Beni Unutur Musun?

532 14 0
                                    

Melis ve annesi o akşam odada yayılmış televizyon izliyorlardı.Anne-kız cips ve televizyon keyfi yaparken Melis'in telefonu çaldı.Telefonun ekranına baktığında arayanın Ataman olduğunu gördü.Geldiğinden beri hiç telefonda konuşmuyorlardı."Ataman" dedi annesine ve odadan çıktı.

"Alo?"

"Birileri unutmuş gibi sanki beni, tatillerde yeni arkadaşlar edinince papucumuz dama atılıyor tabi."

"Saçmalama Ataman, çok özledim seni.Ama senin aramanı bekliyordum açıkcası."

"Hep ben zaten.Neyse napıyorsun? Nasıl gidiyor oralarda hayatın? Ne zaman dönüyorsun? Asılan falan var mı?"

Bu sırada Melis sahile doğru yürüyordu.

"Ne olsun ki her zaman ki şeyler, annem işlerini toparlayana kadar buradayız.Ve hayır tabiki kimse bana asılmıyor." dedi gülerek.Bir anda kafasını kaldırdığında Aksel Varol'un soğuk bakışlarıyla karşılaştı.Telefondan gelen ses ile kendine geldi.

"Melis? Orada mısın?"

"Ha? Evet evet buradayım.Ne demiştin?" dedi yürümeye devam ederken.

Aksel'in sinirleri zıplamıştı. "Ne demek "hiyir tibiki kimsi isilmiyir" ? Ulan şarkı besteledik daha nasıl yürüyelim sana kitapsızın kızı?" diye içinden geçirdi.En iyisi otelin barına inmek ve biraz eğlenmek diye düşündü.Bara indiğinde tanıdık kimseyi göremedi.Barmene "her zamankinden" diye işaret etti.İçkisi geldiği an kafasına dikledi.Bir içişte bitirdi ve yenilemesini söyleyen bir işaret daha yaptı.Bir tane daha, bir tane daha ve bir tane daha.Kolay sarhoş olan bir bünyesi yoktu bu yüzden hala biraz olsun ayakta durabiliyordu.

Son içkiyide kafasına dikince sandalyeden kalkarak dengede durmaya çalıştı.Dans eden veya içki içen insanlara çarparak yavaşça ilerlemeye gayret gösterdi.Lobiye vardığında etrafta kimsecikler kalmamıştı.Sarhoş aklıyla asansörü unutup merdivenlere doğru ilerledi.İki merdiven çıktıktan sonra üçüncüsünden tam düşerken biri yakaladı onu.Merdiveni çıkmasına yardım etti.

"Burada bıraksam odanı bulabilir misin?" dedi tanıdık ve yumuşak ses.Aksel sarhoşta olsa tanımıştı, yüzünü çevirdiğinde Melis'in onu tuttuğunu farketti.

"Vay vay vayyyyy! Sen konuşmayı biliyor musun? Konuşmadan gitmek konusunda tam bir profesyonelsin güzelim.Ama konuşmak? Cık cık cık.Sana göre değil."

"Sarhoşsun sen."

"Çok zekisin."

"Oda numaranı söyle, bu leş gibi halinle burada bırakırsam rezalet çıkarırsın aklın kaymış zaten."

Aksel durdu, oda numarasını hatırlamaya çalıştı. "Unuttum" dedi, pıskırarak güldü daha sonra.

"Tamam o zaman resepsiyona geri dönelim."

"205."

" Unutmuştun hani."

Aksel yarı açık olan gözlerini açtı."Yalan söyledim."

Melis, gece gece olay çıksın istemiyordu bu yüzden Akseli var gücüyle odasına sürükledi.Kas çalıştığı belli oluyordu, kilosu olmamasına rağmen taşımak çok güçtü.İlk kez Aksel'e bu kadar yakın olmuştu ve ilk kez ona dokunmuştu.Geçen geceki öpüşmeyi saymassak.O öpüşme aklına geldiğinde gülümsedi Melis.

"204 ve 205.İşte geldik."

Kapıyı oda kartıyla açarak Akseli içeri taşımaya çalıştı.Uyumuştu bile, onu taşırken kafasını omzuna yatırmıştı Melis.Yavaşca yatağa yatırdı, ayakkabılarını çıkarttı ve üstünü örttü.Aksel'in yanına oturup yüzüne dokundu.Daha sonra kendine gelerek ayağa kalktı.Aksel bir anda uyur halde kolunu tutmuştu.

Kayıp Giden YıldızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin