Hikayemi arkadaşlarınıza önerirseniz sevinirim. Okunma çok yüksekken beğeni sayısı çokkkk az.
Bahar'dan.Saçlarımı son kez şekillendirip çantamı ve telefonumu alıp evden çıktım, Oğuz ile buluşmaya gidiyordum. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu, hem heyecanlı, hem korkak hem de sinirliydim. Onu gördüğüm an tokat atmak ve sarılmak arasında kalmıştım. Koskoca beş yıl geçmişti, dile kolaydı. Yaptığı o acımasız plan aklıma gelince onu tokat manyağı yapmak istiyordum orası ayrı.
On beş dakika sonra buluşacağımız yere gelmiştim, arabadan inip ormanlığa doğru yürüdüm. Birazdan gelirdi, ya da gelmezdi bilmiyorum...
"Selam," duyduğum tanıdık ses ile tüylerim diken diken oldu. Gelmişti, tam arkamdaydı. Saç diplerim acı ile çekilmişti bir güç tarafından. Onun sesini duyunca bu hale gelmiştim şimdi yüzüne nasıl bakacaktım?
"Buradayım işte geldim."
Bedenimi ben taşımıyordum, zorlukla ayakta duruyordum. Ne ona dönüyordum ne de kımıldıyordum.
"Bakmayacak mısın bana?" derin nefes alıp tekrar konuştu. "O zaman ben sana geleyim." birkaç saniye sonra önüme bir karartı geldi. Bakışlarımı zorlukla göğsünden çıkarıp yüzüne baktım.O'ydu. Gerçekten yaşıyordu, buna bir türlü inanamıyordum ama yüzünü görünce tamamıyla inanmıştım. Mavi gözleri, sarı saçları ile eski Oğuz'du.
Yüzünde herhangi bir ifade yoktu, boş bir şekilde yüzüme bakıyordu. Dayanamadım, yüzüne sertçe bir tokat attım. Yerinden bile kımıldamadı, tepki bile göstermedi ama benim gözümden bir damla yaş aktı.
Yine dayanamadım ve kollarımı boynuna dolayıp hıçkırarak ağlamaya başladım. Yine tep vermedi, kokusu değişmemişti hala okyanus kokusu üzerindeydi. Tam çekilecekken o da kollarını belime dolayıp saçlarımı öptü.
"Neden bana bunu yaptın Oğuz?" hıçkırıklarım arasından zorla konuşmuştum. "Şttt," beni susturup yavaşça ayrıldı.
"Hataların ile yüzleştin mi Bahar?" burnumu çekip başımı olumlu anlamda salladım. Gülümseyip yüzümü avuçları arasına aldı dudaklarını bana yaklaştırırken arkada başka bir silüet gördüm. Bize yaklaştıkça bunun İpek olduğunu seçebildim, Oğuz'u benden ayırıp onun dudaklarını öpmeye başladı.
Şaşkınlıkla onlara baktım, ne oluyordu burada?
Oğuz ve İpek ayrılıp el ele tutuştu ve Oğuz'un ağzından o keilmeler döküldü.
"Asıl oyunu biz sana oynadık Bahar, her şey ilk baştan bizim oyunumuzdu. Nasıl kandırdık seni, o egonu nasılda yerle bir ettik ama." ikiside kahkaha atmaya başlayınca ne diyeceğimi bilemeden şaşkınlık ile izledim onları.
Asıl oyun oynanan kişi ben miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN NUMARA (GERi DÖNÜŞ) 2
Short StoryZamanın nasıl geçtiğini bilmeden yaşıyordum bu hayatı, yaşamak için yaşıyordum. Sevdiğim insanı kaybedeli beş yıl olmuştu. Kendimi katil gibi hissedeli koskoca beş yıl geçmişti. Bedenenim hala dimdikken ruhum o gün Oğuz ile ölmüştü. --- "Merhaba...