15

4K 477 175
                                    

FELİX

Kulaklığımdan yayılan şarkıya kısık sesle eşlik ederken dudaklarımda ki gülümseme ile fırçamı kahverengi boyama daldırdım. Uzun zamandır ilk defa bu kadar mutluydum çünkü bugün ilk defa arkadaşım olabilecek kişiler ile tanışmıştım. Benimle ilk tanışan Jisung olmuştu. Özellikle arkasını dönüp kalçasını sallaması ve sincap bakışlarıyla bana gülümsemesi ona karşı içimde tatlı bir duygu barınmasına sebep olmuştu. Fazla cana yakındı ve bu hoşuma gitmişti.

Sonra Chan hyung ile tanışmıştım. Benden büyüktü bunu onu gördüğüm gibi anlamıştım. Bir baba gibiydi. Özellikle Jisung’u tutup yerine oturtması Ailesini toplayan bir baba gibi göstermişti. Ayrıca isminin Chris olduğunu söylemişti. O da mı yabancıydı? Nereli olduğunu merak etmiştim.

Sonra Hyunjin kendini tanıtmıştı ve Kendi güzelliğini bilerek bununla övünmesi onu fazla samimi göstermişti. Normalde egolu kişileri sevmezdim yani filmlerden ve dizilerden gördüğüm kadarıyla ama hyunjin’in Samimi bir egosu vardı.

Seungmin’i sevgilisi olarak tanıtmıştı. Şaşırmıştım çünkü arada bir Seungmin’i görüyordum ve Hiç sevgilisi varmış gibi duymuyordu. Ama öyle olmadığını sadece Hyunjin’in abartması olduğunu öğrendiğim de gülmeden edememiştim. Aralarında ki ilişki çok eğlenceli ve tatlıydı.

Ardından Minho hyung kendini tanıtmış ve Hyunjin’i alıp gitmişlerdi. Okulun düzenlediği yarışmalardan Minho hyungu tanıyordum. Dans bölümünün lideriydi ve bütün okul onu tanırdı. Oldukça iyi dans ediyordu.

Sonra Benden küçük olan ve aşırı tatlı Jeongin kendini tanıtmıştı. Diş telleri yüzünden telaffuzu tuhaftı ama tatlıydı.

Sonra da Seungmin Dersimizin başlamak üzere olduğunu söyleyip birlikte gitmeyi teklif etmişti. Korkmuştum hem de fazlasıyla. Changbin Hyung dışında ilk defa birisi ile yalnız kalacaktım ama artık korkumun üzerine gitmeye karar vermiştim. Onun beni yönetmesine izin vermeyecektim. Hayallerimi benden almasına izin vermeyecektim. Bu yüzden onunla gitmeyi kabul ettim fakat benim Changbin hyunga aşık olduğumu anlamıştı. Bu beni tedirgin etmişti. Ona söyler miydi? Nasıl olsa beni daha yeni tanıyordu neden benim için bir şey saklasın ki? Ama o saklamayı tercih etmişti. O an ilk defa bir dostun samimiyetini hissetmiştim. Hep bir sırdaşım olmasını düşlediğim hayalimi Seungmin Gerçekleştirmişti ve hayatım da ilk defa birisi bana söz verdi. İlk aşkım, İlk sarıldığım ve ilk saçımı okşayan Changbin hyungun yerini şimdi İlk sırımızı paylaştığım, ve ikinci güven duyduğum kişi almıştı tuvalde. Seungmin… Beni kardeşi olarak görür müydü? Beni bu halimle kabul eder miydi?

Bilmiyorum ama ben onu hayatıma kabul etmiştim. Bu kadar kolaydı belki de her şey. Korkumu yenmem hep böyle basitti ama ben hiç çabalamamıştım. Birisinin benimle sırdaş olması, birisinin güven verircesine gülümsemesi ya da basitçe şakaları… Bu kadar basit şeylere yeniliyordum. Korkum bu basit şeylere yenilmeliydi ama ben yeniliyordum. 

Biten resmimi kuruması için bırakırken geri çekilip resmime baktım. Benimle yürürken ki halini ve o samimi gülüşünü iyi yansıtmıştım. Açık kumral saçları hafif dağılmış ve ellerini kahverengi hırkasının cebine sokmuştu. Tuvalin hemen köşesine siyah fırçamla tarih attım ve her zaman yaptığım gibi notumu düştüm.

"İlk sırdaşım Kim SEUNGMİN"

Tuvali alıp dolabıma ilerledim ve diğer tuvallerimin, Changbin Hyungun resimlerinin arasına koydum. Kapağı kapatıp kilitledikten sonra telefonuma gelen mesajla Sehpaya doğru ilerledim. Salonun ortasında ki sehpada duran telefonumu alıp kendimi koltuğa bıraktığımda mesajın bilinmeyen bir numaradan geldiğini gördüm. Kaşlarımı çatarken içime yerleşen korkuyu bastırmaya çalıştım. Telefon numaram sadece ailem de ve Changbin hyung da vardı. Kim bana mesaj atardı ki? Mesajı açıp okuduğum da kaşlarımı çattım.

The art of fear/Changlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin