Yiğit ten devam;
Melis i arabaya bindirdikten sonra annesinin yanına gittim.
" Semra hanım hadi siz de zorlaştırmadan arabaya binin ben bunun icabına bakacağım."
Dedim Semra hanım ikiletmeden arabaya bindiğinde şaşırmıştım. O kadar mı zor durumda kalmışlar di.bunu sonra düşünerek burağın yanına gittim.
" Bana bak çocuk eğer sen bir daha Melis in yanında, çevresinde ya da her yerde sakın bu kızın yanına yaklaşmayacaksın anladın mı." Dedim
Ve yumruğu çaktım suratına . Sonra hemen arabaya binip dikiz aynasından yansıyan Melisime baktım .
" Ne bakıyorsun çok mu yakışıklıyım. Tamam yakışıklıyım da böyle de bakma yani "
"Nasıl bakiyorum da"
Ve aynı anda
"Nasıl bakıyor da " müstakbel kayınvalidemle aynı anda konuşmuşlar dı." Neyse ben bir şey söylemedim sanın gidelim."
"Oğlum nereye götürüyorsun bizi yoksa yok -yoksa sen melisin erkek arkadaşımısın? " Kekeleyerek bu sözleri bir bana bir de melis e bakıp söylemişti.
" Evet semra anne kızına talibim eğer seninde iznin olursa onunla evlenmek isterim" demek istesemde demedim tabiki.
" Yok semra abla ama inşallah o günlerde gelir " son kelimelerimi sessizce söylemiştim. Melis bana arkadan şaşkın şaşkın bakıyordu.
Biraz sonra evime geldiğimde Melis ve semra annemin bavullarını alıp eve girdim onlar da peşimden girdiler.
"Melis senin odan benim odamın hemen yanında Semra hanım sizin de melisin odasının hemen yanındaki oda " diyerek melis le annemin odasını gösterdim. Semra anne odasına girdikten sonra melis te odasına girecekken kolundan tutup benim odama sürükledim. Melis şaşkınlığından bir şey diyememisti. Odanın kapısını açıp melis i de çektim.
sonunda kendine gelip
" Ne yapıyorsun sen ya bıraksana beni. " Hala kolunu tuttuğumun farkında değilken elimi elektrik çarpmış gibi geri çektim.
" Naber Melis" ben var ya tam bir odunum yemin ederim. Bu kız benden soğursa hiç şaşmam aman aman Allah korusun.
" İyiyim de beni buraya naber demek için mi çağırdın." kız haklı abi ne deyim ben şimdi
" Evet ne olmuş ki " dedim.
" Tamam o zaman hadi bay ben gidiyorum. " dedi
"tamam tamam söyleyeceğim. Beni çok iyi dinle tamam mı?" dedim artık gerçekleri söylemek istiyorum. Dört yıl dayandım daha kaçış yok tu bu işten.
"Evet dinliyorum " dedi benim gül yüzlüm.
" ben ben dört yıl önce seni sizin okulun oralarda küçük halinle bir kafede çalıştığını gördüm. Sonra benim dikkatimi iyice çektin. Seni araştırdım. Herşeyini. " dedim ve biraz bekledim.
"nasıl yani sen ciddi misin?" dedi bende kafamla onu onayladım. Ve devam ettim.
"sen o zamanlar fazlasıyla korkaktın bunu benden asla saklama ben biliyorum. Neyse ben devam edeyim aradan bir yıl geçti. Annen üvey baban la evlenince bir parkta ağladığını gördüm. Yanına ne kadar gelmek istesemde gelemedim. Bır müddet sonra üvey babanın seni sürekli dövdüğünü öğrendim ve tabiki o şerefsiz üvey abinin de ama ben hiç bir şey yapamadım seni koruyamadım. Seni ben hep uzaktan sevdim ama bir türlü beni istemezsin diye düşündüm korktum. Ben asla kimseyi zorlamak istemem ama şimdi annenin ayrılacağını duyduğumda evinin oraya gizlendim ve olanlar oldu. Ve şimdi buradasın senden şimdi bana illa beni ol demiyorum sonuçta beni tanımıyorsun. Ama biraz senle vakit geçirmek is- aman neyse işte sonuç buradasın. Yanımdasın ya yeter. "
" vay be ilk defa birisi bu kadar hızlı ve net konuştu seni ayakta alkışlıyorum. Bravo " dedi. Asıl sana bravo ben o kadar şey söyleyim ama Melis Hanım dediklerimi hiç kaale bile almadı. Ben bu saatten sonra bir şey diyemem. Ne deyim ki.
" çık odadan hemen " diye sadece melisin duyacağı şekilde bağırdım.
"ta-tamam gi-gidiyorum. " dedi Ah be güzelim keşke anlattıklarımı banada yansıtsaydın. Ama anlaması lazım onu sevdiğimi. Son kez yüzüme korkuyla bakıp odadan çıktı.
Melis ten
Bir anda bağırınca korkumdan yerimden sıçradım. Ve kekeleyerek konuşup odadan çıktım. Ve bana söylediği odaya girdim. Evet onun dediklerini gayet iyi anladım. Ama ona yansıtmak istemedim. Helede beni sevdiğini söylerken o kadar heyecanlandım ki anlatamam ama bir süre böyle olması gerekiyor. Kıyafetlerimi yerleştirip annemin yanına gittim. Oda da yatağın üstünde öylece oturuyordu. Hemen yanına gidip konuştum.
"anne neyin var neden böyle oturuyorsun" dedim. Annemde bana dönüp gülümsedi ama o gülümseme sahteydi.
"önemli bir şey güzel kızım sadece olanları düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Bu çocuğu da tanımıyoruz. Ben ona asla rahatsızlık vermek istemem. Neden bize evini açtı. İçimde çok kötü bir his var. Her an bir şey olacak diye korkuyorum. " annem böyle deyince aklıma Yiğit in sözleri geldi acaba anneme söylesem mi söylemesem mi .
"anne sana bir şey diyeceğim ama bağırmak yok tamam mı. " dedim evet söyleyecektim.
"tamam söyle dinliyorum. " dedi.
" anne şey ııınasıl desem Yiğit varya beni uzun zamandır takip ediyormuş. Hatta beni seviyormuş. " deyince annem suratıma uzaylı görmüş gibi öylece baktı .
"anne bir şey demeyecekmisin ne düşünüyorsun "dedim
" ne diyim kızım senin her şey gönlüne göre olsun sen bu evde onunla kalmak istiyorsan bir müddet bu evde kalmamız lazım en azından ev bulana kadar. Ama istemezsen ben karışmam hemen gideriz . Evet karar ver bakalım. " dedi
"anne bilmiyorum ben onun suratına bakmaya biraz korkuyorum neden se ama bana öyle güzel bakınca içim bir tuhaf oldu. Kafam karışık. Sadece bir müddet burda kalalım sonra teşekkür eder gideriz.
" kızım emin misin gideceğine ya seversen o çocuğu ondan sonra ne olacak neyse karar verilmiştir senin dediğini yapalım. " dedi söyledikleri aklıma geldikçe gülüyorum çocuk resmen beni sevdiğini söyledi. Allah sonumuzu hayır etsin ne diyim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Güzeli
Teen FictionHer şey markete gitmek zorunda olduğun da başlamıştı kız ilk defa bu kadar çaresiz hissediyordu taki eski bir arabanın arkasında duran koyu gözlü çocuğu görene kadar...