19/04/2020
"Bir sevda ki yanmaktan başka nedir?"
Cahit Sıtkı Tarancı🌼" Kalk hadi , sana diyorum kalksana"
Bu Kaan'dı beni kaldırmamak için uyandırmaya çalışıyordu ha, görürdü.
"Ebru kalksana, Allahım ya" dedi.
Beni kucağına almıştı sonunda boynuna doladım kolumu ,uykulu gibi yaptım kendimi, oh olsun Kaan'a.Ya ne kadar rahattı burası böyle keşke hiç indirmese de böyle kalsam.
Bir odaya girdik tek gözümü açıp etrafa bakmak istemiştim ama Kaan'a yakalanmıştım ya.
Beni aniden yatağa bırakınca sırtım ağrıdı.
" Bilerek yaptın demi, uyumuyordun, bir daha sakın böyle bir şey yapma"
Dedi dudağımı yamulttum.
" Beni dağ başında bıraktığına say"dedim.Haklıydı dilim baya uzatmıştı bu aralar.
Bana ters ters bakıp üzerindeki montu çıkardı.
Tişörtü de aniden çıkarınca mal gibi kaldım." Napiyosun sen?" dedim beni umursamayıp banyonun olduğunu düşündüğüm kapıyı açıp içeri girdi.
Beni ne diye buraya getirmişti ki odayı inceledim genişçe bir odaydı bir köşesi baştan başa camdı yatağın tam karşısında kocaman bir televizyon,yanında da banyo kapısı yatağın yanında geniş bir gardirop vardı.
Her şey nerdeyse siyahtı.
Kaan banyodan sadece altında olan havluyla çıkınca hemen ayağa kalkıp camdan dışarı baktım dışarısı karanlıktı.
Pek fazla bir şey seçemedim, son anda rezervasyon yapmış olmalı ki bu odaya kalmıştık."Giyindin mi? " dedim . Cevap vermedi tekrar sordum yine cevap yok.
Arkamı yavaşça dönünce Kaan'ı tam karşımda gördüm.
Bana bakıyordu saçlarıma baktı sonra göğüslerime.Rahatsız olmuştum herkes neden sadece benim şu göğüslerimle ilgileniyordu.
Gardiroba doğru ilerledim içindeki kıyafetlere göz gezdirdim,ne giyseydim acaba diye düşünürken Kaan yanıma geldi.
Koyu yeşil, açık bir elbise seçti.
"Şunu giy, anca kurtarır seni"
dedi.
Bana çirkin iması yapmıştı, güzel değildim, bunu biliyordum ama çirkin hiç değildim ben orta güzeldim bir kere.Onun verdiği elbiseyi alıp yerine koydum, dizimin üstünde biten siyah pileli bir etekle siyah bir tişört çıkardım.
Altına da mor siyah karışımı spor ayakkabıyı çıkardım.
Kaan hala telefonuyla ilgileniyordu banyoya girip duş aldım kıyafetleri de giyip saçlarımı kuruladım.
Saçlarım kıvırcık olduğundan baya kapatmıştı tel yokalarla biraz bastırdım odaya geçince Kaan bana baktı belli ki onun istediğini giymemem hoşuna gitmemişti.
Ters ters bakıp gardıroba doğru yürüdü.
Gardiroptan o elbiseyi alıp üzerime fırlattı .
" Şunu giy dedim sana! yüzünede bir şeyler sür! " diye bağırdı nerdeyse.Kimdi ki kendisi benim giydiğim şeylere karışıyordu.
" Ben neyi istersem onu giyerim sanane, kimene?"O kadar açık giydirmesindeki amaç neydi acaba, kesin yine bir şeyler karıştırıyor.
Bana sinirle yaklaşıp tişörtümü altetle birlikte parçalarından tuttuğu gibi üzerimden çıkardı.
Durdu bir süre beni südyenle inceledikten sonra yüzüme baktı .
Yere bakıyordum,utanıyordum beni ilk defa bu şekilde görüyordu.
Elini çeneme koyup kafamı kaldırdı.
"Eteğini de indirmemi istemiyorsan git şunu giy" dedi.Kafamı salladım
Banyoya girdim, neredeyse ağlayacaktım biraz inanmıştım galiba bana bu şekilde davranması artık çok zoruma gidiyordu.
Ancak yosmaların giyeceği kıyafeti zorla kendime geçirdim.
Güzeldi,ama çok açıktı straplez olan üst kısmı zorla kalçamı kapatıyordu.
Koyu kırmızı bir ruj da sürdükten sonra saçlarımı düzleştirdim, kendardan iki tutamını tel tokayla arkadan tuturdum.
Banyodan çıkınca
Kaan bana baktı ,kafasıyla yanda duran ayakkabıları gösterdi siyah yüksek topuklulara baktım. Onları sevmemiştim ama yinede giydim.
Kaan'da üzerinedeki mavi gömleğinin ilk üç düğmesini açmış saçlarını dağıtmış gömleğinin baçalarını da pantolonun içine sokmuştu, Üzerine lacivert ceketini giyip kapıyı gösterdi.
Çok hoş olmuştu onun yanında baya sönük kalmıştım,moralim şimdiden bozulmuştu.
Otelden çıkıp arabasına bindik galiba İstanbul'a gelmiştik.
Yani bu adamın işi neydi acaba....
Işıklarla donatılmış gece kulübünün içine girdik.
Kaan'ın ardından ilerliyordum. Çok kalabalıktı zor ilerliyorduk. İnsanlara çarpmamak için karnımı içime çekerek yuruyordum.
Biri beni kendine çekince bu körkütük sarhoş adamı kaan def etti, beni yanına çekip:
"Yanımdan ayrılma" dedi.Köşede oturan gençlerin yanına ilerledik.
Kaan'ın arkadaşları olmalıydılar ki Kaan'ı görünce hepsi ayağa kalkıp ona ona sarıldılar.
Kimse benim kim olduğumu sorma zahmetine girmediği gibi Kaan'da tanıtmamıştı beni, çok da umrumdaydı ya.
Bu ortamları bilirdim hepsi birilerine yaranamak için yapılan sevgi gösterileriydi.
Hiç birinin Kaan'ı gerçekten sevdiğine inanmıyordum. Suratıma bile bakıyorlardı bir kaç kızın bana ters ters baktıklarını fark ediyordum ama umursamıyordum.
İnsanların ters bakışlarına da normal bakışlarına da alışkındım.Kaan'in yanında oturan genç kız Kaan'ın ağzına düşecekti nerdeyse.
Kız Kaan'ın dudağının kenarını öpünce Kaan ona güldü.
Hoşuna gitmiş olmalıydı görüldüğüne göre.
Onlar oturmuşlardı ama ben hala ayaktaydım , ayaklarım ağırlığınca onlardan biraz uzakta olan bar taburesine oturdum.
Esmer bir barmenin yanıma geldiğini görünce, elimi kaldırıp durdurdum.
"İstemiyorum" o sormadan cevapladım.
Yinede gelip karşıma oturdu.
"Yanlız mısın?" diye bir ses duydum.
Ona bakmıyordum, bence bana demedi.
"Hayır sana dedim" yine ses.
Ona döndüm "Sesli mi düşündüm?"
Kafasını salladı.
Umursamayıp sorusunu cevapadım.
"Değilim"
"Peki neden bu kadar üzgünsün, eğlensene biraz" dedi.
Neden soru soruyordu ki sadece biraz yanlız kalmak istiyordum ama kimse izin vermiyordu.
"Sanane"
diyip Kaan'ların olduğu yere gelip sırtımı duvara dayadım.
Kaan bana bakıyordu fark ediyordum ama bakmıyordum.Dans edenleri izledim bir süre sanki hayatlarında herhangi bir sorun yokmuş gibi her şey çok güzel ve yarında çok güzel olacak derlermiş gibi.
Birde kendi hayatıma baktım, parçalanmış aileme beni yok sayan abime ve tabiki kendime.
Yirmidört yaşındaydım ben ama hayatım bitmişti ,benim hayallerim, umutlarım , sevişlerim yok sayılmıştı.
O yüzdendir kimseyi sevmek istemeyişim.
Ama bizi bu hale getirenler de acı çekecekti onlarda parçalanmazsa ben asla mutlu olamazdım, böyle herkes gibi bangır bangır bağırıp, oynayamaz yine gülemezdim.
Oysa ne çok gülerdim eskiden canımın yandığı zamanlarda bile ağlamayı değil gülmeyi seçerdim.
Ben o masum Ebruy'u intikamım için herşeyden vazgeçerek öldürdüm.Tuvalete gitmeliydim.
Kaan'ın kulağına doğru eğildim
" tuvalete gitmeliyim" dedim
"Erken gel, sana bir sürprizim var" dedi. Kesin yine canımı sıkacak bir şey yapacaktı."Pelin,onunla tuvalete gitsene" dedi.
Karşıda oturan beyaz tenli kız ayağa kalktı.
Bana tepeden bakıp:
"Beni takip et " dedi ,bunların benle sorunu neydi yani neden hepsi benden nefret ediyormuş gibi geliyordu bana.Tuvalatte işim bitince çıktım. Ayakta kollarını bağlamış beni bekliyordu.
Elimi yıkadıktan sonra aynada kendime baktım.
Makyajım bozulmamıştı, gayet iyiydim.
Pelinin beni dikizlediğini fark ediyordum, bana ter ters bakıyordu.
Çıkışa yönelmiştim ki az önce Kaan'ın yanında oturan sarışın kız gelmişti umursamadım.
Kapıdan çıkacaktım ki kolumdan tutup beni içeri çekti.
" Bir dakika tatlım " dedi sarışın.
Çok güzel bir yüzü vardı, kıskanmadım desem yalan olur herhalde.
"Kaan benim sevgilim biliyorsun herhalde"
Deyip nefes aldı.
"söylemiştir kesin ama belli ki sevgilisi olan erkeklere kendini sürtmemen gerektiği sana söylenmemiş" deyip kolumu tuttu , çekmeme rağmen bırakmadı.
" Benim kendimi kimseye sürtdüğüm falan yok , doğru konuş" terbiyesiz kadın. Tanımadığı insanlar hakkında nasıl böyle konuşabilirdi.
"Neyse sevgilimden uzak dur bu şekilde değil," üstümü göstermişti.
"Altına yatsan bile dönüp sana bakmaz" deyip kolumu sertçe bıraktı.
Koluma baktım, fena halde yanıyordu.Tırnaklarını batırmıştı gerizekalı.Aptal Kaan yüzünden yemediğim aşağılanma kalmamıştı.
Dışarı çıkıp çıkışa yöneldim.
Bölüm sonu🌼🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM'A SUSAYIŞ
Teen FictionZayıf bir kararktere sahip olması itibariyle,kendine bile nefret besleyen bu küçük kadının son umutlarınında umarsızca yitirilişi emdikleri kanına binaen kan kusan yüreğine intikam tohumları ekilecek, aşk'a yıllar sonra bir kez daha yenik düşerken a...