Bir Başka (Tamamlandı)

22. Bölüm

Sınavlarım bitene kadar yazmayacaktım ama dayanamadım, yazdım.

Keyifli Okumalar dilerim 😊

LadyNokta nin Dövüşçü hikayesine bakmayı unutmayın, güzel bir hikaye ben keyifle okudum 😊

Koray ve Yasemin'nin tartışmasını bertaraf edip, Sinan ve Seher'in yanına gitti. Her şeyden va herkesten çok sıkılmıştı, kendini bir yerde saklamak istiyordu şu aralar. Sesizce Sinan ve Seher'in yanında oturuyorken, bir yandan da az evvel Derya'nın kendisine getirdiği buz gibi olan limonatayı içiyordu. Şu an elinde bir içki ile kafayı bulmayı ne kadar da isterdi. Hayaller ve hayatlar... ne diyabilirdi ki? Kendi yaptığını cezasını çekiyordu, çekimler bittikten sonra artık adım atacaktı. Günlerdir kendisine mesaj atmayan numaraya cevap atacaktı ve Defne'nin yerini soracaktı. Ne kaybederdi ki? Dalga geçiyorsa bile en azından o mesajları ciddiye almamayı öğrenir ve içini kaplayan endişeye ve acıya mahal vermezdi. Koray'ın mankenleri çekmesini izlerken bir yandan da aklı Defne ile meşguldü. Derin bir nefes alıp verdikten sonra ileride duran Derya'ya seslendi. Kendisinin seslenmesi ile Sinan kafasını Ömer'e çevirdi.

"Dostum, neden geldiğini belli etmeden?" dedi. Ömer sanki önemsiz bir detaymış gibi omuz silkti. Şu an gerçekten ama gerçekten dünya yansa umurunda değildi, kendisini de o yangına atacak moddaydı. Daha önce hiç böyle bir ruh haline bürünmemişti. Daha doğrusu annesinden sonra bu ruh haline bürünmemişti, İz'in ihaneti bu kadar acıtmamıştı ya da bu kadar düşündürecek kıvama getirmemişti kendisini.

"Konuşuyordunuz bölmek istemedim," dedikten sonra tekrar kafasını çevirdi. Sinan bir şey söyleyecekti ama sonra vaz geçti. Hiçbir cümlenin onu teselli etmeyeceğinin gayet farkındaydı ama yine de yanında olmaya, yalnız hissetmesine engel olmaya çalışıyordu. Seher'in kendisine anlamaz gözlerle baktığını görünce, daha sonra dercesine kafasını yana eğdi. Seher'de dudaklarını oynatarak 'tamam' dedikten sonra kafasını da salladı. Bu esnada yanlarına Derya'da gelmişti.

"Derya, Koray'ı çağır gelsin. Çektiği fotoğrafları kontrol edeceğim." Derya kafasını sallayarak onayladıktan sonra, yanlarından ayrıldı ve Koray'ın yanına gitti.

"Koray Bey, Ömer Bey sizi çağırıyor. Fotoğraf makinesi ile gidecekmişsniz, görmek istiyormuş." dedikten sonra Koray'ın yanından ayrıldı. Kendisine verilen görevi yerine getirmek üzere işinin başına döndü.

Koray birkaç söylenmesinin ardından, elindeki fotoğraf makinesi ile Ömer'in yanına gitti.

"Ayy ne var hayatım? Beni rahatsız ediyorsun işimin ortasında! Burada değerli bir sanat icra ediyoruz, bölmesen mi acaba!" diyerek Ömer'i tersledikten sonra, mavi gözlerini kocaman açarak baktı.

"Koray cut! Göster şu resimleri nasıl duruyor, kontrol edeceğim!" demesi ile Koray'ı iyice çıldırttığının farkında değildi.

"Vıııh! Sen benim sanatıma kontrol edebileceğini mi sanıyorsun? Beni beğenmiyor musun? Nasıl beni beğenmezsin pis adam, hain Ömüş!" daha fazla Koray'ın ciyaklamalarına dayanamadı.

"Koray! Abartma! Göster!" dedi sert sesiyle. Ömer'in sert tepkisiyle ürken Koray, ürkek gözleriyle baktı Ömer'e.

"Ay ne kızıyorsun, Ömüş'üm, bir tanem!" dedikten sonra elindeki fotoğraf makinesinden çektiği resimleri açtı. "Bak hayatım bu sarı kazulet, bu esmer çirkin!" dedikten sonra çektiği tüm resimleri Ömer'e göstermeye başladı. Ömer, Koray'ın gösterdiği tüm resimleri inceledikten sonra, kafasını olumlu anlamda salladı. Az evvel Yasemin ile tartışırken, Koray'ın söylediği gibi; şu damlacıkları mankenin ayağında ve baldırlarında oldukça seksi duruyordu, bunu gören bayan müşterilerinin almak isteyeceğini düşündü. Daha sonra bu görüntünün yerine Defne'yi koyunca vücudunda bir sıcaklık oluşmaya başladı. Bacaklarından başlayıp boynuna doğru ilerleyen bu sıcaklık kendisini rahatsız edince; derin bir nefes aldı. Kafasını Koray'a tamam anlamında sallayıp, gitmesini işaret etti. Kendisine gözlerini dikmiş bakan Sinan ve Seher'e döndü.