9 'Hasta'

27 5 0
                                    

Başlamadan önce beğeni~~

-------------

Bedenimi dürten elin sahibi kimse, şanslıydı. Çünkü sinirimi yatıştırmak için kafamı koyduğum sırada, artık patlamak için bir nedenim vardı.

Omzumda ki eli sertçe ittirdim.

"O elini bir daha omzuma değdirdiğin an üstüne kusarım Hoseok." Sınıf da artık çıt çıkmazken bu kişiyi merak ederek kafamı kaldırdığımda hocanın arkasında gülen Hoseok'u ilk gördüm. Ardından kafamı göklere uzatıp hocaya baktım.

"Bir dahakine benim dersimde uyuyakal, o zaman kim kimin üstüne nefret kusuyor görürüz Hyeri. İki saattir sana sesleniyorum. Kalk şu soruyu yap!" Dudaklarımı bastırıp canım sıramdan ayrılmadan önce Seok Jin'e yardım bakışı attım. Ama o da bilmediğini belli eden bir baş sallamasıyla beni uğurladı. Arkamda kıs kıs gülen sınıfa hareket çekmemek için zor tuttum kendimi.

Benim gibi uyuyan güzellik abidesini nasıl uyandırabiliyorsunuz!

Giderken tahtaya baksamda bir şey anlamadım. Zaten baş ağrım kalktığım an kafamı sarsıyordu birde bu soruyla ilgilenemezdim..!

Tahtaya geldim ve hocaya yalakalık için kullandığım gülüşü attım.

"Ama hocam, uyuduğum an bu konuyu dinlemediğim için bilmiyorum ki, başkasını kaldırsanız?" Diyip şirince gülümsedim.

Hoca vurmamak için zor duruyormuş halini takınırken

"Hoseok! Sen gel buraya. Uyurken birilerini izlediğine göre, dersteydi kulağın!" Aniden ona döndüm.

Ikimizin de şaşkın bakışları mekik dokurken Hoseok'un yutkunduğunu gördüm.

Demek ki beni uyurken izlemiş. Ehee.. Bende beni izledim. Ne de olsa, çok güzelim.

Ona pişkince güldüm ve buraya gelmesini bekledim.

--------------

"Demek beni izledin? Kabul et, uyurken tam bir güzellik abidesiyim." Diyip ağzına götüreceği gazozu elinden çekip bi yudum içtim.

Bana şaşkınca bakıyordu. Elinde ki sandviçi ağzına götürmekten vazgeçmiş, yavaşça masaya koymuştu.

"Seni izlediysem, hayvanların nasıl uyuduğunu merak ettiğim için. Ayrıca gazozumu başkaları ile paylaşmaktan hoşlanmam." Diyip elimden çekti.

"Demek öyle? Şimdi de başkası oldum öyle mi." Isırık aldığı sandviçini yemesini izledim kısa bir an. Aptal gibi yiyordu.

"Sen- zaten başkasısın. Özellikle düşmanım değilsin." Tek kaşımı kaldırıp kollarımı birleştirdim.

"Kalbimi kırıyorsun ama..Ne zaman düşmanın olacağım?" Dudak büktüm ama o buna karşılık göz devirdi.

"Sen hastasın Hyeri. Revire gitmek ister misin?" Kaşlarımı çattım.

"Hayır hasta değilim. Sensin hasta. Hemde bana" sinsice güldüğümde derin nefes aldı.

Hasta olsaydım bilirdim! Benim gibi güzel bir kız hasta olacağını bilirdi! Ama o hayvandı. Anlayamazdı prenses insanları.

(GEBER)

"Hastasın sen diyorum. Yanakların kıpkırmızı. Cidden, hiç bi arkadaşın fark etmedi mi?" Elimi yanağıma götürdüm. Hiç bir şey yoktu.

"Sen mi hastasın ne? Yanağımda bir şey yok."

Karşıdan uzanıp yanağıma elini bastırdı. Ardından alnıma götürdü elini. Sıcacık eli yüzünden gözlerim usulca kapanırken bir kaç saniye öylece durmuştuk. Elini çekmesi ile gözlerimi açtım.

Sekiz' İNCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin