Bölüm 4

48 7 0
                                    

Abi ne fark ettim biliyonuz mu? Ben hiç iyi hikaye yazamıyoree kurgu müq ama yazım çöp kusura bakmayın gerćekten düzeltmeye çalışıcam.

Hepinizi çoook seviyorum iyi okumalar...

  Gözlerimi açtığımda karşilaştığım gerçek ortalığın dağınık ortamın  küflenmiş demir ve pas koktuğu tanımadığım bir yerde ellerim bağlı  olduğuydu.

 
  Yoğun pas kokusuyla yüzümü buruşturdum ve ağrıyan başımı yukarıya kaldırdım. Burası neresiydi bu siyah giymiş takım elbiseli mafya tipli kişiler kimdi bilmiyordum.

  Tehlikedeydim ama umurumda mıydı ?

Hiç sanmıyorum
Hayat insana öyle şeyler yaşatıyor ki tanimadığın bir yerde mafyalarla bulunmak pekte anormal olmuyor.

-- Jimin-shi  nasılsın görmeyeli ?

Bana seslenen tipini sansürlediğimin gereksiz detayı Mike ile kafamı yukarıya kaldırdım ve kendimden son derece emin bir sesle cevap verdim.

-- Seni görmediğim her gün dua ediyorum diyelim Mike.

-- Hayatı elinden alınan biri için çok cesur değil misin sencede Jimin?  dedi ukala bir tavırla.

-- Neden polise gitmedin?

-- Gitsem ne değişicekti Mike? Bir gün kalır çıkardın hukuka o kadar da güvenmiyorum. Ve sana bişey söyliycektim ama ilk önce ellerimi açsan diyorum.

Ellerimi son derece rahatsız edici bir yavaşlıkta açtı. O zevk alsada ben sadece iğreniyordum bu kadar pislik biriyle ayni havayi solumaktan.
  Kendisi de karşıma oturduğunda konuşmaya başladı.

-- O gün acaba ellerini böyle bağlasaydım daha çok eglenecekmişiz.
Demesiyle yüzüne tükürdüm ve sinirle konuşmaya başladım.

-- Senin o gün zevkin için yaptığın şey benim hayatımı mahfetti seni salak.
Bi mucize oldu her zaman hayalini kurduğum mutlu bir ailenin üyesi olan bir bebek bi mucize ama bu oyle kotü bi mucize ki keşke asla hayalini kurmasaydım dedirtiyor.
 
-- Biliyorum jimin böyle yer altı işler yapinca her şeyden haberin oluyor.

--Sen de buna bi son vermek istemezmisin.

  Mike yavaş yavaş geri çekildi ve adamları bana yaklaşmaya başladı.
- Yaklaşmayın.
- Ne oluyor?
- Bırakın beni.

Sonra o geceki gibi korku dolu  çığlıklarım eşliģinde karnıma gelen darbe ile yere düştüm. Ard arda gelen tekmeler ve yumruklara karşı hiçbir şey yapmıyordum savunmasızdım her zamanki gibi.

    İşte o gün ikinci kez benliğimden içimdeki ve dısıma da yansıyan o masum çocuktan nefret ettim. O çocuğu o gün öldürdüm. O çocuğun bana zarar verdiğini ve vereceğini o gün fark ettim.

O çocuğun ölmediğini fark edemeyecek kadar yorgun ruhum kendini kandırmaya o gün başladı.

Kulağıma gelen polis ve ambulans sesleri ile duran tekmeler bilincimin kapanmasından önce gördüğüm son şeylerdi.

  Nası oldu bence yine güzel yazamadım ama konuyu biraz anlamışınızdır. Oy ve destek atın mucuk mucuk görüsürüz.

Jouer Avec Le DestinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin