Nisa'dan
Onları takmadım.
Adaya dönmüştük. Bugün adada bir gerginlik olacağını hissetmiştim. Çünkü Sercan ne olursa Cemal'den biliyor onu suçluyordu. Onu kıskanıyor mu yoksa gerçekten nefret mi ediyor anlamıyordum. Nefret ediyor olsa bile nedeni ne ki?
Sahilde tek başıma dolanırken Aycan geldi.
Hadi yine mi kavga diye düşünürken gülümseyerek baktı bana şaşırdım ama bende gülümsedim."Nisa bir şey konuşabilir miyiz?"
"Tabii ki."
Olumlu gelmişti bende olumlu yaklaşacaktım. Kavga olsun istemiyordum zaten.
"Beni yanlış anlamanı istemiyorum. Cemal Can'a karşı bir şey hissetmiyorum. Benden nefret etmeni gerektiren böyle bir sebep yok. Adada anlaşabileceğim tek kişi olduğunu düşünüyorum. Bunun için açıklamak istedim."Çok şaşırmıştım. Nereden anlamıştı ki?
"Hayır Aycan. Böyle bir şey düşünmedim ki hissetsen bile bu beni ilgilendirmez ki. Cemal'le aranızda istediğiniz şey olabilir. Buna ben karışamam."
İçim yana yana bunları söyledim anlamaması için. Ama zaten bir şey hissetmediğini söylemişti. Çok mutluydum.
"Nisa, hissettiklerini anlayabiliyorum. Sen bu çocuğu seviyorsun. O da seni. Yakışıyorsunuz da. Neyi inkar ediyorsun?"
Seviyor muyum gerçekten? Ama burası Survivor. Burası imkansız.
O seviyor mu acaba? İnanmak çok zor çünkü bana yakın bir arkadaşı gibi davranıyor.
'Sen nasıl davranıyorsun ki?'
Diye düşündüm.Doğru bende öyle davranıyorum.
Aycan'a güvenmiştim. Onunla arkadaş olabilirim. O Fatma, Makbule gibi değil o iyi bir insan.
Anlatmaya karar verdim.
"Ama Aycan. Burada böyle bir şeye izin yok. Sırf bu duygular için ne benim ne onun elenmesi haksızlık. Çok çaba sarfettik."
"Canım haklısın, ama sen ya da o seçmediniz birbirinizi sevmeyi. Sevmişsen sevmişsin. Sordun mu kalbine?"
"Sormadım evet, ama onun bana karşı bir şey hissettiğini düşünmüyorum."
"Nisa, bakışlarından belli. Sercan'ı niye sevmiyor bir düşün."
"Ama Sercan ona hep bulaşıyor.""Birbirlerini sevmiyorlar çünkü ikisi seni seviyor. Paylaşamıyorlar."
"Ne yapacağımı hiç bilmiyorum.""Kalbini dinleyeceksin. Kalbin ne derse onu yapacaksın."
Mantıklıydı söylediği ama kalbim sadece Cemal diyordu.
Cemal, onun dışarıdaki yaşam tarzı, benimkiyle alakası yoktu mesela.
"Biz uyumlu olamayız ki. Sürmez bu.""İki insan birbirini severse uydurur Nisa, ne yapar eder uydurur."
"Bilmiyorum mesela o gezmeyi seven biri. Ben kitap okumayı. O eğlenceyi ben sakinliği, o uyumayı ben film izlemeyi daha bir sürü şey var."
"Nisa dert ettiğin şeye bak. Kalbine uygun olanı bul tarzınız uyuşur. Şimdilerde kolay mi sanıyorsun birini sevmek, onunda seni sevmesi. Siz olacaksınız inan bana!
Umarım, umarım haklı çıkarsın Aycan.
"Umarım sen haklısındır."
"Haklıyım tabii kızım ne sandın?"
Gerçekten çok iyi bir kız. Ön yargılarıma bir kere daha lanet ettim.
"Aycan, hakkında düşündüklerim için özür dilerim. Sen gerçekten çok iyi kalpli birisin."
"Bende özür dilerim sende öylesin."
Sarılmıştık
ÖDÜL OYUNU
"Ödül oyununa hoş geldiniz arkadaşlar bugünün ödülü;
sizi alıyoruz ve orada 2 gece kalmanız için İstanbul'a gönderiyoruz!
İnanamamıştım. Ailelerimizin yanına gidecektik.
Sevinçten, çığlıklardan, ağlama seslerinden ada yankılanıyordu resmen!
"Evet Nisa seni dinleyelim şaşırmış görünüyorsun."
"Çok şaşırdım, çok mutlu oldum. Bu parkurda gerekirse kolumuzu bacağımızı bırakırız ama oyunu asla ünlülere bırakmayız."
İddalı ve net konuşmuştum kazanacaktık. Kesinlikle kazanmalıydık.
.....
Kötü başlamıştık 3-0 yeniliyorduk.
Toparlanmıştık. Önemli bir ödüldü. Ufak bir motivasyon bozukluğu kazanmamıza engel olamazdı.
Durum 8-6 öndeydik.
Cemal oyuna çıkıyordu.
Rakibi ise Berkan'dı.Cemal önde,
Cemal fark açıyor.
Cemal düştü.
Cemal kötü düştü!
Heeellllooo
Buyurun bölümünüz
Bende biraz vote ve yorum rica ediyorum ❤