"Anıl?" dedim yavaşça sandalyeye otururken.
Önündeki kahvesinden bi yudum aldı ve "Neden okuldan kaçtın? Devamsızlıktan sınıfta mı kalmak istiyorsun?" diye azarlamaya başladı.
Hala bizim için bi ümit vardı. Biz bitmemiştik.
"Eğer mesajıma cevap verseydin buraya kadar gelmezdim." dedim çantamı sırtımdan çıkarıp yandaki sandalyeye koyarken.
"Herşeye burnunu sokmaya çok meraklısın." Gözlerimi devirdim.
"Seninle ilgili olan herşeye."Biraz duraksadım.
"Anıl anlamıyorum ya anlamıyorum. Bi açıklama bile yapmadan ayrılmanı anlamıyorum. Beni hala sevdiğine adım kadar eminim. Ama bunu neden yaptığını anlayamıyorum."
Gözlerini kaçırdı. "Haklısın hala hislerim olabilir. Neden ayrıldığımı merak ediyorsun demi?" Kafamı evet anlamında salladım.
"Kalbin kırılacak ama madem bu kadar istiyorsun. Geçen ay bi partiye katılmıştım hatırlıyor musun? Abimin üniversite partisi. İşte o gece nasıl desem."
Duraksadı. İncitmemek için doğru kelimeleri seçmeye çalışıyordu ya da vicdanını rahatlatacak kelimeleri.
Devam etmesini bekledim.
"Bi kızla... İşte anladın sen."dedi gözlerini kaçırarak.
Aldatılmışım kısaca yani. Ne diyebilirim ki?"Pekiiii. Teşekkür ederim dürüstlüğün için." çantamı koluma tekrar taktım. "Ben gitsem iyi olacak." diyerek ayaklandım.
Tek bir kelime etmedi. Beni durdurmaya da çalışmadı.Yalnız kalmam gerektiğini biliyordu çünkü.
Dolmuş durağına vardığımda dolmuş çoktan gelmişti. Boş biryere oturdum ve kulaklığımı çıkardım.
Pinhani-Dünyadan Uzak
Gözlerimi kapadım ve şarkıyı hissetmeye çalıştım.
Bunu ben istemiştim. Söylemesini ben istemiştim. Herşeye hazırdım. Ama şimdi neden bu kadar üzgündüm??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sende vazgeçme ||texting
Teen FictionBeste; Anıl, Beste; sen de bişey söyle, Beste; mesela, Beste; benden vazgeçtiğini ne zaman fark ettin? Beste; gözlerime baktığında mı, Beste; yoksa sarıldığında mı? Beste; hı?