Sabah uyandığımda Caner yanımda yoktu. Çünkü onun okulu benimkinden önce başlıyordu.
Gözlerim biraz ağrıyordu. Elimle ovuşturup telefonu elime aldım. Biraz bakındıktan sonra artık kalkmam gerekiyordu. Bırak yarım saat önce gitmeyi ilk derse yetişemeyecektim. Üzerimdeki yorganı ayaklarımla ittirip kalktım.
Gözüm yatağımın yanındaki komidine takıldı. Bu Caner'in getirdiği poşetlerden birisiydi. Belki içerisinde çikolata falan bulurum diye poşete elimi daldırdım.
Ama içerisinde yiyecek birşey yoktu. İçindeki büyük kutuyu dışarı çıkardım. Önce üzerindeki notu okumaya başladım.
"Bunu sana vermeyecektim ama üzülmene dayanamadım, ah minnoş kalbim."
Bu çocuk her yerde kendini övüyordu.
Yüzümde bir tebessüm oluşmuştu."Aptalın biri için kendini üzmeye değmez. Ben varım hemde aptal değilim biliyorsun. İlla sevgili arıyorsan bulurum sana bir tane ama sen yeter ki üzülme. Ne kadar Tom ve Jerry gibi olsakta üzülmene dayanamıyorum. Ablamsın sonuçta ben de senin mükemmel kardeşin. Kıymetimi bil ben bu hediyeye
120 TL verdim"Gözlerim dolmuştu. Ne kadar belli etmesekte ikimizde birbirimizi çok seviyorduk. Her kardeş arasında olurdu zaten kavga ama önemli olan gün sonunda hiç birşey olmamış gibi eğlenebilmek değilmidir zaten.
Kutunun içerisine baktığımda dün mağazada bana al bunu diye yalvardığım gezegenli lamba vardı.
Ne yalan söyleyeyim Caner'den bu kadarını beklemiyordum.
Sonda fiyatını belirtmesi de mükemmeldi gerçekten.
Mesaj sesi ile telefonumu tekrar elime aldım.
Barkın: neden
Barkın: ne oldu birden
Barkın: cevap da mı vermiyorsun artık
Kendimi biraz suçlu hissetmiştim. Ne diyeceğimi de bilmiyordum.
Aklıma gelen şey ise daha benim görmediğim kaç kızla öpüşmüştü.
Sanırım yine sevgime yenik düşecektim. Caner'i dinleyemeyecektim. Unutmak öyle kolay değildi, her gün okulda görüyordum.
Lina: görmedim özür dilerim
Barkın: tamamm görmedin
Barkın: dün gece neden öyle birşey dedin
Barkın: farkında olmadan bir şey mi yaptım
Lina: aslında şuan seni unutmaya çalışıyorum
Lina: ya da çalışamıyorum
Barkın: iyimisin dhöslsşdşf
Lina: değilim galiba
Barkın: pekii
Barkın: bir şey mi yaptım
Lina: evet
Lina: kırdın beni good demin it
Barkın: sen yeter ki sev
Barkın: kısmetse olurrrr
Lina: hahahhshkdl gerizekalı
Lina: izliyormuydun
Barkın: ablam yüzünden bazen izlemek zorunda kalıyordum
Lina: ahh ben çok severdim
Lina: ve herşeyin yalan olduğunu öğrendiğimde aşka olan bütün inancımı yitirdim
Barkın: geri getiririzz o inancıı güzelimm
Lina: çöpdispsldğfğf
Evet çok güzel unutmaya çalışıyorum gerçekten.
Caner ablacım çok özür dilerim. Ama sanırım ben yapamayacağım.
Zalımın oğlu öyle davranırsan nasıl unutabilirim kii.
Telefonu tekrar yatağın üzerine koyup, önümdeki hediyeyi tekrar kutusuna koydum. Bunu Caner'e geri vermem gerekiyordu. Her ne kadar içim acısa da kalkıp Caner'in odasına gittim ve yatağının üzerine koydum.
Sanırım şuan ihtiyacım olan şey Fridevs Yöreoğlu'nun beni 'aptallık etme' diye dürtmesiydi.
Çünkü o güzelim hediyeyi elimin tersiyle ittiğime inanamıyorum.Bu bölümü bilerek attım arkadaşlar.