4 'Uyku ilacı'

30 7 1
                                    


Tiplere bakın ya😂👆
Durum şu an 3-1.
Sizce Hyeri öç almak içi ne yapacak?
Siz olsanız ne yapardınız?😈(ona baştan bulaşmazdım.)

Başlamadan önce beğenmeyi unutmayın. Satır arasına da yorum yapın! Hadi öptüm!!

Sorunuz varsa sorabilirsiniz..

-----------

Okul sonuna kadar yapıştığım sıramda nerdeyse ağlamak üzereyim. Ayağı kalkıp arkama bakmak istemiyordum. Gerçi altımda ne var diye bakmak bile istemiyordum.

Herkes çıkarken rahatlamadım. Aksine ecel terleri akıyordu sırtımdan. Çünkü Hoseok sırasında oturuyordu ve hâlâ çıkmayanlar vardı.

"Kalksana Hyeri. Neden sabahtan beri oturuyorsun?"

"Siz gidin ben geliyorum." Gözlerini kıstı emin olmak için. Ardından Hoseok'a bakıp yüzüme yaklaştı.

"Acil durumsa Hoseok'u sınıftan çıkarabilirim." Gözlerimi sonuna kadar açtım.

"Hayır acil durum değil. Siz gidin ben geliyorum." Kafasını salladı.

"Çok bekletme. Arabamı alır kaçarım." Göz kırpıp sınıftan çıktı.

"Bence de bekletme. Hadi kalk sıradan."

"Altımda ne var Hoseok!" Gülerek ellerini teslim olurcasına kaldırdı ve pis gülümsemesini takındı. Cidden..Bu çocuğa ayar oluyorum!

"Söylesene! Ne var altımda." Dişlerimi sıkarak söyledim.

"Senin altında olan şeyi sen bile bilmiyorsan ben nerden bileyim? Hadi kalk birlikte öğrenelim." Tekerleme gibi söylediği şeye karşı iyice kaşlarımı çattım. Yüzüme iyice eğilip alnımdan itiledi.

"Şu kaşlarını düzelt. İyice çirkin oluyorsun!" Sinirle ayağı kalkıp omzundan itilerken bir ses çıktı.

"Lanet olsun Hoseok!" Kulağımıza osuruk sesi gelirken sınıftan çıkmayan en pis dedikoducu kız pörtlek gözlerle bize baktı. Aynı şekilde bende öyleydim. Kulağımda atan kalbimin sesi (bump bump bump) aynı sur gidiydi. Kıyamet öncesi sessizlik..Beni korkutan şey Hoseok'un koca kahkahasıydı. Sırasına oturup şekilden şekile girerken bir oğlan konuştu.

"Ayıp ayıp aile var burda. Gel çıkalım aşkım. Yoksa bombadan ölürüz." Ürkek gözlerle bana bakıp dışarı çıkan ikiliden sonra dedikodu uzmanı yavaşça alkışlamaya başladı ve diğerlerine bağırdı.

"Ben gidip müdüre sınıfımızın karantinaya alınmasını isteyeceğim." Pis kokarca" diye sessizce söylendikten sonra sınıftan koşar adımlarla çıktı. Diğer herkes gibi Hoseok'ta üstüme gülüyordu. Omzuna yapıştırdım ama kahkahasından duymamıştır bile.

Çantamı ve mevsimlik ceketimi alıp sınıftan çıkarken en son birisinin bağırdığını duydum.

"Çık tabi çık! Bizi burda ölüme mahkum et sonra da terk et bizi!" Ardından kahkahalar.

Okuldan çıkıp hızla arabaya bindim.

"Ne oldu Hyeri?" -Namjoon

"Hiç bir şey konuşmak istemiyorum Namjoon."

"Hoseok bir şey yaptıysa konuşalım."-Yoon Gi

"Sakın! Onunla kendi işimi kendim halledeceğim." Kimse bir şey demeden eve geldik. Eve girince rahatladım. Çünkü dişlerimi sıkmaktan çene kaslarım ağırmaya başlamıştı. İnat etmiştim eve gelen kadar çenemi sıkacağıma dair.

"Ee yemekler kimden?" Montumu çıkarıp askıya astım.

"Ben yorgunum. Siz halledin." Seok Jin'in dediği şeyden sonra kendimi odaya attım. Çantamı yere fırlatıp yatağa yüz üstü yığıldım. O kadar saat oturmuş olsamda, sanki kilometrelerce koşmuş gibi hissediyorum.

Sekiz' İNCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin