{° Evren °}

1.1K 112 108
                                    


Sence bitti mi bu kabus?
Başarabilecek,
Mutlu olabilecek miyiz?
Sonsuza kadar olmasa da...

° ° °

"Todoroki saçma sapan konuşup durma! Daha kalkanı geçemiyorken, el ele mi tutuşacağız!?"

"Midoriya sadece dediğimi yap. Sorguluyup durma beni!"

Midoriya, karşısındaki melezin ne yapmaya çalıştığını anlamasa da, elini, onun elinin üstüne koymaya çalıştı. Kalkan, sanki bir güç vasıtası ile kalkıyotmuşcasına, elleri birbirine deydi. Midoriya'nın, Todoroki'yle el ele tutuştuğunu anlaması biraz uzun sürdü. Todoroki işe yarayacağını düşünmemişti. Bu yüzden heyecanlanmıştı. Yeşil gözlü çocuğun kolundan da tuttu ve kendi evrenine doğru çekti. Küçük bir sarsılma yaşayan kısa boylu oğlan, kendini, melezin göğsünde buldu bir anda. Kendini hızlı bir refleks ile geri çekti. Elini de çekmek istese de, çekemiyordu. Todoroki, Midoriya'nın elini sıkı sıkı tutuyordu. Ellerinden minik, beyaz ve gümüş ışıklar çıkıyordu. Midoriya, ilk başta tuttuğu kaslı ele, sonra göğsüne çarptığı yakışıklı çocuğu yavaşça süzdü.

"Ne oldu Midoriya? Fazla hızlı çektiysem eğer özür dilerim. Seni incitmek istemedim."

Midoriya'nın çilli yanakları, al al olmuştu. Boşta olan koluyla, kızaran yüzünü kapattı. "Ne kadar da centilmen. İncittiğini zannetti ama hiç bir yerim acımıyor." Midoriya, düşündüğü şeyleri, Todoroki duydu mu diye baktığında, daha da kızardı. Çünkü elini tuttuğu oğlanın yanakları, azıcık da olsa pembeleşmişti.

"İncitmediğim için mutluyum. Bunu düşünsen de duyabilirim, biliyorsun Midoriya."

"Ha-hai, unutmuşum."

Todoroki'nin pembeye yakın yanakları açık kırmızıya doğru kaydı biraz. "Neden bu kadar kawaii olmak zorunda ki, bir erkek bu kadar tatlı olabilir mi!?" Todoroki, Midoriya'ya doğru döndü. Yanaklarındaki çillere ve kızarıklığa baktı uzun uzun.

"Te-teşekkür ederim..."

Bakugou ve Kirishima patlama çıkan yerden döndmüşlerdi. Hatsumei ve Uraraka endişelenmişlerdi. Hem de çok. Kahverengi saçlı kız, kan kırmızısı, asil gözlere sahip oğlanı baştan aşağı süzdü. Yüzünde morluklar vardı. Ellerinde çizikler ve açılan yaralarından akan boncuk boncuk kanlar... Uraraka, Bakugou'nun yanına koştu ve sıkıca sarıldı.

"Ne oldu size? Her tarafınız dağılmış."

"Biz iyiyiz Mochi Face! Kaburgalarımın felç olması dışında tabi. Bırak Beni!"

"Üzgünüm, fazla sıktım, değil mi Katsuki?"

"Hem de ne sıkma Uraraka. Tch! Her neyse, orada her hangi bir şey yokmuş. Binalar yıkılmış sadece. Endişelenmeniz bir b*ktan ibaretmiş anlayacağınız. İyiki orada yaşayanlar binaları boşaltmışlar. Biz de binadan çıkamayan yaşlılara falan yardım ettik işte. Bir dakka bekle. Bunlar el ele tutuşuyor lan!"

Herkes melez ve yeşil saçlı çocuğa döndüler. Kıza boylu oğlanın yanakları al al olmuştu yine. "Ama daha yeni sakinleştirdim ben yanaklarımı! Offf...!" Todoroki, elini tuttuğu çocuğa baktı. Yüzünü, koluyla kapatmıştı, yine.

"Midoriya, yüzünü kapatmayı artık kesmelisin."

"Neden Todoroki?"

Todoroki, etraftaki gözlere baktı. Yanlış anlayacak çok insan olmasa da, kızların çığlık atacağının ve Bakugou'nun dalga üstüne dalga savuracağını biliyordu. Bu yüzden en mantıklı yolu kullandı.

"O tatlı yüzünü kapatman hoşuma gitmiyor da ondan Midoriya."

"Todoroki!"

O anda Todoroki'nin evreninin yer kabuğu sallanmaya başladı. Hatsumei ve Iida kendi evrenlerine geçtiler koşarak. Midoriya sıkı sıkı tuttuğu eli çekti ve kendi evrenine doğru koştu. Todoroki'yi kendi evrenine götürmeyi planlamıştı. Kalkanı geçtiler ve Todoroki, Midoriya'nın elini yavaşça bıraktı. Fakat hiç bir şey olmadı. Todoroki, toza dönüşeceğini falan zannetmişti. Melez etrafına baktı. Fakat ne Bakugou, ne Kirishima, ne de Uraraka arkasında veya yanındaydı. Midoriya'ya döndü. Gözleri dolmuştu, yeşil gözlü çocuğun.

"Midoriya yoksa..."

"Evet Todoroki. Artık evren yok. Buradasın. Merak etme, Uraraka, Kirishima ve Kacchan bu evrende de varlar. Ve sana bir şey söyleyeyim mi? Ben buharlaşacaksın falan zannettim."

"Ben de öyle düşünmüştüm aslında Midoriya. Ve biliyor musun?"

"Neyi Todoroki?"

"Babamdan kurtuldum. Ama Annem! Annem bu evrende yaşıyor mudur!?"

"Bilmiyorum ama sakinleş Todoroki, lütfen. Ona bugün bakmayalım. Bugün bende kal istersen. Aslında kalacak bir yerin yok. Ben ne konuşuyorum ya! Malım ben!"

"Kalırım da aşırı sakinsin Midori-"

"Aslına bakılırsa sakin değilim. Aşırı heyecanlıyım! Kaybolucaksın, bir daha asla konuşamayacağız diye çok korktum. Ben senin sesin olmadan yaşayamazdım! Offf~! Yine saçmaladım!"

Midoriya'nın gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Burnunu sessizce çekti. Todoroki'ye baktı. O da Midoriya'ya.

"Bu cry baby hallerini bıraksan iyi olur Midoriya. Ya da bırakma, o hallerine alışamam ben. Gel hadi, evin nerede? Tarif et götüreyim seni."

Todoroki kolunu, Midoriya'nın omzuna koydu. Kıvır kıvır saçlarını öptü. Midoriya da, Todoroki'nin beline koydu kolunu. Birlikte yürümeye başladılar.

"Burdan karşıya geçicez. Sonra sola dönüp..."

° ° °

Bir kitap daha bitti!
゜:(つд⊂):゜。

Açıkçası, bu kitabın, bu şekilde biteceğini, ben de düşünmemiştim. Benim için de büyük bir süpriz oldu...

Ve ayıca dokunaklı bir bitiş oldu. (şahsi fikrim bu)
• Sizce nasıl bir kitaptı?
Bence çoook sıradışıydı!!!
o(〃^▽^〃)o

Okuyan ve bana destek veren herkese büyük bir borcum var. Siz olmasaydınız, bu kitapları yazamazdım. Büyük bir aile olma yolunda ilerliyoruz! Bu beni çoook mutlu ediyor! Ve heyecanlandırıyor!

Umarım severek okuduğunuz bir hikaye olmuştur!!!
(๑˃̵ ᴗ ˂̵)و

🌟Bu kitabın son:
🌟745 kelimesi...

cemalickilli bu bölüm senin içindi!!!

✔ [° Universe °] / TododekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin