Bölüm 10

32 9 8
                                    


Ehüehüehü 10. Bölüme geldik ve bu bölüm kaos kaos kaos kısa olacak bu arada bölümleri telefondan yazıyorum daha kolay oluyo ama çok yazım yanlışı yapıyorum yavv affedin.

İyi okumalar :)


    Düğün biraz sade olmuştu aceleden ama mükemmeldi. E sonuçta kimin düğünü ehehehe. Neys asıl konu biz şu an evlenmişyik ve jungkookun babasının özel uçağıyla Parise uçuyorduk. Ağrıyan ayaklarım, heycandan dolayı sıkışan kalbim bana uyumamı söylerken yanımda sessizce uyuyan Jungkook tüm masumluğuyla karşımdaydı.

Jimin' in içsesi;

Hayır.

Çok yorgunum.

Olmaz jimin hayır yapma bunu kendine.

Kaç saatlik yol jimin hem inince belki sevişçeniz.

Jimin sakın.

Ya da yap amk uykusuzda yaşayabilirsin.

İnene kadar Jungkook 'u izleme fikri çık aklımdan.

Ve evet jungkooku bi 4 saat izlemişken yorgunlukla gözlerim kapanmış ve uyumuştum.





   Bizi uyandırmaya çalışan hostes ile gözlerimi açtım.

   Karşımdaki konuşan fondatene ( nasıl yazıldığı hakkında bilgim yok nasıl kızım lan ben ) bakarak gözlerimi ünüformasına indirdim minicik eteği iç çamaşırın gözterecek kadar kısayken göğüs dekoltesini de muhtemelen Jungkook 'u etkilemek için midemi bulandırıcak derecede açmıştı.

Yanımda hala uyuyan Jungkook 'a  bakarak konuşmaya başladım.

Ben kocamı uyandırırım teşekkürler.

Jungkook' un yüzuk bulunan elini kendi yüzuk bulunan elimle birleştirerek hostese baktım.

Gözlerini gözlerimden kaçırarak uzaklaştı.
 

Bozuldun dimi yappprrram ağlaa milletin kocasina göz dikiyo

İçimden söylediklerime gülerek Jungkook 'a yanaştım. Yanağından uyandım ve en tatlı ve nazik ses tonumla kulağına fısildadım.

" Aşkım geldik "

Ben gidip en masum kibar sesimi kullanıyım bu davar ne desin.

"Bono yokloşmo soboh soboh" ( bana yaklaşma sabah sabah )

Hödük  sana aşık olmasaydım o dişlerini çıkartır yerine protez diş takardım seni zencilerin eline verirdim niggalarla oynardınız.
  Neyse ki bunları yapamayacak kadar aşığım sana.

Günaydın bile demeden ayaga kalkıp uçaktan inen Jungkook 'u durdurarak koluna girdim. Gözlerini devirince " evliyiz biz garipsenmek istiyosan tek başına takıl " diye sinirle kulağına fısıldadım .

  Yüzündeki o hoşnutsuz şımarık zengin çocuğu imajından kurtulunca onu uçağın çıkışına sürüklemeye başladım.

  Konuşan fondeten kapının önünde bizi bekliyordu. Jungkook 'un düğün gecesi aksine gülümseyen suratına ve birleşmiş ellerimize baktı . O sinirle bana bakarken yanından Jeon Jungkook 'un eşi olmanın gururuyla geçtim.




Otele gelince kendimi yatağa bıraktım ve Jungkook' u beklemeye başladım. Jungkook resepsiyonla bir şey konuşmak için yanımdan ayrılmıştı ve odaya geçmemi söylemişti. 

Jungkook gelmeyince işi uzadı herhalde diye düşünerek üzerimdeki pantolondan ve gömleğimden kurtularak yanında getirdiğim ipek pijamamı giydim.  Kendimi tekrar yatağa attım .

Jungkooku bekledim kaç saat oldu bilmesemde bekledim. Jungkook 'a olan güvenim ona olan inancım ile bekledim.

Ve otel odamızın kapısı tıklatıldı ben Jungkook olduğuna olan inancımla koşturarak kapıya gittim. Üstümü düzelttim ve en sıcak gülümsememle kapıyı açtım.


Ama kapıdaki o değildi 2 .05 boyunda ( oah maşşallah - acun ılıcalı) olduğunu düşündüğüm bir otel görevlesiydi elinde ise beyaz bir zarf tutuyordu takım elbisem kadar  beyaz. 

▪   Zarf bu odaya gelmiş sizin gibi sarı saçlı ve 1.70 boylarında bir beyfendiye bıraktığını söyledi.

▪    K..kim  söyledi acaba ?

▪ Sizin boyunuzdan biraz daha uzun siyah saçlı bir beyefedi efendim.

  .... Jungkook....

Niye zarf göndersin ki ?

Hadi ama Jimin nedenini biliyorsun senin boktan hayatinda bir günun bile mutlu olamayacak kotü bi haber belli yoksa niye mektupla göndersin ?

Konuşan iç sesimle görevlinin yüzüne kapıyı kapatarak zarfı yırtar gibi açtım.

{  Mektup ... }

Resepsiyonda yeterince para var.  Onu alırsın istediğin kadar kal otelde balayından dönme  günü gelince döndüğünde  babama Jungkook ile balayında tartıştık amerikaya gitti dersin. Sonra eski hayatına geri dönersin boşanma işlemini seninle sonra konuşuruz. Numaran var bende gerçi değiştirsen de ulaşırım. Bir avukat bulursun iş hallolur uzatmaya gerek yok . Ben istediğim parayı ve güveni babamdan aldım. Senin istediklerini de mahkeme günü konuşuruz istediğin kadar para veririm merak etme.

  - Jeon Jungkook

   Gözümden süzulen yaşlar ile yatağa uzandım yapmıstı. Gitmişti Jeon sürtümüşüm gibi bir mektup be para bırakıp gitmişti. Kaderin kölem olamayacağını bi kez daha anlamıstım. Kapanan gözlerim eşliğinde kendime bi söz verdim.

"  Benim olacaksın Jeon Jungkook."






Jouer Avec Le DestinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin