çıkıp kütüphaneye indi. Tam karanlık sanatların olduğu bölüme gidiyordu ki gözüne Hermione Granger takıldı. Bu kızın bu saatte burada ne işi vardı? Onu görmezden gelmeye çalıştı ama yapamadı. Zaten konuşacak birilerine ihtiyacı vardı. Bulanık olması onun güzel olduğunu değiştirmiyordu.

- Heey! Granger sen misin?
- Ah! Evet Potter. Gelsene.
- Bu saatte ne yaptığını sormanın hakkım olduğunu düşünüyorum.
- Erken kalktım. Bende Pervati'yi beklerken kütüphanede takılayım dedim.
- Pervati mi? Ciddi olamassın.
- İnsanlar hakkında böyle konuşmamalısın!
- Her neyse neye bakıyordun?
- Biçim değiştirme ödevi için kitap bakıyordum. Galiba istediğim kitabı birisi almış.
- Biçim değiştirme için kitaba mı ihtiyaç duyuyorsun. Senin gibi bir inek mi? Oh olamaz bu okulda hiç iyi öğrenci yok mu?Me-
Heey bu acıttı!
- Senin gibi kibir krallarına laf anlatılmıyor anlaşılan.
- Sen bana kibirli mi diyorsun ? Bir de Malfoy'u gör.
- Ihmm... Kalsın onunla konuşmaktansa salyangozlarala uyumayı yeğlerim.
- O kadar kötü değil. Tanısan seversin.
- Sen ne zamandan beri bulanıklarla konuşuyorsun ?
- Canım sıkıldı bende laflayacak tek seni buldum.
- Yılanınla konuşsaydın.
- Se-sen bunu biliyor musun?
- Kızlar tuvaletine geldiğinde anladım.
- Ama konuşmamıştım.
- Ben zeki bir cadıyım Harry.
- Benim kadar değil.
- Böbürlenmeyi bırak Harry.
- Neden? Seninle konuşmam bile bir mucizeyken mi? Aaahh!
- Bana laf atmayı kes Potter!
- Bana vurmayı kes bende sana bulaşmayayım.
- Peki.
- Granger,saat kaç?
- 7.30
- Ben artık gideyim. Kendine iyi bak Granger.
- Sende Potter.
~~~~~~~~~Hermione ~~~~~~~~~~~
Hermione o giderken arkasından uzun uzun baktı. Gülümsemesini yüzünden silemiyordu.
Anlaşılan yeni bir arkadaşı olmuştu.Hemde okulun en popüler çocuklarından birisiyle. İstediği kitapları alıp odasına bıraktıktan sonra büyük salona gitti. Pervati onu orada bekliyordu. Slytherin masasına baktığı anda bir çift yeşil gözün ona baktığını gördü. Gülümsedi. Gülümsemesi karşılık bulunca Pervati'nin yanına ilerledi. Oturdu ve bütün kahvaltı boyunca onun Pansy ve Draco'yla
olan hararetli konuşmasını izledi. Galiba ondan hoşlanıyordu.
Kahvaltı bitince Pervati'yle beraber karagöl'ün yanına gitti. Ağacın altına oturup gölü izlerlerken Harry, Draco ve Pansy'nin geldiğini gördü.
- İstersen buradan gidebiliriz Hermione.
- Gerek yok. Böyle iyi.
- Gelenleri gördüğünü sayıyorum.
- Evet gördüm.
- Onlardan nefret ettiğini sanıyordum.
- Artık etmiyorum.
- Yüce Malfoy(!) senden özür mü diledi?
- Ne alaka.
- Neyse boşver.
~~~~~~~~~~~~Harry ~~~~~~~~~~~~
Hermione ile Pervati'yi gördüğümde çalı gibi saçları olan kıza bakakaldım. Daha 1.sınıftık. İleride daha güzel olacağından emindim. Yanındaki kıza baktığımda Hermione'nin zıttı gibi koyu renk teni gözleri ve saçlarıyla hiçde güzel görükmüyordu. Benim sorunumda değildi. Draco kıza baktığımı fark etmeden bakışlarımı ayırdım. Bugün pazardı. Yani kendime ayırdığım tek gün olduğu için istediğim kadar kızları düşünebilirdim. Merlin!
Daha birinci sınıfta böyleysem ilerisini düşünemiyorum. Gerçi vaftiz babama çekmişim herhalde. Sirenadan dinlediğime göre her saat başı sevgilisini değiştirirmiş.

- Dostum, Pansy yasak ormana gidip gitmeyeceğimizi soruyor.
- Gideceğiz tabiki de.
- O zaman siz gidin. Ben biraz diğer kızlarla takılayım.
- Tamam Pans.
- Hadi Draco. Sonuna kadar gezelim.
- Ihmm... Şey tamam da sonuna kadar olmaz iblislerle karşılaşmak istemiyorum.
- Yanında ben varım. Merak etme seni korurum.
- Ah! Lütfen Yüce Potter. Sana minnetarım(!).
- Hadi hadi bırak tiyatroyu.

Draco'yla ayrılmadan önce son kez Hermione'ye baktım tabi bunu ne o nede Malfoy gördü.
~~~~~~~~~~ Sirena ~~~~~~~~~~~
Harry mektubuna cevap vermek için parşomen bulamayınca bir kadehi çevirip ona yazmaya başladım

Sevgili Potter,
Üç başlı köpeğin zayıf noktası müzik.Ona hafif tempolu bir müzik çaldığında kendiliğinden uyuyacak. Sadece o kapıyı geçmekle bitmiyor. Bazı profesörlerin hazırladığı engelleri geçmen gerekecek. Yanına Draco ve yeteneğine güvendiğin birini al. Bu kişi bu seferlik bir bulanık olabilir. Eğer şüphe teşkil ediyorsa hafızasını silersin. Salı günü kaleye geleceksin akşam 8'de ne olursa olsun ıdanda ve yalnız ol. Senden nefret etmiyorum.
Sevgilerle SS
Unutmadan Harry için hazırladığım tılsımı zarfın içine koydum . Bu onu yaralanmalar vb. gibi şeylerden koruyacaktı. Zümrüt bir taşın üstunde gümüş harflerle Harry yazıyordu. Kırılmaması için üstüne bir sürü tılsım yapmıştım. Ama bu taş sadece fiziki düşmeler içindi. Onu lanetlerden koruyamazdı ki buna ihtiyacı yoktu zaten.

Tılsım için bir de not yazmaya karar verdim.

Bu tılsımı asla çıkarmıyorsun çocuk. Sana ufak bir hediyem olsun.

Ben ne zamandan beri bu kadar duygusaldım ki.
Bir an aklıma Tom gelmişti. Ölümsüz olmak için 10 yılını feda etmişti. Gerçi hortkuluklarının hepsi artık kaledeydi. Bella gelince hepsi tam olmuştu. Artık ikimizde ölümsüzdük. Geriye Harry kalıyordu. Eğer onu ölümsüz yapmayı başarırsak bizi kimse durduramazdı.

Ölümsüz olmak gerçekten güzeldi. Bir daha yaşlanacağımı düşünmüyordum.
86 yaşında olmama rağmen Salazar sağolsun 25'imde görünüyordum. Tom'un ortadan kayboluş sebebini soy adım sayesinde hiç uğraşmadan gerçekleştirmiştim. Evet Tom Salazar'ın soyundan geliyordu ama babasından gelen kanı yüzünden bu olay bozulmuştu. Benim ölümsüz olmamın sebebi ise son varislerin ben ve Tom olmasıydı. Tom'un soy ismi Riddle olmasaydı belkide ikimizde ölmüş olurduk. Gerçi annesi de bir Gaunt olduğunu sayarsak belkide olabilirdi. Kim bilebilirdi ki.

********************************************
Biraz aşk dolu ve olaysız bir bölüm oldu ama fırtına öncesi sessizlik diyelim.
Okuyan ve oy veren herkese çok teşekkür ederim.
🤗

Karanlığın DostlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin