3. Bölüm

50 9 14
                                    

Merhabaalarrr 🙋
İyi okumalar  ❤️

Medya: Arabaları
_____________

Duyduğum sesle adeta yerime çivilenmiştim. Kolbastı oynarken arkama aldığım ellerimi önüme aldım. Kafamı kaldırıp bizim çocuklara baktığımda. Anıl'ın ayağa kalkmış arkamda kine baktığını gördüm. Eda'ya döndüğümde ise alt dudağını dişlemiş korkuyla bir bana bir arkamda kine bakıyordu. Mert ise ellerini açmış dua ediyordu. 'salak' diye geçirdim içimden. Engin ise etrafa 'ne oluyor lan!' bakışı atıyordu.

Derin bir nefes alıp arkamı döndüm.
"Mahmut abi!" Dedim şirince gülümseyerek. Bana sert bir şekilde bakıp "bu kaçıncı? Kaçıncı sizi nezarethanelerden toplayışım?" "Ama abi..." Dememe kalmadan sözümü kesti ve "sonra! Sonra Selin şuradan bir çıkalım soracağım ben size!" Dedi.
Mahcupça bakıp yavaşça olumlu bir şekilde başımı salladım. "Evrakları halledip geliyorum" dedi ve arkasına dönüp gitti. "Ohh" diyerek arkamı döndüm. Mert "sıçtık! Bu sefer kesin sıçtık! Napıcaz lan!" Dedi. Eda "hiç bir fikrim yok" dedi. Anıl "olum hallederiz ya" dedi. "İnşallah" dedim.

Engin "kimdi o?" Diye sorduğunda Eda sorusunu cevapladı, "Mahmut abi sahil kenarında balıkçı teknesi var. Çocukluktan beri tanırız onu. Elinde büyüdük sayılır." O zamanlar aklına gelince gözlerimin içine bakıp gülümsedi. Gülümsemesine en içten şekilde karşılık verdim. Engin, anladığına dair mırıltılar çıkarıp arkasına yaslandı. Bir süre sonra Mahmut amca-abi hepsini söylüyoruz. Yanında iki polis memuruyla geldi. Biri bizim kapımızı açarken diğeri yan trafiktekilerin kapısını açıyordu. Hepimiz karakolda imza, eşya alma, bir ton öğüt dinledikten sonra çıkabilmiştik.

Dışarı çıktığımızda Mert "açıımm!" diye bağırdığında ona karşılık olarak "bendeee!" Diye bağırdım. Eda ise "burgerrr!" Diye bağırdı. Anıl bu halimize gözlerini devirmekle yetinir ken. Yandaki gruptan bir kız "bende açım" dedi gülerek onun yanına gidip koluna girdim. "Merdo bir burger king yapalım mı?" Dedim. Mert "kesinlikle beybi" dedi. Yanımdaki kıza gülümseyerek baktım ve boşta olan elimi ona uzatarak "Selin" dedim. Gülümseyerek elimi tuttu ve "İrem" dedi. "Memnun oldum Yaşamİrem" dedim ve kahkaha attım oda kahkhama eşlik edip "bende bende" dedi.

"Ee hadi o zaman gidelim" dedim ve bir adım atmıştım ki aklıma gelen şeyle olduğum yerde durdum. Gözlerimi kocaman açarak İrem' in kolundan çıkmadan Anıl'a döndüm. "Araba" dediğimde Anıl'ın "ha siktir" diye mırıldandığını duydum. Mahmut amca "ben getirdim," diyerek anahtarı Anıl'a attı ve "ben kendiminki ile döneceğim. Başınızı belaya sokmadan eve geri dönün" dedi. "Tamam merak etme" dedi Eda. Bizim minibüse doğru yürürken İrem durdu ve arkasına baktı. Arkadaşlarının gelmediğini görünce "gelsenize. Ne duruyorsunuz?" Dedi.

Kızlardan diğeri yanıma gelip koluma girdi ve "Ayşe" dedi gülümseyerek.
"Beni zaten biliyorsun" dedim bende gülümsemesine karşılık verip. Güldü ve "evet" dedi "tanıştığıma memnun oldum" dedim. "Bende" dedi. Hala arkada ki üçlüye bakarken. "Ben davet edildiğimizi hatırlamıyorum" dedi. Aralarında ki kız "illa davet istiyorsan sen bilirsin" dedim ve arkamı dönerek minibüse yürüdüm. Önüne geldiğimizde Anıl kapıyı açıp sürücü koltuğuna oturdu. Yanına Eda ve Eda'nın yanına da Mert oturdu.

On taraf dolunca bende en arkada ki üçlüye geçip ortaya oturdum sağına Ayşe soluma İrem otururken. Engin ve  adının Tunç olduğunu öğrendiğim çocuk yan yana önümüze otururken. Onların önüne de uyuz olduğum ikili oturdu yani şu gıcık kız ile oğlan.

Yol boyunca kimseden ses çıkamadı.
Ben arabanın ne olduğunu söylemeyi unuttum yaa Wolksvagen caravelle  koltuk sıralamasını anladığınızı düşünüyorum ama. Önde sürücü koltuğunun yanında ikili koltuk, arkada ikili bir koltuk onun arkasında bir ikili koltuk daha ve en arka üçlü vardı. Bagaj var ama baya küçük.

SOKAK C:38Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin