5 'Benim düşmanım'

28 7 1
                                    

-------

Taehyung yaslandığı duvardan rahatsız edici bakışlarla Hoseok'a bakmayı sürdürdü. Söyleyeceği şeyleri unutması onun suçu değildi.

Evet onun suçuydu.

Hoseok kaşlarını çatmış söyleyeceği şeyi bekliyordu ve o da bakışlarını ona atmaktan çekinmiyordu. Birinin artık bu durumdan kurtulup kahkaha atması lazımdı ama böyle devam ettiler. Hatta birileri bunları izlerken aralarından çalı geçtiğini gördüğünü sandı.

Hoseok sabırsızca gözlerini ayırıp ellerini beline koydu ve tek ayağını sektirerek etrafa baktı. Kuruyan dudaklarını ıslattı.

"Ne söyleyeceksin Taehyung? Teneffüsün bitmesine 3 dakika falan kaldı." Taehyung göz devirerek güldü ve yüzüne yaklaşıp işaret parmağı ile göğsünden itiledi.

"Hyeri'den uzak dur Hoseok. Herkesin iyiliği için." Hoseok şaşkın görünmeye çalışarak kaşlarını kaldırdı. Ardından seyrek bir gülüşünü attı. Bu çocuk kankasını tanımıyor gibi konuşuyordu.

"Bana demeden önce-"

"O beni ilgilendirmez. Benim sözümü dinlemez. Sen ondan uzak dur. Karşılık verme. Duydun mu?" Bu sefer anlamsız bir şekilde baktı ve yukarı kalkmış kaşları yavaşça en derine indi.

"Bunu benden isteme. Çünkü ilk gün bana yaptıklarını alttan aldım. Bu sefer yine tepeme çıktı. Okulun önünde beni hep rezil edecek, bende alttan alacağım öyle mi?-"

"Bilmiyorsun!" Diyerek lafını kesti. Derin nefes alıp tek eliyle yüzünü ovuşturdu. Rolü, sanki ağzından yanlışlıkla çıkmış gibi yapmaktı ve bunu becerdi. Hoseok istifini bozmadan ağzını araladı.

"Neyi bilmiyorum Taehyung? Söylesene." Taehyung ellerini beline koyup etrafı süzdü. Üst dudağını sakince yaladı.

"Hadi Taehyung. Söyle bende, ona göre davranayım. Benden durduk yere ona karşılık vermememi isteyemezsiniz. Söylemeyi düşünmüyorsan gidiyorum." Yanından geçeceği sırada kolundan tuttu. Hoseok sinirle döndü. Son bir fırsat veriyordu. Kollarını birleştirdi ve endişeli Taehyung'a baktı.

"Hyeri'den hoşlanıyorsun değil mi Hoseok?"

"Bana soru sormayacaktın Taehyung. Bir şey söyleyecektin." Bu sorusunu kullanabilirdi. Evet, bunu yapabilirdi. Sorusuna cevap vermeyerek planını gerçekleştirebilirdi.

"Cevap ver Hoseok. Hoşlanıyorsun değil mi?" Boş bi şekilde bakmayı sürdürdü.

"Söyleyeceğin yoksa gidiyorum Taehyung." Arkasını dönüp ilerledi. Yüzünde sinsi bir gülüş belirdi. Az sonra peşinden gelip söyleyecekti.

Ama öyle olmadı, geri dönmesini sağlayan sözcükler kulaklarına doldu..

"Hoseok, O travma geçirdi. Küçüklüğünden kaynaklı! Soruma cevap verseydin anlatacaktım! Madem gidiyorsun, söyliyim sana bu işin sonunda canı yanacak!" Yalanı unutması, gerçeği söylemetmek zorunda bırakmıştı.

---------

Hoseok'un boş bakışlarla izlediği sırayı bölen şey kafasına yediği kağıdımdı. Kafasını kaldırıp bana kaşlarını çatarak bakmasının ardından gözümle kağıdı işaret ettim.

Galiba uyumamdan sonra galiba Taehyung planımızda geçenleri anlatmıştı. Ama ne anlattığını bilmiyorum, çünkü uyanır uyanmaz sınıfa girdim. Herkes şaşkın bir sevinçle bana bakarken ben hemen Jin'in yanına oturmuş sıraladığı sorulara cevap vermiştim. Şimdi de 'düşmanına geçmiş olsun demeyecek misin? yazılı kağıdı sırasına fırlatmış olduğum Hoseok ilk başta bana baktı ardından yavaşça dudaklarını ıslattı. Kollarını sıraya uzatmış bir şekilde duruyordu.

Sekiz' İNCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin