Deniz
Mutlulukla uzaktan yakından alakam yoktu son zamanlar da.
Ceylan ile bu uzun maceramızın sonuna gelmiştik galiba,birbirimizle güzel vakit geçirmiştik.İki hafta boyunca yoktu,mesajlara cevap vermemişti.Aramalarıma bakmamıştı,bu iğrenç zaman da kendimi yapayalnız hissetmiştim.
Son zamanlardaki mutluluğumu dillendirerek işi buraya kadar getirmiştim.Cidden iyi bir şey varsa da bunu konuşarak kötüye getirebiliyorduk bazen.
Sonrasında ondan aldığım bir mesajla cidden yüzleşmiş oldum.Oraya giderken kafamda bir sürü şey kurmuştum ve inanın hepsi çok güzeldi.
Fakat bir anlık gelen sinirimle hiç istemediğim,saçma sapan sözleri söyledim ve tüm her şeyi mahvettim.Her şey boka sarmıştı,mutluyum diyebileceğim hiç bir konu yoktu çünkü mutlu hissettiğim tek kişide elimden kayıp gitmişti.
Okula gitmek hiç istemiyordum ama gitmek için bir sebebim vardı,O.
Artık kim olduğunu biliyordum,en azından onu görmek için bir şansım vardı.
Tabii ki pes etmeyecektim,onun benim için uğraştığı ve emek verdiği gibi bende aynı şeyi Ceylan'a yapacaktım.
Ama her şeyi mahvettiğim ve ufacık bir şans dahi görmediğim için umudumu yitiriyordum.
Geçen her saniye de yaşananlar gözümün önünden bir film şeridi gibi geçiyor ve bunu yaşadığım her an kendime lanet ediyordum.Bakışları,dolan gözleri ve titreyen elleri...
Belki de beni sevdiği süreç boyunca onu en derinden yaraladığım an o andı.Neden bunu yaptım diye dinlerce kez sordum kendime.
Belki de değerli hissetmek bana iyi gelmiyordu çünkü buna alışık değildim.Belki de kaldıramayacağımı düşünüyordum belki de kaybetmekten korkuyordum.
Neden mi?
Cevapsız sorulardan biri daha.
Sabaha kadar uyumamıştım ama yine de okula gittim.Gün boyu Deren ve Umut bir şeyler yapmak için ısrar etti fakat cevabım hepsine olumsuzdu.Ne olduğunu çoğu kez sordular ben ise geçiştirdim basit ve beyaz yalanlarla.
Dışarıyı izliyordum sadece,güya onu bulacaktım ve konuşacaktım ama sanırım şu an hazır değildim.
Hiç bir şeyi yapmak için hevesim yoktu,eğlenmek istemiyordum.Üzgündüm,çok ağlamıştım dün.
Yine dışarıya dalmışken karşımda birini gördüm ve kim olduğunu sordum Ceylan kelimesi ağzından çıktığı an duruşum bile dikleşmişti.
Sınıftan çıktık ve konuşmaya başladı,çok sinirliydi.
Adının Sevgi olduğundan ve Ceylan'ın yakın arkadaşı olduğundan bahsetti.Ağır konuşmaktan hiç çekinmemişti ki çekinmesi için de bir sebep yoktu.Yakın arkadaşıydı sonuç olarak ve dahası tanımıyorduk birbirimizi.
Dediği her şeyi onayladım,sonlara doğru yumuşadı ve az da olsa şansımı denemem gerektiğini bunu hak etmediğinden falan bahsetti.Çok haklıydı,onunla konuşmam gerektiğini dile getirdi.
Sonrasında orayı terk etti,etrafıma bakıp içeri girdim ve düşünmeye başladım.
O gün ondan nefret ettiğimi,Selinden bir farkı olmadığını ve diğerleriyle aynı kefe de olduğundan bahsetmiştim.
Halbuki diğerleri yoktu,sadece o vardı.
Selin Ceylan'ın yanından geçemezdi,o sahtekar değildi.
Ve ben ondan asla nefret etmiyordum,sadece yaşananlardan dolayı değersiz ve gereksiz biri gibi hissettirmişti ama bunu da kendi isteyerek yapmadı.O acısını çekerken ben ona bok gibi davranıp onu dinlemeyerek daha da incittim onu.
Onu müzik odasında yani bodrum katında ilk gördüğümde anlamıştım bir sorunu olduğunu ama çok güçlü duruyordu ve ben hep onun bana karşı iyi niyetini gördüm hiç bu tarz ciddi konularda nasıl olduğunu bilmiyordum.
Ama bu engel değildi,sonuna kadar gitmek için hazırdım.
-
Sizce Deniz ne yapmalı?
Vote ve satır arası yorum yapmayı unutmayın,hikaye gidişatı belki de sizin ellerinizdediir :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceylan Göz - texting
Short StoryAşkını içinde yaşayan birinin sevdiği kişiye gizliden mesaj atıp,onunla ilgili düşlediği şeylere adım adım yaklaşması. 02/04/20♡ Güneşi yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin, Onu sevdiğini ise yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın. Genel...