9. Bölüm

369 37 3
                                    

Görsel medyayla tamamen alakasız !!

Oy istemek hakkım diye düşünüyorum. İlk bölümden son bölüme bir baktım. Neredeyse 3'te 2 oranında düşüş var. Lütfen sadece bir yıldıza basmanız gerekiyor.

Keyifli okumalar!!

~~~~~~~~~~~~Marvolo~~~~~~~~~~~

Akşama kadar Sirena'yı bekledim. Nereye gittiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Üstelik hiç ip ucu bırakmamıştı. Malfoylarda da değildi. O sırada içeride bir cisimlenme sesi duydum. Arkamı döndüğümde Sirena koltuklardan birine oturmakla meşguldü.

Kesinlikle hesap vermek zorundaydı. "Nerelerdeydin?" diye sordum yüzümde kızgın bir ifadeyle. "Annemin yanına gitmiştim. Çok uzun zamandır görüşmüyoruz." "Yinede haber verebilirdin." şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı. "Evde değildin Tom." aklıma o zaman geldi amcamdan aldığım yadigarlar. "İstediğin zaman döndürücüyü aldım." yerinden fırladığı gibi yanıma geldi. "Nerde? Hemen geçmişe güdeceğiz. Hadi çabuk ol." ona aval aval bakmaya başladım. "Ne saçmalıyorsun sen?" zaman döndürücüyü kutudan aldıktan sonra bana baktı. "Geçmişte düzeltmek istediğim bir şey var. Eğer onu düzeltirsek Yaşlı bunak dün ölmüş olurdu. Böylece başımızdaki en büyük bela ortadan giderdi."

O sırada içeri giren siyah bir baykuş tamda masaya bir paket bıraktı. Paketi almak için eğildiğim sırada baykuş kolyenin zincirini ısırıp sertçe çekti. Yanımıza gelen Sirena'yla  birlikte kolyeye tutunduk. Ettafımızı dönmeye başladı. Masalar biçim değiştirerek ağaçlara dubarlar ise havaya dönüştü. Geldiğimiz yer Hogwarts'ın bahçesiydi. Elimzde kalan parçalara ise artık döndürücü denilebilir miydi ?
Onuda bilmiyordum. O an bir şey farkettim. Sirena yanımda değildi.

~~~~~~~~ Harry ~~~~~~~~~

Sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyandım. Yataktan kalkacak gibi değildim. Üstelik bugün kaleye gidecektik. Madam Pomfreyden gidip biraz ağrı kesici iksir almak için ayağa kalktım.

Kuleden aşağı indiğimde koltukta uzanmış beni bekleyen Draco'yu gördüm. Beni görünce ayaklandı. "Sonunda geldin Harry. Unuttuğunu düşünmeye başlamıştım. Hadi gidelim." o kadar hızlı konuştuki bana fırsat vermedi. Valizimi alıp peşinden ilerlemeye başladım. Üst kata çıktık. Revirin önünden geçerken "Draco, benim Madam Pomfreyden ufak bir şey almam gerekiyor. Sen burada bekle." valizini dikleştirip beklemeye başladı.

Revire girdiğimde yataklar boştu. Herkes noel için hazırlık yapmakla meşguldu. Madam Pomfrey elinde bir sargı beziyle içeri girdi.
"Madam! Madam Pomfrey! Bir bakar mısınız?"
yüzünde sert bir ifadeyle bana döndü. "Sorun nedir Mr. Potter?" yüzümde ufak bir gülümsemeyle "Biraz ağrı kesici iksir alabilir miyim acaba ?" dolaptan ufak yeşil bir şişe çıkarıp bana verdi. Şişeyi minnettarlıkla alıp kafama diktim. Boş şişeyi çöp kutusuna atıp Draco'nun yanına döndüm.

Profesör Snape'in özel odasındaki şömineden Malfoy Malikanesine gittik. Şömineden çıktığımız an bizi Narcissa teyze  karşıladı. Draco' ya öyle bir sarıldı ki galiba  bir kaç kemiği kırılmıştı. Bana gelince benide öz oğlu gibi severdi. Nasılsa beni o büyütmüştü. Sarılma merasimi bittikten sonra salona geçtik. Gerçi malikanede 15 adet salon  vardı. Biz genelde zemin kattaki biraz küçük olanı kullanırdık.

Sirena ve Tom amcanın şimdiye kadar burada olması gerekirdi. Ancak ne bir cisimlenme sesi nede hareketli bir şömine vardı geldiklerine dair. Bir süre daha bekledikten sonra Lucius kalkıp şömineye uçuç tozunu attı. Gideceği yerin ismini söyleyip ortadan kayboldu.

~~~~~~~ Lucius ~~~~~~

Kalenin şöminesinden çıktım. Her zaman oturdukları salona gittim. Salonda sadece masmavi giyinmiş bir adam vardı. Bir süre onu süzdüm tam gidiyordum ki mavili adam bana seslendi. "Bekle sende kimsin?" durdum yüzümde ifadesiz bir şekilde "Neden san kim olduğumu söyleyeyim ?" adam bana çekingen bir şekilde baktı.

" Sadece merak ettim. Lord ve yanındaki kız bir kolyeye bakıyorlardı. Sonra bir baykuş geldi. Masaya bir paket bıraktı. Sonra gagasıyla kolyenin zincirini çekiştirmeye başladı. Sonra  baykuşla birlikte ortadan kayboldular. Onları bütün kalede aradım. Ama bulamadım. Sonra noel için Malfoy Malikanesine gideceğimiz aklıma geldi. Bende ailemin yanına gidecektim. Sonuçta varisi hala bulamadılar." Lucius adamı dinledikten sonra ne olduğunu çok iyi anlamıştı. Onlar geçmişe gitmişti. Ama hangi yıla olduğunu hiç bir şekilde tahmin edemiyordu. Adama baktı.
"Sen onların hangi zamana gitmeyi planladıklarını biliyor musun?" adam bana bakmadan cevapladı. "Hayır. Onlar konuşurken burada değildim." yüzümü buruşturdum. "Pekala. Sen  benim evime gidiyorsun." adam  yüzünde şaşkınlıkla bana baktı. "Ama..." şömineye uçuç tozu atarken
" İtiraz yok. Önden sen git ."

Adam korkusundan direk içeri girdi. Ondan sonrada ben şömineye girdim. Şömineden çıkıp üstümdeki külleri silkelerken çocuklar ve Narcissa koşar adım aşağı indiler. "Baba!" Draco'nun ardından birde Harry seslendi. "Mr. Malfoy ! Neden yanınızda sadece Mr. Reed var?" Harry bir bakış attıktan sonra " Onları bulamadım. Daha doğrusu geçmişe girmişler. Onları geri getirmek için bakanlıktaki zaman döndürücüyü almam gerekiyor. Oraya yalnız girersem bunu başaramam. Harry sen benimle geleceksin. Draco.." Bella'nın tiz sesi konuşmamı böldü. " Lucius! Neredesin seni küçük civciv." herkes gülmemek için nefesini tutarken ben Bella'ya öldürücü bakışlar atmaya başladım.

Merdivenin kalan on basamağını atladıktan sonra yanımıza gelip bir koltuğa oturdu.
"Bana haber vermeden nerelere gittin bakalım sarı civciv?" herkes yine nefesini tutmaya başladı. "Azkabandan çıkan bir deli olmasan şimdiye kadar çoktan ölmüş olurdun." bana tuhaf tuhaf baktıktan sonra "Azkaban çok eğlenceliydi. İstersen bir daha gidebilirim."
kafamı ellerimin arasına aldım. "Sen gerçekten delisin." kafasını Harry'ye çevirdi. "Lord nerde?" sonunda konuya gelebilmiştik.
"Zamanda yolculuk yapıyor ve zaman döndürücüsüde kırık." işte o zaman Bella ciddileşti "Ne yapmayı planlıyorsunuz?"

"Bakanlıktaki zaman döndürücüyü almaya Harry ve ben gideceğiz. Narcissa ve Draco da sihir bakanıyla uzun bir görüşme yapacak ki haberi onlara geç versinler." Bella bir süre düşündükten sonra "İyide Harry bakanlığa basıl girecek?" yerimden kalkıp çekmecelerden birini açtım. Elimdeki küçük şişeyi kaldırıp
"İşte bununla. Çok özlü iksir." Sadece bakanlıktaki bir arkadaşımın saç teli lazım olacak. Onu gidip az sonra getireceğim."   Bella tatmin olmanış şekilde bana baktı. "Ya ben? Ben ne yapacağım?" "Sen bir kaçaksın Bella. Senin kalede kalman en doğru şey." Bella dudağını bükerek bana baktı . "Peki tamam. Ama sakın işi batırmayın. Sana güveniyorum Sarı civciv." "Bana bir kere daha öyle dersen o dilini koparacağım!!" sarı civciv diye şarkı söyleyerek odasına çıktı.

***************************************
Baya baya uzun bir ara oldu. Çok özür dilerim.
Sizce Sirena ve Tom hangi zamana gitti?

Görüşlerinizi bekliyorum.

Karanlığın DostlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin