4.Bölüm:Kıyı

38 4 0
                                    

 24.04.2020




Fiili ya da manevi olarak kayıplarımı gözden geçiriyorum, durmadan. Kendimle savaşım bir türlü son bulmuyor. Canım yanıyor öyle yanıyor ki kolumu bile kıpırdatamıyorum. Ne insanları ne kendimi ikna etmek sandığım kadar kolay değilmiş. Hatta ben kendimi iyi olabileceğim fikrine bile ikna edememişim. Bazen rüyalar görüyorum, bana kalırsa rüya değiller. Ama gözümü açtığım da gerçekler yüzüme okkalı bir tokat gibi patlıyor. Acı hayatımın merkezi, acıdan başka bir şey zihnimde var olup zehrini üstüme salmıyor. Burası öyle bir yer ki bazen buradan önce nasıl biri olduğumu düşündürtüyor.


Geçmişimi düşününce annemin yokluğu çıkıyor önce karşıma, sarıldığımız bir an bile yok. Çünkü annem doğumumdan sonra hiç var olmamış. İlk terk edilişim bu, ama son değil. Yakın geleceği düşünüyorum burada ise babamın yok oluşu var. Adım adım beni terk ediyor, kendisi gitmiş ama acısı baki. Babamın sevgisini düşünmeye çalışıyorum ama o da yok sadece pişmanlık ve hüzün var burada. Babam sanki hiç bana masal anlatmamış, sanki hiç yarılan dizimi öpmemiş, gece üzerimi örtüp alnımı öpmemiş gibi. Bebeğimin babasına dair hiçbir şey yok fakat ben Meryem Ana olmadığımı biliyorum. Bebeğime dair zihnimde ilk beliren şey zorlu geçen doğumu ve onun beni terk ettiği an. Gözümün önünde ışıklar içinde göğe yükseldiği an var. Sanki yine o ana hapis oluyorum. Bebeğim seni yanımda tutamadım ama seni çok seviyorum.


Sanki biri beni bu düşüncelere ve buraya gömmüş gibi. Sadece hüzün, gözyaşı var burada. Ama daha öncesini biliyorum. Her şeye inat gülebilen, umut edebilen bir kadındım. Ben bir kadındım, evlattım, ben bir anneydim artık insan bile değilmiş gibi hissediyordum. Evlattım ama babam yoktu, anneydim evladım yoktu, insandım ama bu bile eksikti. Zihnim yine etten bir canavar gibi karışma dikilip halimle alay ediyor. Düzelteceğime dair inandığım her şeyi yüzüme vurup kahkaha atıyor. Sanırım artık bildiğim bir şey ben kıyıma vuran ölü hislere, düşüncelere artık hükmedemiyorum.


Var olduğunu sandığım hiçbir şey benim için artık yok. Belki de babamın kaybı zihnimde bana muhtaç bir varlık yaratmama neden oldu. Vazgeçiş sandığım şey belki de beni iyi olmaya itecek yegane doğrudur. Emin olduğum tek bir şey var o da iyi olmaya bile gücüm kalmıyor. Ağlayamadığım her an gücümün yok olduğunun kanıtı sanırım. Burada artık umut yok, sevgi yok, inanç yok en önemlisi ben yok oluyorum. 


Ne zamandır şarkı dinlemedim bilmiyorum, ne zamandır keyifle şarkı söyledim bilmiyorum. Kıymetini bilmediğim her şeye burada daha bir muhtaçtım. Kulağıma kendi fısıltımla bir parça mırıltısı geliyor. Hemen fark edemiyorum tabii sesimi duymayalı uzun zaman olmuş özellikle şarkı söylerken. Şarkının manidar sözleri içimi yakıyor. Kendi sesimle, içimin acısıyla uykuya dalıyorum yavaş yavaş. Anlıyorum ki dilimdeki parça gibi sürekli başa dönüyorum çünkü  en iyi bildiğim şey bu. 


"Yetinmeyi bilir misin?
Sana verdiği kadarıyla hayatın
Hoş
Bilsen de bilmesen de
Yara bere içinde bu yollardan geçeceksin
Kazanmayı isterdim kaybetmeyi değil
Ama olmadı yar"



-Merve Özcan

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 24, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Geçmişteki GelecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin