Taylor Swift-Everything Has Changed
"Bu yüzden geç kaldın yani?"
"Evet, özür dilerim." dedi. Bu sıradan bir olay değildi.
"Neden özür diliyorsun? Yaşadığın şoku anlıyorum elbet. Ancak aklım almıyor. Resimlerinin hiçbir zaman keşfedilmeyeceğine ve yalnız öleceğine emindim. Neden böyle şeyler oluyor ki?" Yaprak somurttu. Ege her zaman fazla açık sözlü olmuştu.
"Tamam, birileri resmimi görmüş ve devam ettirmiş. Bu tuhaf değil. Hatta güzel. Tuhaf olan şey çizdiği kızın bana benzemesi. Birini çizebilmek için dikkatli incelemek gerekir. İnternette hiç fotoğrafım yok. Hiç bir arkadaşımın telefonunda, ya da başka bir yerde-"
"Olaya yanlış taraftan bakıyorsun." diye araya girdi Ege. "Fotoğrafına bakarak yaptığını nereden biliyorsun? Belki de seni saatlerce izledi. Resim yaparken gözün hiçbir şeyi görmüyor. Neden buna ihtimal vermiyorsun?"
"Haklısın." dedi. "Haklısın, haklısın, haklısın. Ama kim, neden böyle bir şey yapsın ki?"
"Bilmiyorum." dedi genç adam. "Ve bilmemekten nefret ediyorum."
Yaprak tuttuğu nefesini bıraktı. Kalbi sıkışıyormuş gibi hissediyordu. Bu duyguya alışık değildi. Heyecanlanmış mıydı?
"Bak, boşver. Açım, tamam mı? Kahvaltı edemedim zaten. Size gidelim ve yemek yiyelim."
"Nasıl istersen." dedi Ege gülümseyerek. Önündeki kitabı kapattı ve ayağa kalktı. Yaprak da ona eşlik etti ve kütüphaneden çıktılar. Burada zaten genellikle bir-iki kişi olurdu ve onlar çıkınca tamamen boşalmıştı.
Ege'nin evi, bulundukları yerden biraz uzaktaydı bu yüzden hızlı yürüdüler. Kalabalık bir caddede ilerlerken, küçük bir butiğin önünden geçmişlerdi. Küçük olmasına rağmen ağzına kadar doluydu.
"Yazık." dedi Ege. "İnsanların okumaya vakitleri yok. Anca alışveriş yapsınlar."
Yaprak dediğine hak vermiş, ancak cevap verme gereği duymamıştı. Ege hep böyleydi. Düşündüğünü söylemekten çekinmez, herkese açık sözlü yaklaşırdı. Yaprak dışında herkese.
"Sence o kim?" dedi. Ege'nin söylediklerini dinleyemiyordu. Aklına takılmıştı.
Ege cevap vermedi. Gelmişlerdi. Yağmur çiselemeye başlamıştı. Cebinden çıkardığı anahtarı, kırmızı kapının paslı deliğine soktu ve çevirdi. Evi ilk kattaydı. Kısa bir koridorda yürüdükten sonra sola döndüler. Ege evin kapısını açtığında, Yaprak hızla ayakkabılarını çıkardı ve içeri girdi.
Ege'nin odasına göz attığında tanıdık bir manzarayla karşılaşmıştı. Ege'nin annesi ve babası tercümandı. Bu yüzden sık sık yurtdışına çıkarlardı. Ege evde yalnızken, evi kendine benzetirdi. Dağınık, huzurlu ama endişeli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
X
Mystery / Thriller"Bugündü. Yarındı. Uyumadan önce aldığım son nefesti. O bir şairin katiliydi. O bir yıldızdı. Bir bulut, o yağmurun ta kendisiydi. Aşık olduğumda dudağımda oluşan tebessümdü. O Küçük Prens'in çiçeği, O Kafka'nın Milena'sıydı. Ço...