LAVİNİA |yarı texting|

Altı

Merhabaaaa bugün iki bölüm attım. Biri biraz daha ara bölüm oldu diye bombayı bu bölümde patlattım. İyi okumalar kuşlar 💛

"Tülay teyze ben gitmiyor muyum okula?" diye sorduğumda Tülay teyze elindekileri bırakıp "Aslında kafa dağıtman için iyi olur fakat asla ama asla Çınarın yanından ayrılmıyorsun. Seni şu an sadece konser var diye gönderiyorum." dediğinde kafamı salladım.

Bari bir işe yaramak için Tülay teyzeye dönüp "Şey krep yapabilirim ben tabii isterseniz" dediğimde gülümseyip "Tamam görelim marifetlerini küçük hanım" dediğinde ellerimi yıkayıp krep yapmaya başladım.

"Lavinia ben kilere gidiyorum kızım" diyen Tülay teyzeye bakıp kafa salladım. Tülay teyze çıktıktan hemen sonra kapıda Çınar belirdi. Kapıya yaslanıp bana bakıyordu. "Zehirlemeyesin bizi?" dediğinde elimdeki kepçeyi bırakıp ona döndüm ve "Bayılmayasın güzelliğinden?" dedim meydan okurcasına. O da "Görüceğiz ama söylemeden edemeyeceğim eline yakışmış" dedi ve masaya oturdu. "Saol" dedim ve yapmaya döndüm.

Son krepi tabağa alacakken yanlışıkla elim kızgın tavaya değdi ve küçük bir çığlık attım. Elimdekileri hızlıca bırakıp elimi suya soktum. Çınar da hemen ayağa dikilip yanıma gelmiş "Niye dikkatli olmuyorsun anlamıyorum ki!" dediğinde ikimizde (Tülay teyzeyle ben) sorgulayıcı şekilde bakan gözlerimizi ona çevirdik. "Neee? Elini yaksa kötü olurdu ben ondan şey ettim" dediğinde Tülay teyze bir kaşını kaldırıp ona baktı. Ben de buzluktan buz almak için oraya ilerlerken Tülay teyzenin benim duymadığımı zannedip "Tabi tabi" deyişini duydum. Aynı şekilde Çınar da duymadığımı zannedip "Annee!" dedi. Yoksa!

Kahvaltı yaparken ben Filizle konuşuyordum. "Laviyya ablaaa" dediğinde kafamı tekrardan ona çevirdim. Çınar da gülüp "Kızın ismini bir söyleyemedin civciv" dedi dalga geçerek. Filiz de sinirlenip bana sarıldı ve "O benim Laviyya ablam karışma" dediğinde Çınar yapmacık bir şekilde tavır alıp "Nerede Çınar abim?" dediğinde Filiz "Onu bana Laviyya ablamı övmeden önce anlatacaktın abicim" dediğinde anlamaz gözlerimi ona çevirdim. Daha doğrusu çevirdik. Çünkü Yunus amcayla ben ona garip garip bakıyor Filiz ve Tülay teyze sırıtıyordu. Çınar küçük bir çocuk yaramazlık yapmış da yakalanmış gibi duruyordu. Cevap alamayınca omuz silkip krebime döndüm.

Tülay teyze Filizi içeride okul için hazırlarken Yunus amca da işi için hazırlanmaya gitti. Ben de Tülay teyzeye yük olmayayım diye etrafı toplamaya başladım. Çınar da bana yardım etmeye başladığında gülümsedim. "Çınar" dedim o da "Efendim?" dediğinde sırıtıp "Aaa bak zehirlenmedin" dedim sözünü hatırlatarak. Bana bakıp gülümseyip "Evet çünkü bayıldım. Yalan yok aşırı güzel olmuştu." dedi. "Afiyet olsun" dedim ve tekrardan önüme döndüm.

*

"Görüşürüz Laviyya ablaa" diyen Filize bakıp "Görüşürüz kuzum" dedim sarıldım. Onlar gittiğinde yalnız kalmıştık Çınarla. Birbirimize bakıyorduk. "Şey ben üstümü değiştireyim çıkalım" dedim ve odaya gittim.

Üstüme öylesine şeyler seçip giydim. Odadan çıkıp Çınarın yanına gittiğimde "Çınar ben hastaneye gidemem di mi?" diye sordum. Çınar bana dönüp "Üzgünüm ama biliyorsun tehlikedesin. Aslında gelmemen lazım da işte" dedi ve önüne döndü.

*

Arabada giderken düşünüyordum. Annemsiz, abimsiz ne yapardım ben? Gerçekten ne yapardım?

"Lavinia" diyen sese döndüm. "Bugün biraz neşelenmeye çalış" diyen Çınara ciddi misin bakışlarımı gönderdim. O da anlamış olacak ki "Tamam kötü şeyler yaşıyorsun ama bazen sadece ana odaklanmak gerekir. Senden kahkahalar beklemiyorum ama sana gülümsemek çok yakışıyor. Arada gülümse" diyen Çınara bakıp gülümsedim.