Barın: günaydın
Lina: oha ilk defa sen bana mesaj attın
Lina: bunu günlüğüme yazıcam
Lina: ayyy çok mutlu olduum çilekliii pudingiiimm
Barın: banada günaydın mfçdlflgşşg
Lina: hahhjskdkfkglg günaydın
Lina: naber
Barın: iyiym ama nude atarsan daha iyi olabilirim
Lina: yaa sq
Lina: hayallerimle oynadın
Barın: ne yani daha iyi olmamı istemez misin
Lina: iyisin işte yeter
Barın: aga bee
Barın: sevgin bu kadarmış demek
Lina: hayallerimle oynamasaydın olabilirdi
Barın: seninle konuşmak gerçekten güzel
Barın: kafa kızsın ndödkflfl
Lina: ah tşk
Lina: neyse okul için hazırlanmam lazım
Lina: sonra konuşuruz pudinggiimmm
Barın: tamam bayys kdökflflg
Her zamanki gibi kulaklığımı takıp yolda dans ederek okula girdim. Çok zevklii bir durum, insanların deliymişim gibi bakmaları falan ndödlflf
İlk işim kantine gidip aç karnımı doyurmaktı. Ve arkadaşlarımın yanına gitmek, masada oturan dört erkeğin yanına. Kızlarla pek anlaşamazdım, galiba etrafım çok mıy mıy kızlarla dolu olduğu içindi.
Kantinden pitos ve kahve alıp masaya doğru ilerlemeye başladım. O sırada hepsi beni gördü. Meriç herzaman ki gibi şarkı ile karşılamıştı beni.
"Ben o şelalleee saçlaaraa vaayy hilaalll kaşlaraa süzme bal dudaklaraa -"
Şarkısını yarıda kesen şey Demir'in kafasına vurmasıydı. Gülerek masaya oturdum ve ağzımdaki yemekten zar zor konuşarak "günaydın" diyebildim.
Hepsi aynı şekilde karşılık verdi. Genelde okula hep yarım saat erken gelip kantinde sohbet ederdik bu günde aynı şeyi yaptık.
Furkan'ın kız avından, benim Barkın ile olan konuşmamdan, Ilgaz'ın yine terk edilmesinden ve depresyonda olmasından, Meriç'in yine okula gelmemek için yaptığı hasta rolüne kadar her türlü saçma şeyi konuşmuştuk yine.
Sınıfa çıkmaya başlamıştık. Koridorlarda yankılanan bir şarkıı.
"Araabaadaa beşşş evdee on beeeşş"
Meriç'in söylediği şarkıya bende eşlik etmiştim.
"Hoşuma da gidersiinn bendennssiinn"
Diyerek, Meriç'e omuz atmıştım. Kahkahalarla sınıfa girmiştik, Meriç ile ben aynı sırada Demir ile Ilgaz bir arka sıramız olan en arka sırada oturuyorlardı. Furkan ise bizim bir önümde yanında sadece sınavlarda kopya çektiğimiz, Emrah oturuyordu.
Birkaç kere Barkın ile göz göze gelmiştim. Bizimkilerin hepsi Barkın'ı biliyorlardı ona mesaj attığımıda nude attığımı bile biliyorlardı. İlk başlarda çok kızsalarda sonradan dalga konusu haline gelmişti.
Dersin kalan kısmında Meriç ile birbirimize girmiş bir şekilde uyumuştuk.
En sonunda çıkış zili çalmıştı ve eve gidecektik bundan daha güzel bir şey yoktu. Sesli bir ohh çekip çantamı topladım. Hep beraber sınıftan çıkmıştık ki Barkın en yakın arkadaşı Efken ile birlikte bize doğru yürüyordu. Meriç imayla omzuma hafifçe vurdu. Ben ise heyecandan ölüyordum. Acaba ne diyecekti.
"Beyler haftayaki doğum gününe hepiniz davetlisiniz"
Dedi. Beyler mi? Bende burdaydım.
Ilgaz kolunu omzuma atarak;
"17'lik abimiz gelemezmi yani"
Barkın'ın gözleri beni buldu. Çok güzel bakıyordu bir süre öyle bakışmıştıık. Yiğidiimmm bakma öyle bee içimm gidiyooorr.
En sonunda Efken konuştu, ve bakışmamız kesildi. Herşey buraya kadarmış demek.
"Tabiki gelebilir, Ali'nin doğum günü adresi ve saati mesaj atarız"
Dedi ve uzaklaştılar.
Benim aklımda kalan tek şey derin ve çok güzel bakan gözleriydiiii
Keşke hep böyle bakışsaydık.
Lanet olsun Efken niye konuştun sanki.
