"büyük dilekler çok acıtır. gerçek olmadığında kocaman bir umudu koparır atar kalbinden.
eksilirsin.
bu yüzden korktun.
söz veriyorum bundan sonra o umutları kalbinden söküp atılamayacak şekilde işleyeceğim.""uzun zamandır yazmadım.
yarın doğum günüm.
bugün eve gelmedin. aramalarıma cevap vermedin.saat 01.47
onunla mısın?"
bir çizgi çekmişti sayfanın ortasına.
"geldin. sarhoş bir şekilde geldin.
kapının önünde kollarıma yığıldın Jungkook.inan bana seni ilk kez o zaman, gücü tükenmiş halde gördüm.
hayallerimdeki kahraman kollarımda ağlıyordu.
yatağına yatırdım seni.
öğrenmiştin. onun seni aldattığını. bu kadar mı yerle bir etmişti seni?
söyle Jungkook, canını çok mu yaktı?öpeyim acıyan yerlerinden. belki sen de benim yaralarımı öpersin ha?
saat 03.12
odandaki koltukta, yanı başındayım.
uyuyorsun. her şeyi geride bırakmış gibi görünüyorsun. ama için yanıyor.
itiraz istemiyorum, bunu en iyi ben yaparım."Jungkook şimdi de ağlıyordu. bu sefer Jimin'in yatağında.
Jungkook yine perişan haldeydi.
sadece Jimin'e ihtiyacı olduğunu anlayışlı da çok olmuştu.."neden Jungkook? neden bir gün ben de senin canını bu kadar yakacağım diye korkuyorum?
yaşayamam, biliyor musun?
bütün acılara katlanırım ama canının acımasına katlanamam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
why? • kookmin
Historia Corta"neden? neden bir kez olsun aşkla tebessüm etmedin ki bana?"