üzüntüm kendini yeniden inşaa etmesinden

452 69 80
                                    

1 yıl önce

"bir kez olsun şu ev için bir şey yap." kenma yine tetsurou'ya kızıyordu. artık bu alışageldik bir şey olmuştu. tek fark, bu ilk gönlerdeki gibi tetsurou'ya tatlı gelmiyordu. bu ev için, kenma için yaptıklarını gerçekten görmüyor olmaması sinirini bozuyordu. evet, haklı olduğu noktalar vardı. bunu kendisi de biliyordu ancak kenma da onun değişmeye çalıştığını biliyordu. daha destekçi olması gerektiğini düşünüyordu.

"sevgilim," elini tuttu kenma'nın. "sakinleşince konuşalım, olur mu?" bunu duyunca yavaşça gözlerini kapattı kenma, biliyordu ki tetsurou bu kadar uzlaşmacı olmasaydı çoktan ayrılmışlardı. derin bir iç çekişten sonra kafasınını olumlu anlamda sallamıştı. onu kırmak, bu hayatta yapmayı isteyeceği son şeydi kenma'nın. onu bulduğunda gayet kırgın bir çocuktu zaten, bunu ona bir daha yapamazdı. sardığı yaraları kanatamazdı.

bu şekilde konuşmayı sonraya ertelemişlerdi. bunun onları bitireceğinin farkında değillerdi.

günümüz

aşkımız yoruldu, diye düşünüyordu hep tetsurou. yoruldu, dinlenmeye ihtiyacı var. bunlar geçecekti, kenma dönecekti ve burası yeniden bir ev gibi hissettirmeye başlayacaktı. kenma burada olduğunda yapmadığı için kızdığı şeyleri tek başına yapıyordu şimdi tetsurou, oysa kenma'nın bir şeylere elini atmadan duramamasına bayılırdı.

"kahve içtiğin bardağı neden balkonda bıraktın?" derdi kenma ve tetsurou yazamaz bir çocuk gibi gülümseyip aklında olduğunu, kaldıracağını söylerdi. o kaldırmak için ayaklandığı sırada kenma onu durdurup zaten kendisinin kaldırmış olduğunu söylerdi. şimdi bunu yapacak bir kenma olmadığı için kahvaltıdan kalan kupa hâlâ balkondaydı. onun orda kalma sebebi, kenma'nın onu kaldıracağını bilme hissini sevmesindendi tetsurou'nun.

evet, kenma kızmakta haklıydı. tetsurou hep şımarmayı ve aklına ne gelirse yapmayı sevmişti. kenma da onu bu hâliyle gerçekten sevip kabul eden çok az kişiden biriydi. tabii ki bu zaman zaman kızmayacağı anlamına da gelmiyordu ama bu noktaya gelmelerini açıklayamıyordu tetsurou kendine. onların ilişkisi herkes tarafından imrendirici görülürdü ve işin güzel yanı onlar da böyle olduklarının farkındaydı. ikisi de her gece uyumadan önce şükrederlerdi tanrı'ya birbirlerine sahip oldukları için.

bundandı işte tetsurou'nun sevgilisinin döneceğinden emin olması. böylesine bir sevgiye kimse kıyamazdı. tüm bunlar yüzünden tetsurou aylardır bekliyordu, kendi başına devam etmek istemiyordu. kendi ayaklarının üstünde durmak istemiyordu, durabileceğini biliyordu ama istemiyordu. bu dünyanın tüm derdini ve tasasını kalbini verdiği biriyle paylaşmak varken neden kendi ayakları üzerinde durmalıydı ki?

ghost of you | kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin