prelude

969 71 9
                                    

Harry hazırlanırken aynadan kendine baktı. Bu yılki Met galasının teması Altın'dı ve Harry'nin altın renginde çok iyi göründüğünü kimse inkar edemezdi. Etrafındaki stilistler ve saç-makyaj ekibi Harry'i hazırlamak için otel odasında koşuşturup duruyordu. Bu kalabalıktan sıkılmıştı ve sadece yalnız kalmak istiyordu. Fakat bunun mümkün olmadığını çok iyi biliyordu. İnsanlar onunla ilgilenmeye devam ederken o telefona bakmaya devam etti.

Sonunda menajeri gelip gitmek için hazır olduğunda telefonunun ekranından kafasını kaldırdı. Aynaya baktığında gözleri kamaştı. Altın gibi parlıyordu. Kıyafetleri göz alıyordu ve gözüne de altın renginde bir makyaj yapılmıştı. Arkasına baktığında bütün stil ekibinin de gözleri kamaşmış bir şekilde ona baktığını fark etti. 

"İyi görünüyor muyum?"

Herkes heyecanla kafasını salladı ve Harry'ye övgüler yağdırmaya başladılar. Gülümsedi. Dayanılmaz olduğunu çok iyi biliyordu, hem kadınlar hem de erkekler için. Stil ekibine teşekkür etti ve menajeriyle hazırlandığı otel odasından çıktı.

"Dan de orada olacak mı?"

Menajeri kafasını salladı. "O da davetli, biliyorsun senin ondan ayrılmandan sonra halkın sempatisini ve ilgisini kazandı."

Harry kendini tutamayıp güldü. "Benim suçum değildi, fazlasıyla çılgın bir geceydi. Bu gece onu görmek istiyorum, bunu ayarlayabilir misin?"

"Elimden geleni yaparım Harry ama söz vermiyorum."

Harry gülümsedi, "Teşekkürler Jen".

Jen, her zaman yanında taşıdığı not defterine bir şeyler not alıp gülümseyerek kafasını salladı. Dünyanın en ünlü şarkıcılarından skandallar kralı Harry Styles'ın menajeri olmak hiç kolay değildi ama Jen, Harry'nin bulabileceği en iyi menajerdi. 

Beraber limuzine bindiklerinde Jen ne yapacaklarını ve gece planını anlatmaya başladı. Harry'nin dinlemediğini çok iyi biliyordu fakat denemekten hala vazgeçmiyordu. "Dünyadan Harry'e, beni duyuyor musun?"

"Evet, tabii ki Jen" deyip kafasını salladı dışarı bakarken. Kim bilir ne düşünüyordu.

"Tamam Harry. Önce gittiğimizde kırmızı halıda yürüyeceksin ve paparazilere poz vereceksin. Daha sonra ise yapman gereken birkaç röportaj var, uslu durmanı rica ediyorum, lütfen benim için."

Harry Jen'i yanağından öptü "Senin için uslu dururum Jen".

Jen kafasını sallayıp güldü "Tamam, teşekkürler. Sonrasında ise içeri giriyorsun. Bu yıl Met Gala'ya ilk kez katılanlarla daha önce katılmış insanları eşleştirmişler, üzgünüm tanımadığın birine eşlik etmek zorundasın. Bütün gece beraber olacaksınız."

Harry lanet okudu "Bütün geceyi tanımadığım lanet biriyle geçirmek zorunda mıyım? Hangi zavallıyla eşleştirilmişim?"

"Bilmiyoruz Harry, bize daha fazla bilgi vermediler. Orada tanışacaksınız."

Harry camdan dışarı bakmaya devam etti. Kiminle eşleştiğini düşünüyordu. Sektörde Harry'nin tanımadığı az kişi vardı, özellikle de o kişi Harry'nin zevklerine uyan bir insansa tanımama olasılığı bile yoktu. 

Jen yavaşca omzuna dokunduğunda geldiklerini anladı. Dışarı baktığında gözlerinin kamaştığını zannetti. Baktığı her yer altın rengindeydi, insanlar temanın hakkını vermiş diye düşündü. Kafasını biraz daha çevirdiğinde ise heyecanla etrafa bakan paparazzileri gördü. 

Paparazziler Harry'i görür görmez güzel bir fotoğraf çekmek için çığlık atarak ilgisini çekmeye çalıştılar. Harry ise gülümseyip el sallamakla yetindi. Arkasını dönüp gözlerini kapadı, kendini kırmızı halı ve gözünü kamaştıracak flaş ışıkları için hazırladı, uzun bir gece olacaktı. Gözlerini açıp göz alıcı altın rengine geri döndü. Bu gece için hazırdı.

fine line || l.s.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin