Yirmi üç

874 61 16
                                    

Selammm canlar. Medyaya bakıyoruz ve bu bölümü şarkılarla okuyoruz.

Baktığım ellinci kıyafet ile kendim koltuğa attım. Mağazalar sadece mikroskop ile görülen elbiseler yaptığı için bulamıyorum bol elbise.

"Kanka bu nasıl?" Bu soruyu sanırım 100. kez duyuyordum. Kumsal'ın elindekine baktım. Süperdi. Pembe bir tulumdu. Boldu da. Hemde çok boldu. Tam istediğim gibiydi vücudumun hiç bir kısmını göstermiyordu. Onu aldık ve sonunda mağazadan çıktık.

Eve gidince kendimi yatağa attım. Uykudan telefonumun sesiyle uyandım. Mesaj gelmişti.

Kumsal: Hemen benim eve gelin içerden sesler geliyor korkuyorum.

Mert: Hırsız filan olmasın.

Tolga: Bekle sana geliyoruz

Mert: Ben Gülpembeyi de alıyım.

Hızlıca montumu giydim. Pijama ile olmam umrumda değildi. Kapı çalınca Mert ile Kumsal'in evine gittik.

Kapı girişinde elime sert bir dal aldım. Tolga bizden iki dakika önce gelmişti. Kapıyı açınca gözüme gelen ilk kişinin üstüne atlayıp tokatlamaya başladım.

"Gülpembe dur Tolga o."

"Ne?" Vurduğu yüze baktım. Meğersem Tolgayı dövmüşüm. Gözü biraz morarmıştı.

Kumsal buz getirirken bir yandan da konuşuyordu.

"Evde hırsız yokmuş fareymiş onlar."

Kumsal Tolga'nın yüzüne buz tutarken bende bir yandan ondan özür diliyordum.

"Biz artık gidelim hadi Gülpembe." Mert'in cümlesinden tam birkaç saniye geçmiştiki yağmur yağmaya başladı.

"Biz yan yanayken hep yağmur yağıyor farkında mısın?"

"O zaman bu gece burdasınız."dedi Kumsal. Başımı salladım. Önceki gece gibi yer yatağı yaptık fakat bu sefer birbirine sarılan sadece Tolga ve Kumsal değildi. Başımı Mert'in göğsüne yasladım ve uykuya daldım. Balo günü bekle bizi.

Tekrardan selam canlar. Bu bölüme vote atıyoruz veeee yb yi beklemeye başlıyoruz. Sonraki bölümde görüşürüz.


Yanlış Numara/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin