En son biri yüksek sesle konuşmuştu.
Bu kişi tae idi. ( aha şimdi bittiniz. Jk kaç yavrum sen, suçlu şu slk min ji olsun )
Th: YA MİN Jİ BUNUN BURADA NE İŞİ VAR.!!!
Mj: tae şimdi sakin ol ve şuraya otursana anlatıcağım çok şey var.
Th: min ji!! Nasıl sakin olmamı bekliyorsun benden, ha. Hem bu eve gelmiş hem de senin elini tutuyor du. Şimdi sakin olmamı istermisin.
Mj: ya tae geç otur şuraya sinir etme beni.
Tae venim emir verici sesime karşılık olarak koltuğa oturdu. ( yok kucağına oturacaktı, beyinimi şu kıza vericem )
Th: tamam, şimde HEMEN anlatın.
Mj: bak tae şimdi biz jk ile evliyken bir söz vermiştik. O söz de bir birimizi ilk gördüğümüz de aşık olduğumuz için vermiştik zaten. Bizim verdiğimiz söz, bir birimize ilk aşık olduğumuz zaman da giydiğimiz kıyafeti, eğer bir gün ayrılırsak, yani boşanırsak o kıyafetleri gyiceğiz. Bunun anlamı da bu kıyafetler aşkımızın başında da, sonunda da rol alsınlar diye. Anladınmı.
Tae tuhaf bir şekilde bakıyordu.
Th: eee tamam söz vermişsiniz de, bunun bu evde ne işi var.
Mj: tae sen harbi malsın ( hişt, bana bak kızım, tae ye mal derken aynaya mı bakıyordun 😂😂😂 )
Mj: ya tae işte kıyafetleri getirmiş. Onları giyip boşanıcağız.
Jk: min ji, istersen verdiğimiz diğer sözü de söyle.
Mj: ıııı onu söylersem tae kabul etmez.
Th: ya min ji çabuk söyle.
Mj: tamam, ama kızmayacaksın aşkın tamam mı.
Th: ne söyleyeceğine bağlı.
Mj: yaaa tae, kızmayacam de. Ancak öyle söylerim.
Th: offfff tamam ( lan çocuğu bıktırdın lan. )
Mj: şey işte bizim diğer sözümüz de, bir gün ayrılırsak, yani boşanırsak arkadaş kalacağız.
Th: ne!!! Bi dakika, benim şu an burada anladığım şey, sen bbununla boşandığınız da bununla arkadaş olucaksın.
Mj: evet. D-doğru a-anlamışsın.
Kekelememin sebebi tae jungkook'a seni öldürücem oğlum bakışları atıyordu.
Th: min ji, bu sana o kadar şey yaptı, dedi. Sen şimdi o kadar şeyi arkada bırakıp bununla arkadaş mı olucaksın.
Mj: ya bak tae, arkadaş olursak da öyle eskisi gibi olamayız asla. Sadece öyle arkadaş kalalım manasın da verilen bir söz bu. Öyle normal kankalar gibi sürekli birlikte olamayız asla. Sadece gelişmişlikleri unutup eski min ji ve eski jungkook olarak kalalım, diye verilen bir söz.
Tae bana olmaz böyle bir şey dercesine bakıyordu.
Mj: ya tae bakma öyle ben sözümü tutarım.
Ben böyle diyince tae önce boş boş baktı sonra sinsice güldü. Kim bilir o uzaylı beyninden neler geçiriyor.
Th: o zaman biz evlenince de o işi yapmak için verdiğin sözü tutarsın.
Hah ben dedim yine sinsice bir şey düşünüyor diye.
Mj: ya tae böyle bir konudan sonra böyle bir şeyi düşünebiliyorsun ya. Hayret ediyorum sana ya.
Th: bunun nesi var min ji, sen bana söz verdin evlenince yapacağız diye, sözüni tutmalısın değil mi.
Ben hem tae ile bu komik konu ile ilgili tartışıyordum, hem de jungkook ne yapıyor diye bakıyordum. Baktığım da zaten içimi bir üzüntü kapladı. Jungkook büyük bir hüzünle biizm tartışmamızı izliyordu. Sonra gözünden bir damla yaş düştü. O bir damla yaş benim kalbime düşmüş gibi hissettim.
Mj: jungkook neden ağlıyorsun.
Ben bu soruyu ona yöneltince, bu sefer o bir göz yaşı 2 katına, 3 katına katlandı. Ağlıyordu, ama neden. Ne oldu da böyle acıyla ağlıyor. Aynı soruyu tae de yöneltti.
Th: ya niye ağlıyorsun.
Jk: m-min ji.
Mj: efendim jungkook.
Jk: b-biz s-seninle ö-önceden böyle t-tartışırdık. Ş-şimdi s-sen o-onunla s-sevimli bir şekilde t-tartışıyorsun.
Demek buna ağlıyordu. Ya cidden bunun için ağlayarak kalbimi acıttın ya.
Mj: ya jungkook bunun için ağlanılır mı ya.
Jk: min ji ben, ben eski günlerimizi çok özledim. Ama geldiğimiz bu yoldan asla geri dönemeyeceğiz değil mi.
Th: malesef ki asla geri dönemeyeceksiniz. Çünkü min ji o yolu benimle beraber devam ettiricek.
Ben tae ye sus işareti yapıyordum. Tae böyle diyince jungkook ağlamaya başladı. Of tae niye böyle yapıyorsun. Jungkook'un yarasının üstüne tuz basıyorsun. Biraz daha konuşsaydı kezzap dökücekti kesin.
Mj: ya tae sen konuşma ya, konuşma!!
Th: tamam sustum. Sen konuş mşn ji, hatta ben sizi yalnız bırakayım.
Dedi ve gitti.
Mj: haydaa şimdi ben ne dedim. OFFFF YA TAE BUYAYA GEL YA. ÇABUKK!!!
TH: GELMİYECEM MİN Jİ, SİZ RAHAT RAHAT KONUŞUN. HATTA İSTERSENİZ BEN EVDEN GİDEYİM SİZ BELKİ BAŞKA ŞEYLER YAPARSINIZ. HA NASIL FİKİR.
MJ: BAŞKA ŞEYLER DERKEN. YA TAE SEN DEDİN, O ZAMAN YAPAYIM BEN, HA NASIL FİKİR. EĞER ŞİMDİ AŞAĞI İNİP BURAYA GELMEZSEN BİZ O FARKLI ŞEYLERİ YAPARIZ.
DEDİĞİM DE TAE KOŞA KOŞA AŞAĞIYA İNDİ. SALAK ÇOCUK YA.
Mj: hah şöyle, getirirler işte böyle.
Th: min ji, sen bir daha kafiye yapma.
Mj: neyse ya, otur şuraya. Bi dakika.
Jk/th: ne oldu.
Mj: saate bakın bi.
İkisi de aynı anda saate bakıp.
Jk/th: sadece 1 saat kalmış boşanma davasına.
İkisi de aynı anda söyledikleri için utandılar. Ne!!! Utandılar mı. Benim bildiğim bu repliği diziler de veya filmlerde baş rol erkek ve kız yapınca utanılır. Tae ve jungkook acaba gizli gay mi. Ha yoksa ikisi de birlikte olabilmek için beni mi kullandılar. ( hah yazarınız iyice saçmaladı. Yemin ediyom oruç tutarken yazmamalıyım ben. Aklım da tuhaf fikirler dönüyor ya. )
Mj: ya siz gizli gay misiniz.
Jk/th: what.
Mj: ya yine aynı anda konuştunuz. Üstelik konuşunca bir biirnize bakıp utanıyor ve kafanızı eğiyorsunuz. Bunları bir biirne aşık olanlar yaparlar.
Jk: min ji, sen benden boşanacağın için üzgünmüsün. Ya da benden boşanmamak için kafanı bir yerlere mi vurdun.
Th: ne!!! Benim min ji'm senden boşanacak diye dans bile etti be.
Aslında etmedim ama neyse tae yi bozmayayım.
Mj: ayn, dans bile ettim ben senden boşanmak için.
jk: offf neyse hadi sen giyin min ji.
Mj: tamam.
Dedim ve jungkook'un elindeki kutıdan benim kıyafetlerimi çıkardım. Odaya gidip, giyindim. Oha eskisi gibi oldu ya. Demek ki hâlâ taş gibiyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aldatma ( jungkook ile hayal et )
RomanceMeğer güzel sandığım gülüşünde saklıymış ihanetin Sana gülmeyi ben öğrettim ama sen başkasına güldün Gülüşünü değiştirmemişsin ama kalbinin sahibini değiştirmişsin.