Zorlukla kafamı kaldırdığımda bana sinirle yaklaştığını gördüm. Eline bir bıçak aldı ve üzerime yürümeye başladı. Korkuyla geri çekilmeye çalıştım ama başım öyle bir zonkluyordu ki bunu yapmama engel oldu. Olduğum yerde kalakaldım. Yüzüme baktı ve tiksindirici gülümsemesiyle benden nefret ettiğini ve bana bakmak zorunda olduğunu bağıra bağıra dile getirdi. Artık bu evde kalmak istemiyordum. Çünkü her akşam aynı şeyi yaşatıyor ve sürekli olarak şiddet uyguluyordu. O anda elindeki bıçağı bir anda karnıma sapladı. Acıyla yere yığıldım. Etrafimdaki şeyleri görmekte zorlanmaya başladım, acı bütün bedenimi ele geçirmişti, elimi karnımın üstüne götürdüğümde elim kan içinde kaldı. O sırada babam olacak o adam endişeyle yanıma çömeldi. Durumumun kötü olduğunu görünce elleri titremeye başladı ve beni kucağına alıp arabaya bindirdi. Hastaneye doğru yola çıkmıştık. Her dakika daha da kötü oluyordum. Bu sefer gerçekten sonumun geldiğini düşündüm. Bilincimi kaybetmeye başlamıştım. O sırada onun bağırışını duydum. " Ölemezsin, bana bunları çektirdin, seni ölümle ödüllendirmeyeceğim!"