fine line || l.s.

golden vol.2

Dışarı geri çıktığında Harry gözlerini kıstı. Altının gerçekten parlak olduğunu düşündü tekrar.

Jen onu görünce koşarak yanına geldi, nefes nefese görünüyordu.

"Harry nerelerdeydin? Umarım çok kötü bir şeyler yapmamışsındır." Harry, Jen'in telaşına güldü.

"Merak etme Jen, sadece konuştum."

"Senin partnerin olacak kişinin de neredeyse geldiğinin haberini aldım. Şimdilik biraz daha yalnızlığının tadını çıkarabilirsin ama çok uzun sürmeyecek Harry."

Harry iç çekti, böyle saçma uygulamalar kimin aklına geliyordu ki... Tanımadığı biriyle bütün bir gece ne yapacaktı? Met Gala'yı bir gün ben yaparsam böyle saçma şeyler yapmayacağım diye düşündü.

Etrafını izledi, eşleştirildiği kişinin nasıl biri olduğunu düşündü. Umarım çekicidir diye içinden geçirdi.

O sırada, yanından geçen bir modelin kendisine baktığını fark etti Harry. Üstünde kısa altın rengi bir elbise vardı. "Ne kadar basit!" diye düşündü kendi kendine ama modele bakıp göz kırpmayı ihmal etmedi.

Kızın yanakları kızardı ve gözlerini kaçırdı. Harry güldü, bu sektörde utangaç kalmak zor olmalı diye düşündü. 

Kızın koyu sarı saçları vardı, yeşil ve mavi arası gözleri vardı, Harry'le aynı yaşlarda görünüyordu. Güzeldi ve bunun da farkındaydı.

Harry yavaşça gülümseyerek kızın yanına yaklaştı.

"Ben Harry."

"Evet, fark ettim, yani biliyorum. Şey.. Evet.. Selam Harry." Kızın heyecanlı olduğu her halinden belliydi. Harry sırıttı.

"İsmini benimle paylaşmayacak mısın?"

"Ben Anna." diyip elini uzattı. Hafif bir fransız aksanı vardı. "Memnun oldum Harry." Anna gülümsedi. Gülümseyince daha bile güzeldi.

"Bu geceki partnerimi sen yapmak için kime rüşvet vermem gerekiyor?" dedi ve güldü Harry. Anna, Harry bu nasıl mümkün bilmiyordu, daha da kızarmıştı. Yüzünde hafif bir makyaj vardı, farı ve aydınlatıcısı altın rengiydi, yanaklarının pembeliğinin kızın makyajına da uyduğu söylenebilirdi.

Anna gözlerini kaçırdı, "Bay Styles, söylenenler doğruymuş.. Siz inanılmaz bir flörtözsünüz."

"Lütfen bana Harry de. Sadece sizin gibi güzelliğiyle gözlerimi kamaştırabilen insanlar için flörtözüm. Bu bir iltifat Bayan-" Harry soyadını bilmediğini fark edip durakladı.

Anna "Townes" diyerek sözünü tamamladı.

"Bu sektörde ne yapıyorsunuz Bayan Townes? Bu güzellikle ancak bir model olduğunuzu tahmin edebilirim."

"Evet, modellik yapıyorum ama çok uzun süredir spot ışıklarında olduğumu söyleyemem. Elite Model Ajansıyla çalışıyorum."  dedi ve ekledi "Bu benim ilk Met Galam."

"Umarım bu geceki partnerim sen olursun o zaman Anna." diyerek gülümsedi Harry. "Gala bittikten sonrasını kastediyorum tabii ki." Kıza tekrardan göz kırptı. 

Anna da güldü, dünyanın en ünlü yıldızlarından birinin ilgisini bu kadar çekmek hoşuna gitmişti. Harry ile herhangi bir yerde beraber fotoğraflanmak kariyerini tamamen farklı bir boyuta taşırdı. Sonuçta o Harry Styles'dı. Eski sevgilisi Dan, şu an sektördeki herkesin çalışmak istediği, en popüler insanlardan biri haline gelmişti.

Anna en çekici gülümsemesini takındı "Belki bu akşamdan sonra çok daha fazla görüşürüz, Harry." 

Harry kızın aklından geçenleri okumuş gibiydi. Kibar bir şekilde gülümsedi. "Umarım sizinle son görüşmemiz olmaz Bayan Townes." Dışarıdan özgüvenli bir insan gibi görünse de Harry utangaç olduğunu savunurdu. Dünyanın en özgüvenli utangaç insanı...

Harry, Anna'yla vedalaştıktan sonra arkasını dönüp Jen'e baktı, Jen bunu bekliyor gibi hemen Harry'nin yanında belirdi. 

"Görüyorum ki yeni arkadaşlar edinmeye başlamışsın Harry."

Harry omuz silkti, "Bu geceki kendi yeni arkadaşım gelene kadar etrafa bakınmamın sorun olmayacağını düşündüm. Sahi-" Etrafına bakınmaya başladı. Acaba partnerim nasıl biri diye düşündü. 

Umarım güzeldir diye aklından geçirdi, belki birkaç yakın poz verip hem paparazileri hem de bütün eski sevgililerini çıldırtırdı. Bazıları Harry'nin insanları kendi amaçları için kullanıp sonra da kenara attığını düşünüyordu, Harry buna ne kadar itiraz etmek istese de geçen ay içerisinde Dan'le birlikteyken bile onlarca kişiyle fotoğraflanması ve Dan'i aldatması bu konuda ona pek yardımcı olmuyordu.

Dan'i sevmiyor değildi, sadece tek eşlilik ve uzun ilişkiler ona uygun değil gibi hissediyordu.

"- bu geceki sevgili partnerim nerede acaba? Galiba kendisi biraz uyuşuk biri, haksız mıyım Jen?" Etrafına daha dikkatli bakarak, sanki biraz ararsa partnerini bulabilecekmiş gibi, konuşmaya devam etti.

"Met Gala dünyadaki en prestijli etkinliklerden bir tanesi ve-" Jen yavaşça koluna dokundu.

"-ve eğer ilk defa katılıyorsan saatler öncesinden hazır olman gerekir. Bu lanet olası şeye geç kalmak için ne kadar lanet olası tembel ve ağır olman gerekiyor?!" Jen resmen artık kolunu çekiştiriyordu, "Harry?" dedi yavaş bir şekilde.

"Lanet kolumu çekiştirmenin nedeni öğrenebilir miyim Jen, ne var?" diye hışımla döndü Harry.

Jen'in yanında tanımadığı iki adam vardı, ikisi de korkmuş ve şaşkın gözlerle Harry'e bakıyorlardı. Jen hiç olmadığı kadar gergin görünüyordu.

"Harry, bu geceki partnerin Louis Tomlinson'la tanış."