"Büyüdükçe hayallerim değişiyor. "

190 6 0
                                    

''Günaydın Saylan.''

Diye bir giriş yaptı odama.

-Yine ne oldu Sara?

-Bir şey olduğu yok Saylan odana giremez miyim ?

-İşin düşmediği sürece uğramazsın bile.

-Saçmalıyorsun.

(Kahkahayla) -Ben mi?

-Tamam hadi otur ve derdini anlat.

-Hiç bir derdim yok çık şimdi odamdan.

-Hadi ama Tanrı aşkına okula neden gitmiyorsun?

Benimle ilgileniyormuş havalarındaydı,yıllarca nasılsın diye bile sormayan Sara'ya ne olmuşta benimle dertleşmeye gelmiş olabilirdi.

-Yok hiç bir şey lanet olası hayatımda her şey muhteşem.Deyip kalktım hızlı adımlarla kapıyı çarparak çıktım odadan .Hiç kimsenin sevgisine ihtiyacım yoktu. Bu yaşıma kadar nasıl olmadıysa şimdide istemiyordum.Evin Kapının önüne oturdum. O da ne ? Caddenin karşında , evet yine gördüm. Karnım kelebeklendi sanki bir anda. Başımı yukarı kaldırarak :

''Tanrım bu iyiliği bana yapacağını biliyordum ''dedim ve  hemen apartmanın içine girip toz pembesi ,uzun ince kazağımı ve kısa kot olan şortumu spor ayakkabımın içine giydiğim diz kapağıma kadar olan çorabımı çektim ve düzelttim. Saçlarım bebek sarısı ve parlaktı , neredeyse kalçama kadar uzanıyordu. Evet muhteşem bir kızdım fakat biraz bakım yapmam her şeyimi dahada güzelleştirebilirdi yada ben güzel olduğumu düşünüyordum neyse.. Tekrar oturdum yerime bu tarafa hiç bakmıyordu acaba beni fark ettiği için miydi? Kafamı hafif sola çevirdim ona bakmıyormuş havalarındayım. Gayet sakin takılıyordum ki , Kahretsin ! Biri 15 katlı , eski , hafif eskimsi  ama dışarıdan çekici duran kiremit rengi apartmanımızın penceresinden bağırışıyor.

-Saylan , Saylan

Kafamı utançla sesin geldiği yere doğru kaldırdım. Lanet olası Sara . Tüm sakinliğimi saniyeler içinde mahvetmeyi becermişti. Çocukta adımı öğrenmiş olmalı , ne kadar cadde karşısında olsa da neredeyse tüm şehir bu sesi duymuştur.

-Efendim abla ? Diye bakındım yukarıya

-Hadi Saylan al şu mangırı da bakkaldan iki şişe süt al lazım.

Bunun için miydi ? iki süt şişesi için çocuğa rezil olmuştum belkide.

Pencereden fırlattığı parayı alıp yavaş yavaş ilerledim.Bakkala girdim, her zamanki gibi en ucuz olanını seçmiştim ve onun parasını da cebe indirmiştim. Bakkaldan çıkarken bir de ne göreyim ?

Çocuk bir kızı almış kolunun altına sarmaş dolaş karşı kaldırıma geçmek için ilerliyor. Hemen hızlı hızlı eve doğru yürüyordum ki yanımdan geçtiler. Geçen günkü pencereden kendimi gösterme muhabbetinden tanımış olmalı  yanımdan geçerken yine o egoist bakışını yaptı ve yanındaki çirkin ama çekici kız bir anda dönüp bana baktı. Heyecanlanmıştım  bir yandan da hayal kırıklığı yaşamıştım. Yanına gelenin yine arkadaşlarından biri olacağını düşünüyordum. Apartmana girdim merdivenleri üçerli beşerli çıkmaya başladım.Kapıyı kırarcasına çalmaya başladım.

-Kim o ?

-Ben, abla hadi aç..

Nefes nefese kalmıştım. İçeri girer girmez tezgahtaki bardağa su koyup bir nefeste içtim.

Son ses bir fon müzik  ile düşünmek ve  hayal etmenin en güzel kurulduğu bir ortam. Eskiden yastığa başımı koyduğumda evde olan bitenleri düşünürdüm veya okul hakkında şeyleri şimdi ise iri yeşil gözlü egoist çocuk aklımdan çıkmaz olmuştu. Tam hayal dünyamda yüzerken zilin zart zart çalması sinirimi bozmuştu. Müziği biraz kısıp kapıya doğru gittim.

Delikten bakındım. Annemmiş, ani bir giriş yaptı içeriye "Selam tatlım"   dedi ve odaya doğru koştu.

- Selam.

Deyip yattım yatağıma.

Pat .. kapı kapandı evde bir şey unutmuş olmalı.

Babam dün gece eve gelmemişti tüm gece pencere önünde sokaklara bakınıyordum ne kadar umurumda olmasa da bir baba evde olmadan uyuyamıyor insan böyle uyuyamadığım bir çok gecem var benimde. En sonunda uyuya kalmıştım. Ablam sesleniyordu salondan. Yine bir şeyler isteyecek olmalı üşendim kalkamadım duymuyormuş gibi yaptım. Odama geldi.

- Hey sana sesleniyorum.

-Yine ne istiyorsun benden

- Paraya ihtiyacım var borç verebilecek misin ?

Hayatındaki en saçma soruyu sormuştu resmen bana.Ben cebimde iki üç kuruş kalsın diye marketten en uygun fiyatlı ürünleri seçiyorken bana paradan bahsediyor.

Dalga geçer bir biçimde :

- Sende varsa bana versene Sara.

- Tamam sormadım farz et 

deyip bide trip yapıyor bana , döndü arkasını ve  içeri gitti.

Arkasından gittim 

-Neye lazım ?

- Tonguç'un doğum günü yaklaşıyor.

Demez mi bide? Benim şalterler attı.

- Seni oynatan ve aldatan birine hala hediye almayı mı düşünüyorsun saçmalık.

- Hadi ama yardım etmeyeceksen boşboğazlık yapıp başımı ağrıtma Saylan.

- Ne kadar lazım ?

- Çok değil işte 500€.

- Tabi gerçekten hiç bir şeymiş (!)  O kadar paraya ne almayı düşünüyorsun altın falan mı Sara?

Ablama Sara demekten  çekinmiyordum , hatta onunda hoşuna gidiyordu kimi zamanlarda.

Kapıyı anahtarla açmaya çalışan biri vardı kafamı hafif kapıya doğru uzattım babam girdi içeriye

-Merhaba kızlar , ne yapıyorsunuz bakalım ?

-Merhaba baba , oturuyoruz öyle ben ,Sara ve Nikon

Babam aramızda en çok Nikon'u severdi onu daha masum görürdü en küçük olanımız ve de aramızda ilk  erkek çocuğuydu..

Babam :

-Hadi Nikon dışarı çıkalım gezmeye , eğlenmeye gidelim.

Diye tebessümlü ve heyecanlı bir bakışla kardeşime doğru kollarını açtı.

Belkide Nikon'a yıllar sonra ilk defa böyle bir şey diyordu. Heyecanla üstünü giyinmeye odaya koştu Nikon .Ve beş dakika geçmeden

- Hadi baba hazırım gidelim

diye babamın elini tutmaya doğru koştu.

-Kızlar bir isteğiniz var mı ?

Hayretler içindeydim babamın lafları değildi sanki bunlar. Ben ne kadar "Hayır" desem de ablam bir ton şey sayıp liste oluşturmuştu adeta...

Onlar gittikten sonra geri yatağıma uzanıp bir şeyler hayal etmek istedim. Gözlerimi kıstım ve aman Tanrım gerçekten o çocuktan , o ters  bakışlarından başka düşünecek bir şey gelmiyordu aklıma gözlerimi açtım ve tekrar kıstım yine aynı hayal.. Tekrar tekrar ve tekrar denedim.Her seferinde aynı şey onunla konuştuğumuzu gülüştüğümüzü hayal ediyordu.İlk defa böyle bir şey yaşıyordum  gerçekten.Benim hayallerim hep aynı klasik şeylerdi şimdi ise eski hayallerimi hatırlamıyordum neredeyse..

Psikopat Bir PsikologHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin