Anıl daha fazla dayanamadı ve yumruğunu Kutay'ın suratına geçirdi ve işte o an savaş başladı.
"AYRILOIIN LLAAAAAN." Sesin geldiği tarafa döndü herkes. Eveet konuşmak için baya erkenmiş. Müdür Faruk elindaki yerden aldığı çubuk parçasını sallaya sallaya yanımıza geliyordu. Sakiin arkadaşlar çünkü biraz sonra kahramanlık yapacağım.
Anıl, Kutay'dan uzaklaşarak benim yan tarafıma geçti. Herkesin yüzünde sıçtık ifadesi vardı.
"Mal mal bakmaya devam edecek misiniz? Biriniz burda olanları açıklasın!" diye tekrardan bağırdı müdür.
"Hocam açıklayayım ben..." diye söze girmişti ki ben Kutayın kolundan tutarak susmasını sağladım ve söze ben atladım.
"Müdür Bey şimdi şöyle; Ayşen hoca tiyatro oyunu düzenleyecekmiş ve bizden de yardım istedi. Biz de seve seve onayladık. Şimdi de senaryoya çalışıyorduk." dedim tek nefeste.
Etrafımdaki herkes bana bu yalanı iki saniyede nasıl uydurduğumu merak ederek bakarken Anıl bana 'İşte benim kızım.' sırıtmasıyla bakıyordu. Yanii en azından benim için öyle bi sırıtmaydı yüzündeki.
Müdür inanmamışçasına "Madem senaryoya çalışıyorsunuz o zaman burda ne işiniz var kızım?"
"Hocam konferans salonunda şiir çalışması varmış. O yüzden biz de buraya geldik. Zamanı iyi kullanmak çok önemli hocam." diyerek bana destek sağladı Kutay da.Kafamı kaldırıp ona baktığımda o da bana dönüp baktı. Ama kafasını hemen çevirdi.
Müdür derin bir iç çekip "Peki öyle olsun bakalım şimdilik. Ben Ayşen hocanıza soracağım eğer ki yalan söylüyorsanız. O zaman bittiniz." deyip elindeki sopayı fırlatarak gitti.
Herkes derin bir nefes alırken ben de telefonuma gelen bildirimleri açtım. Türk Telekomdan ıvır zıvır bişey gelmişti. Etrafa baktığımda Anıl'ın okula doğru gittiğini gördüm.
Hemen peşinden gidiyordum ki Uzay'ın sesi beni durdurdu.
"Efendim Uzay."Yanıma yakınlaştı. "Nereye gidiyorsun?"
Gözlerimi devirerek. "Anıl'ı bulmam lazım sonra konuşuruz." diyerek onu arkamda bırakarak hızlı yürümeye başladım.
"Seni istemeyenlerin peşinde sülük gibi gezmeye ne zamana kadar devam ediceksin." bunu diyen Kutay'dı. Sesinden tanımıştım ama bunu umarsamadan okula girdim. Salak ne anlardı ki aşktan sevgiden.
Tek bildiği ukalalık.Anıl'ın sınıfına daldım hemen. Ama sınıfta görünmüyordu. Test çözen bir çocuğu dürttüm. "Anıl'ı gördün mü acaba?"
"Biraz önce çantasını alıp çıktı." dedi. Ve tekrar teste döndü. Heyy Allah'ım bu çalışma azmi nerden geliyor.
Sınıftan çıkarak koridordaki duvara yaslandım. Telefonumu çıkararak Anıl'la olan sohbetimize girdim.
Beste; Nerdesin sen??
Beste; Kafayı mı yedin okuldan niye kaçıyorsuun?
Aynı zamanda yukardan gelen bildirime baktım. Bu sefer Türk Telekom değildi. Şaşırtıcı olan şu ki Kutay'dandı.
Besteyi kimle yapacağımı bilmiyorum ya üfff bi de hepsini sümüklü bi kıza aşık ettim amk.
Sizce Beste'yi kimle yapayım??
Anıl mı, Uzay mı, Kutay mı yoksa yeni gelen ikizlerden biriyle mi???Yardım ediiin yoksa yeni bölüm yazamayacağım valla çok kararsızım size göre ilerleteceğim hikayeyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sende vazgeçme ||texting
Teen FictionBeste; Anıl, Beste; sen de bişey söyle, Beste; mesela, Beste; benden vazgeçtiğini ne zaman fark ettin? Beste; gözlerime baktığında mı, Beste; yoksa sarıldığında mı? Beste; hı?