Acılarım çığlığımdı, herkes sağır mıydı?

2.9K 153 48
                                    

 "Şeytanı nasıl arkasından vurabilirsin, ya isabet etmezse? "

Çığlık atarak uyandım. Neyse ki rüyaymış. Bu rüyayı 3.kez görüyordum. Yani o günden sonra, 3.kez.Olaydan sonra okula hiç gitmedim, hala da gitmiyorum. Aslında okula gitmememin bir sebebi de olayın tüm okul tarafından bilindiği halde, beni sadece Hicran'ın merak etmiş olmasıydı. Hicran'da, Gamze ve Ahu'ya yaşadığım olayı anlattığında, tüm okula yayıldı. Ama bir, iki gün sonra unutuldu. Her neyse. Bugün dışarı çıkmak istiyorum . Çünkü uzun bir zamandır dışarıya çıkmadım. 

Hemen annemin uyuduğu odaya girdim. Annemi çok seviyorum. Öyle güzel uyuyor ki, babamın ona yaptıklarından sonra üstelik. Annem, bana ve abime tek başına bakıyordu. Biz 2 yıl öncesine kadar gayet mutlu bir aileydik. Ama annem kanser olduktan sonra, babam annemi aldatmaya başladı. Bunu açıkca belli ediyordu zaten. Ama annem, bizim için babamı affetmişti. Annemin timörlerinin alınacağı riskli ameliyat sırasında bile babam yoktu. Sevgilisine gitmiş. Bunu da affetmişti annem. Ama o olaydan sonra annem babamın bir daha asla yüzünü bakmayacağına, değil evine almak, aynı yoldan bile yürümeyeceğine yemin etti. Onu bir daha asla affetmezdi. Affetmedi de. Annemi öpüp, uyandırmak için hafifce dürttüm, 2. dürtmeden sonra uyandı ve bana döndü.

"Anne, uzun zamandır dışarı çıkmıyorum, biliyorsun. Artık dışarı çıkmak istiyorum. Sadece yarım saat , hem telefonumuda yanıma alacağım, çok uzağa da gitmem. "

"Olanlardan sonra yanlız başına dışarı çıkmanı istemiyorum Ruya.  Ablani uyandır ve birlikte gidin. "

"Ama anne, ablam benimle gelmez. "

"Sadece ablanla gidebilirsin! "

Oflayarak ablamin odasına gittim. Örtüyü yere atmış, üşüdüğünü belli edecek şekilde büzülmüştü. Hemen dışarı çıkmak istiyordum.  Bu evde daha fazla kalmak istemiyordum. 

"Abla, uyan."

"...."

"Uyansana! "

"Ne!  "

"Uyan!"

"Uyandım ben,  ne var ? "

"Beni sitenin içindeki parka götür. "

"Hayır. "

"Ama .."

"Git odamdan. "

"Ama uzun zamandır dışarı çıkmıyorum. Biliyorsun. Bir kez olsun kendini düşünme, neler yaşandığımı hatırlıyorsun! "

"Of,  tamam."

Hemen odama koşup dolabımı açtım. Dolabımdaki giysileri pek beğenmezdim. Giysilerimi annem alırdı ve benim istediğim bir şey olursa, güzel olmadığını söylerdi. Zevklerimiz pek uyumlu değildir. Hemen dolabımdan bir tayt çıkardım. Ablamin dolabındaki tişörtlerden giyebileceğimi düşünüp, onun dolabina gittim. Bir tişört alıp taytın üzerine giyindim. Kahvaltımı yapıp, dişlerimi fırçaladım. Telefonumu ve parkta okuyacağım kitabı aldım . Ablama bakmak çin gittiğimde hala uyuyor olduğunu görünce bağırarak ;

"Ben hazırım." dedim . 

"Tamam ayakkabını giy, geliyorum.  "

Ablamin kalkmayacağını ve orada boşu boşuna bekleyeceğimi bildiğimden yataktan kaldırmaya çalıştım.

"Bırak, tamam kalktım işte! "

Dedikten sonra hemen dolabından bir kapşonlu alıp üzerine geçirdi. Sonra bana döndü . 

"Benim tişörtlerimi giyme artık." Dedi soğuk bir sesle .

Ablamin  bu hiç beklemediğim tepkisinden korkup kafamı , onaylarcasına salladım . Evet gidiyorduk . İkimizde tek kelime etmiyorduk . Aynı şeyleri düşündüğümüzden emindim . "Olanları . "

Sonunda parka vardığımızda, ilk gözüme kestirdiğim banka oturdum. Ablam da yanıma. Ben yanıma aldığım bir kitabı okurken, ablam uzaklara dalmıştı. Ablamla pek anlaştığımız söylenemez . O da babam gibi ilgisizdir. Tek ilgilendiği şeyler her gün değiştirdiği erkek arkadaşlarıdır. 19 yaşında birinden çok ortaokullu çocuklar gibi davranıyor. Ben 15 yaşımda olduğum halde ondan daha fazla olgun davrandığımı söyleyebilirim. Bu düşüncelerden vazgeçip, kitaba döndüm. Kitabı okumaya dalmışken, ablamin birine el salladığını gördüm. Hemen el salladığı kişinin yanına gitti. Benden daha çok sevdiği kankası Mert'i görmüştü. Beni unutup onun yanına gitmişti. Uzaktan "Ben az sonra döneceğim" dedi. Yani sanırım. Kitaba döndüm. 1 Dakika sonra bir adam yanıma oturdu. Omuz hizasıyla adama baktığımda bu adamın o gün gördüğüm adam olduğunu farkettim. O gün olanlar gözümde canlanmaya başladı. Kalkmaya çalıştım ama farkettiğimi anlamış olacak ki, kolumu çok sıkı tutuyordu. Çığlık atmak aklıma geldi. 

"İmdat, yardım edin! "

Kimse duymuyordu . Neden kimse duymuyordu ? 

"Abla, Mert, yardım edin bana."

Kimse duymuyordu . Adam beni yere yatırdı ve yerde sürüklemeye başladı. Çırpınıyordum ama o kadar güçlüydü ki. 

"Bırak beni lütfen!"

"Kapa çeneni, işimi zorlaştırma! "

"Bırak beni, ben suçsuzum."

  

"Yaprak, ağaçtan sıkılmıştı. Sonbahar bahaneydi."

Hayatımı Değiştiren GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin