2 'Plan'

54 7 6
                                    


"Çok mu gülüyor?"-Yoon Gi

"Hayır. Ama bizim yanımıza gelince gülüyordu."

"İyi de somurtsa bu sefer hırsız-katil sanacaktın. Haksız mıyım?"

"Haklısın Jimin."

"Hey Jung Kook kimin tarafındasın sen?" Diye çıkıştım.

"Sessiz ol Hyeri. Jin Hyung uyuyor." Diyip işaret parmağını hemşireler gibi dudağına götürdü. Bu haline gözümü kısarak cevap verdim.

"Bunu daha dün Seok Jin'i uyanması için yüzüne su döken maknae mi söylüyor?" Gözleri başka taraflara bakarken ufacık ıslık sesleri çıkarıyordu. Lanet maknae! Onu bile benden iyi beceriyordu.

"Her neyse. Ne zaman zil çalacak?"-Taehyung.

Jimin telefonunu çıkarıp saate baktı.

"Daha yarım saat var. Bugün hiç bitmeyecek gibi."

"Hayır. Bugünde bitecek. Hadi gidip haylazlık yapalım." Diyip sinsice güldüm. Hepsinin yüzü benim gibi sinsice sırıtırken ayağı kalkıp ilerlemeye başladık. Ta ki Yoon Gi durana dek.

"Jin Hyung?" Dönüp arkama bakınca düşmüş kafasının gayette rahat şekilde durduğunu gördüm. Omuz silkip onlara döndüm.

"Bir şey olmaz." İşte hıyarlık yapma zamanıydı.

"Nereye gidiyoruz?"- Jimin

"Bence tuvaletlere gidelim. Aklımda bir şey var." -Jung Kook

Jung kook'un şeytani düşünceleri her zaman vardı ve her zaman da takdir ederdim. Bana benziyordu bu çocuk!

Üst kata çıktığımız da sessiz olmaya özen göstererek lavaboya ilerledik. Çünkü bu katta müdürün odası vardı. Lavaboya girince Jung Kook elini sabunlara götürdü. Eline sıkmaya başladı.

"Ne yapacaksın Jung onlarla? Bitlerini mi temizleyeceksin?" Ufak bir kahkaha ile ağımızı kapattık.

"Ha ha. Hayır. Senin gıcık olduğun o çocuğa bir planım bu. Ama vazgeç..-"

"Tamam kusura bakma Jung. Hadi planını söyle."

"Sırf o çocuk için mi? Acımasız olmayın." Yoon Gi her zaman acımayı severdi. Beni çok kere de affetmişti. Çok kere diyorum çünkü çok kere ufacık lafımla sinir etmiştim. Hemen sinirlenir hemen affeder. Ben bu balık burcunu hâlâ anlamadım ama..bana benziyor bu çocuk. Hemen sinirlenmesi bakımından.

"Sadece eğlence amacıyla. Bir şey olmaz." Bende ona katılıp elimi sabunlarla doldurdum.

"Ben karışmıyorum. Ellerim soğuk olunca üşüyorum."-Jimin.

"Bende karışmıyorum. Hiç elimi suya süremem."-Taehyung.

"Sana kantinden tost ısmarlayacağım Jung Kook."

"Sağ ol Hyeri. Biz şimdi ellerimizle buraları ıslatıp kaygan olmasını sağlayacağız. Sonra bir şekilde buraya gelmesi lazım ki yere düşüp üstü ıslanabilsin. Ne diyorsun Hyeri?"

"Aferin lan sana. Bana benziyorsun!" Diyip diğerlerine kınayıcı bakışlarımı attım. Hiç benlik olmadılar.

Daha sonra ellerimize sabun su karıştırıp yerlere döktükten sonra ayağımızla yaydık. İşimiz bitince aşağı inip Yerlerimize oturduk.

"Jin Hyung hâlâ uyanmamış. Öldü mü yoksa?" Sinirlendim Taehyung'a döndüm.

"Ne diyorsun sen be! Ben ölmeden kimse ölemez."

Sekiz' İNCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin