Psikopat Bir Psikolog

"Yeni yıl ve yeni bir sayfa "

Aynanın karşısında saçlarımla uğraşırken ;

- Bugün çok heyecanlı görünüyorsun Saylan.

- Her zamanki halim anne sadece yılbaşı yaklaştığı için sevinçliyim.

- Bana  anlatmak istediğin bir şeyler var mı ?

Dedi bir şeyler biliyor da benim ağzımdan laf almaya çalışıyor gibi.

- Hayır ne olabilir

- Özel hayatından bir şeyler olabilir.

Acaba Sara anlatmış mı diye şüpheli bakışlarla ne olduğunu anlamaya çalışırken annem açık verdi.

- Sara'yla konuşmalarınızı duydum

- Anne böyle konuları seninle konuşmayacağımı biliyorsun.

- Hadi ama Saylan neden benden kaçıyorsun.

- Seni seviyorum anne ve biraz daha durursam okula gecikeceğim.

Kocaman bir öpücük sonrası ayakkabılarımı giyinirken yukarı ki  keş komşumuzun ayak seslerini duyunca irkildim kötü bakışları ve her zaman güzel bir kafası vardı. Ondan önce inmek için merdivenlerde hızlı adımlar atıyordum.

Dışarı çıktığımda herkes noel hazırlıklarına başlamıştı bile dükkanlar caddeler harika gözüküyordu.

Okula doğru hızla ilerliyordum tabi ki  Stephen'ı görme heyecanıyla. Ne zaman Stephen'ı düşünsem karşıma çıkıyordu. Şimdi de olduğu gibi ama bu sefer geçen ki kızlar vardı yanın da çok neşeli görünüyorlardı.

Kahkahaları buraya kadar geliyordu.

Sinirlendim adımlarımı küçülterek onlardan uzak yürümeye çalışıyordum.

Stephen anlamsızca birden arkasını döndü ve beni fark etti. Onları görmemezlikten gelip başımı öne eğdim ve  yürümeye devam ettim. Tam okul kapısından girecekken Stephen seslendi :

- Günaydın madam

- Günaydın. Deyip merdivenleri çıkmaya başladım. Fazla egolu olduğu kadar bide şımarıktı.

Günüm okulda hep ondan kaçamakla geçmişti çünkü etrafında yeterince kız vardı ve bu beni ciddi anlamda rahatsız ediyordu..

Okul çıkışı merdivenlerden inerken bir kız :

-Hey Sara sana eşlik edebilir miyim ?

- Tabi.

dedim ama kızı tanımıyordum bile sadece birkaç kez Stephen'ın yanında görmüştüm. Yol  boyunca benimle ilgili sorular sorup arkadaş olmaya çalışıyordu. İyi birine benziyordu ama bu ona güvenebileceğim anlamına gelmiyordu. Eve kadar beraber ilerledik.

Ve caddeden ayrıldık gayet sıcak davranıyordu. Amacı neydi acaba diye düşünüyordum. Eve gelebilmiştim nihayet , çantamda anahtar ararken kapı açıldı. Büyük  bir heyecanla Nikon elimden tutarak

- Bunu görmelisin koş..

Deyip salona çekiştiriyordu. İçeri girdiğimde kocaman bir çam ağacı ve üstünde birden fazla süs.

- Hepsini sen mi yaptın ?

- Evet. Nasıl olmuş ?

- Harika gözüküyor aferin ufaklık.

Deyip saçını karıştırdım çok mutlu gözüküyordu.Noel evimize neşe getirmişti en azından benim açımdan.

Bir iki üç derken koca bir hafta geçmişti.Noel günü gelmiş ve ben hala hediye almamıştım. Dışarı çıktım bir şeyler bakmak için geçen günkü kızı gördüm beni görünce gülümsedi ve bende gülümsedim ne kadar yapmacık da olsa. Yanıma gelmesini istemiyordum hemen bir mağazaya girip bakınmaya başladım.Babama anneme ve Nikon'a oradan bişeyler alıp ablam için aksesuarcıya girdim. Hediyelerimi aldıktan sonra tam eve ilerlerken Stephen içinde birşey almak istedim bir anda.

Acaba ne alabilirdim ?

Parfüm,tişört,pantolon, ayakkabı?... Bir erkeğe ne alabileceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu bir de bu hoşlandığım bir erkekse. Etrafıma bakınıyordum mağaza görevlisine kısık bir sesle

- Pardon erkek arkadaşım için hediye bakıyorum fakat ne alacağımı bulamadım yardımcı olur musunuz?

- Tabi buyurun nasıl ve ne kadarlık birşey bakmıştınız?

diyordu benimse cebimde kalan 30€ vardı. Çaktırmadan devam ettim

- Bilmiyorum hoşuma giden bir şey arıyorum fiyat önemli değil. 

 Bana gösterdiği şeyler çok şah şalı ve pahalı şeylerdi. Hoşuma gitmemiş tavırları yapıyordum. Oysa hepsi birbirinden harikaydı. Oradan da çıktım tekrar eve doğru yürüyordum ama gözlerim alabileceğim bir şeyleri arıyordu.

Evet işte bu bence bu harika gözüküyordu.

Hemen mağazaya girip vitrinde gördüğümü aldım. Onu görür görmez çok beğenmiştim.Çünkü vitrinde muhteşem bir şekilde  parlıyordu. Hemen hediye paketi yaptırıp montumun cebine attım.

Eve heyecanlı ve hızlı adımlarla gitmeye başladım. Eve girdiğimde Nikon ve ablamın evi daha da fazla süslediğini gördüm. Annemin ise mutfakta mis kokulu yemekler yaptığını ve babamın da noel ağacının etrafına hediyelerimizi yerleştirdiğini görünce hafif ama kocaman bir tebessümle bende hediyelerimi yerleştirdim. Zaman hızla geçmiş ve  yeni yıla girme zamanı gelmişti. Annemin yaptığı koskoca pasta etrafına ailecek dizilip herkese iki mum düşecek şekilde dileklerimizi tutmak ve üflemek için el ele tutuşmuştuk. Gözlerimi kapatıp içimden ;

''Tanrım! Yeni yılı bize gösterdiğin ve geçecek olan yılda karşıma Stephen gibi birini çıkardığın , ailemi huzurlu ve mutlu yaptığın için sonsuz teşekkür ederim. Yeni yılda Stephen'ın da benden hoşlanması dileğiyle.'' 

 mumumu üfledim. O gece hayatımın en güzel gecesiydi ailemle geçirdiğim en harika ve kusursuz bir gündü..

Yarın olmuştu ve tam olarak 01.01.1999 tarihinde saat yanılmıyorsam sabah 09.30  Stephen'ın hediyesini vermek üzere yanına gitmiştim. Çok heyecanlı fakat bir o kadar da çekici gözüküyordum.

- Merhaba Stephen

- Merhaba Saylan

- Mutlu noeller

- Mutlu  noeller. Imm. Stephen bu senin için..

deyip hediyemi uzattım büyük bir utangaçlıkla. Hediyeyi nazikçe açıyordu o açarken bende bir yandan heyecanımı belli etmemeye bir yandan yüzümde oluşan kocaman gülümsemeyi birazda olsa saklamaya çalışıyordum en az o da benim kadar utanmış olmalı ki paketi açarken ellerinde hafif bir titreme vardı.

- Çok teşekkür ederim Saylan bu harika!

- Beğendiğine sevindim.

Deyip gözlerimi kaçırmaya çalışıyordum üzerimde kocaman bir heyecan vardı. Kalbim deli gibi atıyordu. Beraber  yürümeye başlamış bende yine aynı heyecan vardı fakat o bana göre biraz daha rahattı.

Ilerideki çiçek satan dükkana ilerliyordu ve bende yanında ona eşlik ediyordum. Bana ilerlememi ve hemen geleceğini söylemişti. İlerledim ve heyecanımı yatıştırmaya çalışıyordum bu arada.

Bi anda beni çağırıp elinde ki gülü uzattı diz üstü durarak.

(Aman Tanrım galiba ölecektim o an nefesim konuşmamı engelliyordu. Şaşkınlık içerisinden çıkıp teşekkürle uzatılan güle yöneldim.)

  -Saylan 

Dedi ve yutkundu.

- E. efendim.

Kekeliyordum çünkü hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyordum.

- Senden hoşlanıyorum ve bunu sana söylemek için doğru zamanın bugün olduğunu düşünüyorum.

Tanrım o an bayılacak gibiydim. Mutluluktan ne yapacağımı bilmiyor haldeydim. Elinden tutarak onu dizinin üstünden kaldırdım.

- Bende Stephen.

Dememle beraber bana kocaman sarılması bir oldu. Meğerse oda beni seviyomuş. Tam sarılırken gözlerimi hafif yukarı kaldırıp Tanrım sana minnettarım demeyi unutmamıştım. Yeni yıl yeni dileklerim ve yeni hayatım için tertemiz ve musmutlu bir sayfa açmam için harika bir zaman olmuştu.