Sabah
Sabah uyandığımda tae yanımda yoktu. Belki mutfaktadır diye düşünüp banyoya gittim. Rutinlerimi yaptım, dolabıma yöneldim. Immm acaba bugün ne giysem. Imm şunları giyeyim.
Aşağı indiğimde, mutfağa baktım tae yoktu. Imm acaba nereye gitti. Tabiki de işe gitti. Acaba tae nin çalıştığı yer neresi çok merak ettim. İnternetten araştırsam çıkarmı. Bi araştırayım.
Hemen bilgisayarı açtım, ee ne yazacam ben. Offff neyse boşvereyim. Tae eninde sonunda gelicek yani. Koltuğa iyice yayıldım ve televizyonu açtım. Magazinlere baktım, sonra telefonum çaldı. Arayan taeydi. Hemen açtım, sonra tae
Th: min ji, ben şirketteyim. Bugün çok önemli bir toplantı var, ve ben dosyayı unuttum. Dosyayı getirirmisin.
Mj: peki tae dosya nerede.
Th: benim çalışma odamdaki mavi dolaba bak, orada siyah büyük bir dosya var onu al ve gel. Ben sana şirketin konumunu atıyorum.
Mj: tamam. Hemen geliyorum.
Hızlı bir şekilde dosyayı aldım ve taksi çağırdım. Tae'nin konum attığı yere gitmeye başladım. Şirkete geldiğimde, hızla taksiciye parasını ödedim ve şirkete girdim. Personel'e tae'nin odasını sordum. Tae'nin odasını öğrenince hızla odasına gittim. Kapıyı tıklattım, ve hemen açtım.
Mj: tae getirdim.
Tae hızla ayağa kalktı ve elimdeki dosyayı aldı, sonra tam gideceği sırada yanıma geri geldi ve dudağıma küçük bir öpücük bırakıp gitti. Tae çok endişeliydi, sanırım önemli bir toplantıydı. Neyse ben evemi gitsem burada mı kalsam. Burada kalayım ya tae geldiğinde beraber öğle yemeği yeriz, zaten kahvaltıda yapmadım.
2 saat sonra.
Offf tae'nin toplantısı bitmedimi hâlâ ya. Sıkıldımmmmmmm.
Belki uyursam sıkılmam. Evet uyuyayım.
Kafamı masaya koydum ve uyumaya çalıltım. Ama sadece çalıştım, çünkü hiç uykum yok ve acıktım da.
Tam o sırada içeri tae ve bir kadın girdi. Ama kadın öyle, böyle değil. Bi etek giymiş, neredeyse şeyi görünücek. Zaten onun üstüne giydiği gömleği saymıyorum. Gömleğin neredeyse yarısı açık. Ay bir de bu sürtük benim uzaylı prensi'min içine girmiş ya. Ben sana gösteririm sürtük, sen bu şirktin çıkışına gel, çıkışa gel. ( arkadaşlar şu an bu karakteri kendime benzetmiş olabilirim. Çünkü bende okuldayken dövüşeceğim herkese çıkışa gel, çıkışta park'a gel gibi şeyler söylüyordum. Bu slk'lar da gelip bi güzel dayak yiyorlardı.😂😂😂😂 )
Neyse, şunlar ne yapıyorlar, bişeye bakıyorlar ama. Taeyede kırgınım geldiğinden berri beni farketmedi. Bekleyin siz.
Hemen onların yanına gittim ve tae'nin yanına oturdum.
Mj: taeeeee ne yapıyorsun AŞKIMMMMM.
Th: dosyaları inceliyoruz aşkım.
Mj: sen dosyaları inceliyorsun da bu şahıs ne yapıyor.
Th: o da dosyaları inceliyor.
Mj: yoooo ben baktım sabahtan beri seni izliyor.
Th: min ji saçmalama, iseul benim asistanım.
( i = iseul )
İ: meraba ben iseul.
Kızın uzattığı elini sıktım. Ama harbiden sıktım kız ağlayacaktı neredeyse. Umrumda değil o da benim sevgilime bakmasın.
Mj: merhaba ben min ji, tae'nin SEVGİLİSİYİM!!!.
i: aaa öyle mi sevindim.
Mj: hiç sevinmişe benzemiyorsun ama.
İ: hayır, sadece şaşırdım, şaşkın halim böyle de benim.
Mj: peki nesine şaşırdın bunun.
İ: tae'nin sizin gibi biri ile sevgili olmasına şaşırdım.
Mj: neyim varmış benim.
İ: işte yok ki bişeyin.
Bu kız böyle derken tae hiç bişey deme di, kızı susturma dı bile. Çok kırıldım, şu an sadece dosyalara bakıyor tae. Gözlerim doldu, ağlayacaktım neredeyse. Ama ağlamıyacağım.
Mj: ben şura da oturuyorum, siz işinize bakın.
Dedim ve eski yerime gittim.
Neyse bende uzaktan izleyeyim şunları.
Önceki yerimden onları izlemeye başladım. Kız dosyanın içindeki bişeyi tae ye sordu, tae de dosyayı elinden alırken eller bir birine değdi. Siktir, kızım sen öldün tamam mı. Neyse sakinim, sakinim, hayır sakin değilim ben bu kızı yolmazsam. Neyse devam edeyim izlemeye. Tae sorduğu şeyi kıza anlatmaya başladı, kız dinlerken tae'nin içine giriyordu ya. Sonra kız tae ye iyice yaklaştığında tae kıza doğru dönünce dudakları birleşti. NE!!!! dudaklarımı birleşti, tae şaşkındı, hiç bir tepki veremiyordu, kız da bunu fırsat olarak kullanabiliyordu kız tae yi öpmeye devam ederken ben araya girdim. Tae yan gözü ile bana baktı. Kafamı yukarı kaldırdım, ellerimi açtım ve.
Mj: allahım lütfen yardım et, şu kızı döverken yanlışlıkla bıçaklamıyayım. ( iman time )
Dedim ve kızın saçına ellerimi daldırdım ve en dip kısmından tutup çektim. Kızı ayağa kaldırdım ve tokatı geçirdim. Sonra yumruk attım. Tae beni durdurmaya çalışıyordu ama ben tae yi de itiyordum. Sonra tae zorlan zor kızı elimden aldı. Ben elime baktığımda kızın saçları vardı elimde bir sürü, nasıl çektiysem artık. Kız hâlâ tae'nin yanındaydı. Şu an taeye de sinirliyim. Tae ye sen ne yapıyorsun bakışı attım ve hızla tae'nin odasından çıktım. Sonra şirketin çıkış kapısına geldiğim de tae'nin min ji diye bağırmasıyla durdum. Hah banane istediği kadar bağırsın, ben gidicem. Hızla şirketten çıktım sonra biri kolumdan tuttu ve kendine çekti. Bu kişi tae idi.
Mj: ne var tae.!
Th: min ji venim onu öpmediğimi biliyorsun değil mi.!
Mj: EVET!!
Th: peki ne bu trip'in.!
Mj: trip atmıyorum tae, sadece o kız orada bana o kadar hakaret ederken sen ne yapıyordun. Hiç ilgilenmiyordun, kıza cevap bile vermedin, onu korudun.!!
Th: bak min ji ben onu korumadım, o anda bişey diyemedim kıza.
Mj: peki öpreken neden itmedin.!!
Th: çünkü şaşırdım, ve kımıldayamadım.
Mj: peki tae şimdi sana soruyorum benim yerimde sen olsaydın ne yapardın.!!
Th: en azından senin gibi bağırıp çağırmam. Seni iyice dinlerim, sonra sonuca vararım.
Mj: peki ikimizde çok farklıymışız, değil mi.
Th: bak min ji, çok fazla abar-
Mj: tae abartmıyorum, aramızdaki farkları söyleyeyim mi.
Tae kollarını birbirine doladı ve söylememi bekledi.
Mj: tae aramızdaki fark, benim her şeyi çok abartmam değil mi. Senin tek sorun ettiğin şey bu değil mi!!.
Th: min ji ben sana artık ne dersem diyeyim sen kendi dediğini yürütüceksin.
Mj: bende böyleyim tae, her şeyi abartan, kendi istediğini yapan, senin fikirlerine saygılı olmayan biriyim tae. Eğer beni böyle kabul etmeyeceksen tae, biz, biz olmayalım.
Bunları söylerken hem ağlıyordum hem de sesim çok titriyordu.
Th: min ji, yani böyle bir kıskançlıktan dolayı işleri bu yola mı getiriceksin.
Ben suskundum, şu an ne söylesem bilmiyordum.
Th: min ji, bu yol senin sadece bahanen, senin benden ayrılma bahanen değil mi. Sende beni eski sevgilim gibi terketmek için bahaneler uyduruyorsun. Yapma min ji bizi bu bahanelerle bitirme.
Tae ağlıyordu, neden böyle bir kıskançlık yaptım ki. Ama gerçekten çok kıskandım, tae sadece bana ait, başkasının,ö benim bile bu kadar aşkla bakmadığım adama bakması çok sinirimi bozdu. Ve ben sinirliyken ne dediğimi bilmeyen bi insanım.
Ben tae den ayrılamam.
Tae benim suskunluğu mu anlayıp, hemen geri döndü ve şirkete girdi. Bende koşarak arkasından gittim ve ona arkadan sarıldım hemde sım sıkı. Onu bırakmak istemiyorum. Tae bana doğru döndü, hemen onu yakasından tuttum ve kendime çekip dudaklarına yapıştım. Ondan ayrıldıktan sonra dövdüğüm kız bana nefretle bakıyordu bende ona nefretle baktım.
Th: min ji, sen hep önce biz olmayalım diyorsun sonra da gelip öpüyormusun.
Mj: tae ben özür dilerim, aptal bir kıskançlık yaptım, bak benim bile sana o kadar fazla bakmadığım aşk dolu gözlerle o kız bakınca kafayı yiyecek gibi oldum. O seni öpünce aklımı kaçırdım resmen. Özür dilerim tae, eğer affetmezsen anlarım. Ben, ben sinirlenince ne dediğimi bilmiyorum, özür dilerim tae, özür dilerim.
Bunları söylerken çok şiddetli bir şekilde ağlıyordum. Aldatıldığımı öğrendiğimde bile bu kadar çok ağlamadım. Ben gerçekten tae yi seviyorum.
Tae bana sarıldı bende ona sarıldım, sonra şirkette büyük bir alkış koptu. Şirkettekiler alkışlıyordu. Tae ile onlara baktığımız da, çok yakışıyorsunuz, hep birlikte olun gibi sözler söylediler. Ben çok mutlu olmuştu, tae de sevinmişti, sonra tae beni belimden tutup kendine çekti ve dudaklarımızı birleştirdi. Onun dudaklarına o kadar çok alıştım ki. ( tabi alışacaksın, sevgili yazarcık sizi bi bölümde 4-5 kere öpüştürüyor. Ah ne kadar iyi bir insanım, sizin öpüşmenizi sağlıyorum.😂😂😂😂 )
Th: min ji seni seviyorum, lütfen bir daha böyle olmayalım.
Kafamı onaylarcasına salladım. Sonra tae.
Th: arkadaşlar bugün herkes evlerine gidebilir.
Tae böyle diyince herkes bi ağızdan teşekkürler dediler. Tae de odasına eşyalarını almaya gitti. O sırada yanıma şu iseul geldi.
İ: senden nefret ediyorum, tae yi senden önce ben sevdim.
Mj: ay ben sanki sana bayılıyorummm, ayrıca sevginin öncesi, sonrası olmaz. Sevgi karşılık gerektiren bir şeydir. Sen tae den karşılık alamadın ama ben aldım. Sorun sende, ayrıca tae sürtüklerle sevgili olmayı sevmez, bu yüzden elendin canım.
İ: yooo bence tae sürtükleri seviyor, seni sevdiğine göre.
Aha bu kızo şimdi yolmazsam ben neyim, gerçi yolacak saç bırakmadım kız da.
Mj: sürtükleri seviyorsa seni sevmesi gerekir canım, malûm buradaki tek sürtük sensin de. Ama tae sürtük sevmiyormuş beni sevdiğine göre.
Tam iseul ber şey diyecekken tae geldi ve benim elimden tuttu ve yürümeye başladı. Şirketten çıktığımızda, tae'nin arabasına bindik, eve gitmeye başladık. Eve geldiğimiz de ben üstümü değiştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aldatma ( jungkook ile hayal et )
RomanceMeğer güzel sandığım gülüşünde saklıymış ihanetin Sana gülmeyi ben öğrettim ama sen başkasına güldün Gülüşünü değiştirmemişsin ama kalbinin sahibini değiştirmişsin.